Konstantin traduction Espagnol
281 traduction parallèle
- Konstantin Kuznetsov
- Konstantin Kuznetsov
Konstantin Hierl, Reich Çalışma Lideri, Alman Çalışma Hizmetleri Lideri
Konstantin Hierl, Reichsarbeitsführer Jefe Del Servicio Obrero Alemán
Konstantin Hierl, Reich lideri ve Reich İş Hizmetleri Lideri
Konstantin Hierl, Reichsleiter y Reichsarbeitsführer ( Líder de Servicio Obrero del Reich )
Konstantin Dmitrich Levin.
Konstantin Dmitrich Levin.
Anna, bu Konstantin Dmitrich Levin.
Ana, él es Konstantin Dmitrich Levin.
Konstantin Dmitrich Levin Stiva sizin köylüleri eğitme hareketini desteklediğinizi söyledi. - Evet.
Konstantin Dmitrich Levin, Stiva me dijo que apoya el movimiento de educación a los campesinos.
Lütfen Konstantin, balonun keyfini kaçırma.
Por favor, Konstantin, no me arruines el baile.
Teşekkür ederim, Konstantin Dmitrich.
Gracias, Konstantin Dmitrich.
Affedersiniz, burada Constantin Gollos isminde birisi kalıyor mu?
Perdone. ¿ Hay un hombre llamado Konstantin Gollos alojado en este hotel?
Konstantin Eduardovich Tsiolkovsky bir ilkokulda öğretmen olarak çalışıyor.
Konstantin Tsiolkovsky Eduardovich es profesor en una escuela primaria.
Çapadan sıradan kovadan şemsiyeden... - Konstantin Eduardovich!
Desde el ancla... desde el banco... desde el cubo...
Hareketli ya da değiliz?
- ¡ Konstantin Eduardovich! ¿ Y bien? ¿ Nos novemos o no?
Konstantin Fedorovich.
Konstantin Fedorovich.
Kurtar onu, Konstantin Fedorovich.
Salvale, Konstantin Fedorovich.
İmparator Konstantin su deposu olarak yaptırmış... 1600 yıl önce.
El emperador Constantino lo construyó como depósito de agua hace 1.600 años.
Konstantin!
¡ Konstantin!
Konstantin Kostechevsky şunu söylerken haklıydı :
Como bien dijera Constantino Kostechevskiy
Kahire camisinde, Mekke de ve Bağdat ta dua ettim. ve Konstantin şehrinde de.
No, he de rezar en las mezquitas de El Cairo, de La Meca y de Bagdad y en la mezquita de Constantinopla.
Yada Konstantin Şehri, Mekke ve Kahire camilerinde dua etmeyeceğim, ne de dünya adımla titremeyecek.
Si no, no rezaré en las mezquitas de El Cairo, La Meca y Constantinopla y el mundo nunca temblará ante mí.
savaşta 20,000 melek adamlarımın önünde ilerleyecek, ve şiddet düşmanlarıma eziyet verip, boyun eğdirecek Mekke'ye, Bağdat'a ve Konstantin Şehrine kadar.
20.000 ángeles precederán a mis hombres en la batalla y el terror aquejará y someterá a mis enemigos hasta La Meca, Bagdad y Constantinopla.
Bir parmak bal bana, biraz Konstantin'e.
Un favor a mí, otro a Konstantin.
Herbert'le Konstantin de sana danışmadan karar almaz.
Y Herbert y Konstantin no tomarían una decisión sin ti.
- Ama Konstantin...
- Pero Konstantin...
- Konstantin mi?
- ¿ Konstantin?
Hem zaten benim kafamdaki isim Konstantin değildi.
De cualquier modo, no era Konstantin en quien pensaba.
Herbert ve Konstantin'i fazla dert etme.
Te preocupas demasiado de Herbert y Konstantin.
Endişelenme Konstantin.
Tranquilo, Konstantin.
Seni tebrik ederim Konstantin.
Te felicito, Konstantin.
O zaman bir Herbert'le, bir Konstantin'le... bir Joachim'le uğraşmam gerekmeyecek.
Y no volverá a haber un Herbert, o un Konstantin, o un Joachim.
Herbert'in seni bir kenara atmaya çalışmasını... Joachim'in seni hor görmesini... ve Konstantin'in o kollayıcı havalarıyla sürekli sana yardım etmeye... destek olmaya çalışmasını. Aralarında en beteri o zaten.
Todas las veces que Herbert intentó dejarte a un lado, que Joachim te miró por debajo del hombro, y Konstantin, con su aire protector, siempre intentando ayudarte, ofreciéndote una mano, es el peor de todos.
- Rica ederim Konstantin!
- ¡ Te lo ruego, Konstantin!
Konstantin amca, dedemin bütün arzularına saygı göstereceğim.
Tío Konstantin, respetaré los deseos del abuelo.
Hayal gücün fazla gelişmiş Konstantin.
Demasiada fantasía, Konstantin.
Bu bir anonim şirket... ve bildiğin gibi, Konstantin sorun olabilir.
Esto es una corporación... y como bien sabes, Konstantin puede ser un problema.
Madem Konstantin sorun olmak istiyor... ben de derim ki sorunlar çözülmek için vardır.
Si Konstantin quiere ser un problema, entonces digo que un problema siempre puede resolverse.
Konstantin'in... masum çiçeğe benzetildiğini bilse, kemikleri sızlardı mutlaka.
Se revolvería en su tumba... si se comparara a Konstantin con su inocente florecilla.
Neden Konstantin seni burada tutuyor?
¿ Por qué te tiene aquí Konstantin?
Konstantin mi?
¿ Konstantin?
Konstantin başa geçmek isteyecek.
Konstantin pedirá la verificación de los poderes.
Konstantin'e arka çıkacak.
Se lo pasará a Konstantin.
İyi ama Konstantin Martin'i nasıl etkisi altına aldı?
Pero ¿ cómo ha logrado Konstantin controlar a Martin?
Dilersen birlikte Konstantin'in geleceğini okuyalım.
Si quieres, podemos leer el futuro de Konstantin juntos.
Nüfuzlu dostları olduğu sürece Konstantin'in geleceği olacaktır.
Konstantin siempre tendrá futuro mientras sus amigos estén en el poder.
Konstantin, hem bizim için, hem de sizin için tehlikeli.
Konstantin es un peligro para ti tanto como para nosotros.
Ya Konstantin? O da mı hiç sorun olmadı?
¿ Y Konstantin tampoco ha sido un problema?
Konstantin...
Konstantin,
Konstantin bunu denedi zaten.
Konstantin ya lo ha intentado.
SANAT YÖNETMENİ KONSTANTIN DJIDROV
ESCENOGRAFÍA KONSTANTIN GIDROV
Konstantin'in Kemeri.
El Arco de Constantino
Goddard'ın, çağdaşı olan Rus bilim adamı Konstantin Tsiolkovsky ile paylaştığı çocukluk düşleri, Ay ve Mars'a seyahat ikisinin de ölümünden yalnızca bir kaç on yıl sonra gerçekleşti.
Los viajes infantiles a la Luna y a Marte el científico ruso K. Tsiolkovsky se cumplieron unas décadas después de sus muertes.
Konstantin'in kim olduğunu biliyor musun?
Conoces quién fue Constantino?