Krispy traduction Espagnol
72 traduction parallèle
Ocağınızın bozuk olduğunu biliyordum. Ben de yolda Krispy Kreme'e uğradım.
Me imaginé que su estufa no servía, así que paré en el café...
Wow! Bu gördüğüm en büyük Rice Krispy.
Ésta es la galleta de arroz más grande que vi en mi vida.
Rice Krispy'den birisi büyük bir ısırık almış.
Alguien dio un mordisco a esa galleta grande de arroz. Alguien dio un mordisco a esa galleta grande de arroz.
Palyaço Krispy rolünü bana vermelisiniz.
Tienen que darme el papel de Krispy el payaso!
Palyaço Krispy rolü boş değil.
Krispy el payaso ya tiene actor.
Ekstra krispy?
Algo extra crujiente?
Buraya gelmesinin tek nedeni birisinin Krispy Kreme'de çok mola vermiş olması.
En primer lugar, ella vino porque este verano alguien hizo muchas paradas en la heladería.
Ve eğer şanslıysam burdan kaçabilirim Krispy Kreme belki bir tek atma şansım olabilir.
Tal vez si tengo suerte puedo salir de aqui a tiempo para lanzarme al primer estante del Krispy Kreme.
Krispy Kreme'de salıları bir alana bir bedava.
Hay dos por uno en Krispy Kreme.
Dün Krispy Kreme'den 12'lik bir paket alıyordum.
Estaba en Dunkin Donuts comprando una caja de doce.
Krispy Kremes getir!
¡ Y voy a llevar las Krispy Kremes!
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
Burton no es rival. Sabe cantar, pero se le ven los poros dese el espacio.
- Çörek diyetiyle 20 kg. Verdim.
Bajé 22 kilos con la dieta de roscas Krispy Kreme.
Krispy Kreme, "Keş" li Kreme. Krispy Kreme'in donutlarının ne kadar iyi olduğunu biliyoruz. Krispy Kreme'in donutları gerçekten iyi, ama şimdi size desem ki üzerine bir miktar kokain de serpiştiriyorlar...
Krispy Kreme, Kracky Kreme así de buenas son las rosquillas Krispy Kreme las Krispy Kreme están tan buenas, que si te digo que tienen crack, que dirías "sabía que tenían algo"
Aslında bu, Krispy Kreme'in yeni sloganı olmalı bence.
ese podrá ser un nuevo slogan para Krispy Kreme
Krispy Kreme - Size alet emdirtecek kadar iyi.
Krispy Kreme - ¡ tan buenos que te pondrán a chupar pollas!
Krispy Kremes yememeye çalışıyorum.
¡ Intento no comerme los Crispy Cream!
Her zaman harekete geçmeyi düşünüyorum. Ama arabaya binince fahişe almak yerine, Krispy Kreme'e gidiyorum.
O sea, todavia pienso en exteriorizarlo, pero... ahora, cuando cojo el coche y salgo por ahi, en vez de recojer a una prostituta,
Şu anda Krispy Kreme'e bağımlıyım.
Asi que ahora soy adicto al Krispy Kream.
Krispy Kremes olduklarından eminsin, değil mi?
Te aseguraste que tenían los Krispy Kremes, ¿ no?
Sekizinci Cadde'de devrilen Krispy Kreme kamyonetinden.
Del camión de Krispy Kreme que chocó en la Avenida Ocho.
Sekizinci Cadde'de Krispy Kreme kamyoneti devrilmişti de.
Un camión de Krispy Kreme volcó en la Avenida Ocho.
Ama öncelikle, gidip çörek alacağız.
Pero antes, a comprar donas Krispy Kreme.
Krispy Krem istedi.
Quería ir a Krispy Kreme.
Tanıtımı fazlaca yapılanlardan çok daha iyi.
Mucho mejor que esos krispy kremes sobrepromocionados.
Krispy Kreme'in yanında filan mıyız?
¿ Estamos junto a un Krispy Kreme?
Krispy Kreme'le polislerin ne alakası var?
¿ Qué tiene que ver eso con un Krispy Kreme?
Kafam karıştı. Krispy Kremes'ın 20.000 dolarlık kısmına sahipsin, fakat halen çörekleri para ile alıyorsun?
Posees 20.000 dólares en acciones de Krispy Kremes ¿ y aún así tienes que pagar las rosquillas?
Tamam, tatlı ısmarlayabilirsin.
Krispy Kremes son siempre bienvenidas.
- Kafeinsiz, yağsız köpüksüz, sımsıcak kahve ve bir kutu çörek.
Café con leche muy caliente, descafeinado, sin grasa, sin espuma y una caja de Krispy Kremes.
Krispy Kreme ne kadar başarılı bir bak.
Piensa en el éxito que tiene Krispy Kreme.
Neden bayat çörekler var burda?
¿ Por qué hay rosquillas "Krispy Kreme"?
Krispy Kreme'ye bahis oynuyordum.
¿ Vigilando la pastelería?
İki kelime... Krispy Kreme.
Dos palabras, "Krispy Cream".
Daha bir tane Krispy Kreme donut bile yemedim.
Ni siquiera me he comido un donut de "Krispy Cream".
Bana çörek getirdin mi?
¿ Me trajiste el Krispy Kremes?
Ne zamandan beri güzel bir Pirinç Krispy yemiyorum.
¿ Quieres saber algo? No he tenido un decente Rice Krispy Treat pues.
Rice Krispy atıştırmalıklarını kim bulduysa, dahiymiş.
El que inventó los bocadillos de cereales es un genio.
Ayrıca biraz kilolu olmayı daha çok seviyorum.
Y para ser justo, me encanta la Krispy Kreme.
Sanki bir kase Krispy pirincinin yanması gibi.
Como una sartén con arroz inflado.
İçimde çıtır çıtır pirinçler mi var?
¿ Estoy relleno con arroz krispy?
Pirinçli Krispy'lerden de her zaman bol sayıda bulunduruyorlar.
Y siempre tienen "Rice Krispie Treats".
Krispy Kreme'le birlikte yapmış olduğunuz tüm o şeyler izin verirseniz, gerçekten tam fotoğraflık.
Todo eso que tiene montado con la cadena Krispy Kreme es... si me lo permite, "Alimento-menal". En serio.
- Sanki Krispi Kreme'de dikilen bir striptizci gibi kokuyor.
- Esa es una dona. - Huele como stripper que está en Krispy Kreme.
Eşsiz, leziz, çikolatalı Krispy Kreme donata bayılır.
Unique ama sus deliciosas y chocolateadas Krispy Kreme...
bir mil ötede çörekçi var gösteriyim mi? Hoşuna gider bence.
Bueno, he visto un Krispy Kreme a un un kilómetro y medio de aquí a la derecha.
Seni temin ederim, şimdi elinde bir çörekle havalandırma boşluğunda sürünüyordur.
Te garantizo, ahora mismo, está gateando por un conducto de ventilación de Donuts Krispy Kreme.
Ayı Krispy'nin hikâyesini anlatacağım bu gece.
Hoy escucharemos el cuento de la osa Krispy.
... başlıyor.
Podrías comprar Krispy Kreme
Will ve ben Rice Krispy masasını yöneteceğiz.
Will y yo estamos manejando la Rice Krispy mesa de tratos.
Oh ne, Krispy Kreme yolunda küçük bir mola verdiniz mi?
¡ ¿ Comieron bastante antes de venir? .!