Kristen traduction Espagnol
958 traduction parallèle
Kristen Thatcher, Tanrı'nın senin ona varmak için, inancını değiştirmeni uygun bulduğu da bir mucize değil midir?
¿ Acaso no es un gran milagro, Kristen Thatcher, que el señor te haya guiado de forma... que te hayas convertido y le hayas entregado toda tu voluntad?
Sen ve Kristen'in toplantıya gitmeniz gerektiğinden emin değiliz.
¿ Qué pasa? Tu papá y yo no estamos seguros... de que tú y Kristen deban ir a Ia convención mañana.
Kardeşim, Kristen her şeyi toplamış mı, bakar mısın?
Hermana, ¿ quiere ir a ver si Kristen ya empacó?
Kristen gidince yalnız olacaksın.
Cuando se vaya Kristen, estarás solo.
- Kendine iyi bak.
- Cuídate, Kristen.
Kristen kaybolmuş.
Kristen ha desaparecido.
Otobüse dönmüşler. Kirsten yokmuş. Onu bulamamışlar.
Cuando volvieron al autobús, Kristen no estaba y no pudieron haIIarIa.
Kristen'i son gördüğümde orada duruyordu.
La última vez que vi a Kristen, estaba allí parada.
Kristen evden gidecek biri değil.
Kristen no es eI tipo de persona que se va sin avisar.
Tüm enerjisini bu işe verebilir.
Quizá él podría poner todo su empeño para hallar a Kristen.
Kristen'in kişisel eşyalarına bakarsınız.
Podría revisar las pertenencias de Kristen.
Sürekli Kristen'i düşünemezsin.
No puedes estar pensando en Kristen todo eI tiempo.
- Onu görmediniz herhalde. Adı Kristen.
¡ Supongo que tampoco Ia has visto!
Onu hiç görmediniz, değil mi?
¡ Se llama Kristen! Supongo que nunca Ia has visto, ¿ verdad?
Kristen'i bulmak için bir fikrim var.
Tengo una idea de cómo hallar a Kristen.
Kristen güvende mi?
¿ Está Kristen a salvo?
Kristen adındaki kızın olduğu film mi?
¿ Es en Ia que sale esa chica llamada Kristen?
Adı Kristen. Ya da Joanne.
Se llama Kristen, o Joanne.
Biliyorum, Kirsten.
- Ya lo se, Kristen
Kristen benim yılın mankeni favorim.
Kristen es mi favorita para modelo del año.
Kristen, benimle tartışma. Psikiyatristinin ne dediğini biliyorsun.
Kristen, no me vengas con eso.
Kristen.
Kristen.
- Kristen Parker.
- Kristen Parker.
Kristen, sana yardım etmek istiyoruz!
Kristen, Queremos ayudarte!
Kristen, bırak o neşteri.
Kristen, suélta el escalpelo.
Bayan Parker, Kristen farklı davranışlar sergiliyor muydu?
Sra. Parker, estuvo Kristen comportándose diferente?
Tuhaflık Kristen'in uzmanlık alanıdır.
Kristen se especializa en hacer cosas extrañas.
Diğer çocuklar da işin içinde, sadece Kristen değil.
Otros chicos estas involucrados, no sólo Kristen.
Bizi dışarı çıkar Kristen!
Sácanos de aquí, Kristen!
Phillip ve Kincaid ile zaten tanışmıştın ve elbette Kristen'le de.
Ya has conocido anteriormente a Phillip y a Kincaid y, por supuesto, a Kristen.
Anahtar Kristen.
Kristen es la llave.
Bizi oraya götür, Kristen.
Llévanos allí, Kristen.
Bir şeyler dene Kristen.
Intenta algo, Kristen.
Sen hasta bir kızsın, Kristen.
Eres una muchacha enferma, Kristen.
Kristen çok kötü bir kriz geçirdi.
Kristen tuvo un maldito ataque.
Simms, Kristen'i gece için sessiz odaya koymuş.
Simms puso a Kristen en la habitación de descanso.
Kristen'e ulaşmalıyım.
Debo llegar hasta Kristen.
Max, Kristen'i görmeliyim.
Max, Necesito ver a Kristen.
Kimse Kristen'i görmeyecek, özellikle de sen.
Ninguno puede ver a Kristen, especialmente usted.
Kristen ne olacak?
Que pasará con Kristen?
Kristen de giriyor.
Kristen esta por entrar también.
Kendinizi orada Kristen'le hayal edin.
Imagínense a sí mismos allí con Kristen.
Kahretsin Kristen, her şeyi mahvettin!
Maldita sea, Kristen, siempre lo arruinas todo!
Kristen, bizi çıkarabilir misin?
Kristen, puedes sacarnos fuera de aquí?
Sakin ol, Kristen.
Ten calma, Kristen
Ah, hayır, Kristen, yine mi?
Mierda, Kristen, no otra vez
Selam, Kristen.
Hola, Kristen.
Kristen, Freddy döndü!
Kristen, Freddy a vuelto!
Hester, Kristen, Lorraine, aranızda aybaşı olan varsa,
Hester, Kristen, Lorraine...
Kristen, Dr. McKeever nerede?
Kristen, ¿ y el Dr. McKeever?
Adı Kristen.
Se llama Kristen.