Kurbağa traduction Espagnol
2,327 traduction parallèle
Kurbağa gibi yap.
Como una rana.
Daha yavaş, ayaklarını bir kurbağa gibi aç.
No tan rápido, abre bien las piernas, como una rana.
Küçük havuzda büyük kurbağa.
La gran rana en el estanque pequeño.
Rapçi kurbağa.
¶ hop it like it's hot ¶ Snoop Froggy Frog.
Hayvan Adam, Kurbağa Surat, ve bir sebeple "Cheers" dizisinden Norm.
Beast Man, Mer-Man y, por alguna razón, Norm de Cheers.
En alttaki figürde ise anne kurbağa, bebek kurbağa yer almaktadır.
Y la figura en la base es una madre rana, con su hijo en las espalda
Yine Tsimshian kültüründe kurbağa haberci demektir.
Y eso nos representa a nosotros, porque en la cultura Tsimshian la rana es el mensajero :
Lennie, işte sana kurbağa.
Lennie, aquí están las ranas.
Onun adı kurbağa değil, karakurbağası.
No son ranas, son sapos.
Biraz kurbağaya ihtiyacım var. Bende kurbağa yok.
- Busco algunas ranas.
Ve kurbağa gördüm.
Y vi un sapo.
Wendy Barton'ın donuna kurbağa koymama izin verdiği zamanlar oldu.
Alguna vez Wendy Barton me dejó poner la rana bajo su bombacha.
Erkekler, goriller, kurbağa balıkları baskın görünmeye çalıştıklarında kendilerini şişirirler.
El hombre, el gorila, el pez globo... Cuando quieren aparentar ser dominante, se hinchan.
Mesela, nasıl olup da... Afrika ve Avrupa'daki bazı kurbağa türlerine Güney Amerika'da, yani Atlantik'in öbür tarafında da rastlanabiliyordu? Kurbağaların, geçirgen deriye sahip olup tuzlu deniz suyunda hayatta kalamayacaklarını unutmayalım.
¿ Cómo es, por ejemplo, que las ranas de Europa y África se encuentran también aquí en Sudamérica, al otro lado del Océano Atlántico, teniendo en cuenta que las ranas tienen piel permeable y no sobreviven en agua salada?
Kafayı bulup vücudunu da temiz tutmanın... en iyi yolu kurbağa yalamaktır.
Si quieres drogarte, y que tu cuerpo siga limpio... Lamer un sapo es la mejor manera.
Tamam ama, bu da beni Kurbağa Kermit gibi gösterir.
Esto me hace verme como la rana René.
Hiç kurbağa ile akrebin hikâyesini duydun mu, Jeff?
¿ Alguna vez escuchaste la historia del escorpión y la rana, Jeff?
Kurbağa demiş, " Kafa mı buluyorsun?
La rana respondió : " ¿ Bromeas?
"Peki" demiş kurbağa, ve beraber nehri geçmeye başlamışlar.
La rana aceptó, y comenzaron a cruzar el río.
Biraz sonra, kurbağa arkasına bakmış akrep onu k.çından sokmuş.
Como era de esperar, la rana miró hacia atrás, y el escorpión la mordió en el trasero.
Şimdi ikimiz birden öleceğiz. " demiş kurbağa.
Ahora ambos moriremos. "
Şaşırtıcı belki ama iki kurbağa türü Fiji adasında bunu başardı.
Puede que más sorprendente, sean las dos especies de ranas que llegaron a las Fiji.
Ama bu kurbağanın atası Buraya bir kurbağa yavrusu olarak gelmiş olabilir.
Pero el ancestro de esta rana puede que llegase como renacuajo.
Fijinin aksine, Fransız Polinezyasında hiç yarasa yoktu. hiçbir kurbağa da yoktu, sadece bir avuç kertenkele
Al contrario que en Fiji, no hay murciélagos en la Polinesia Francesa, ni ranas y solo unos lagartos habilidosos.
Andy, kurbağa sıçraması!
¡ Andy, salto de rana! ¡ Vamos!
Kurbağa pişene kadar ne olduğunu anlamaz.
Nunca se da cuenta que, en ese preciso momento, está siendo cocinada.
Kurbağa sıcaklıktaki ufak değişikleri fark edemediğinden, tencerede kalacaktır ki bu da onun hayatını aşırı derecede tehlikeye sokuyor.
La rana se quedará porque no puede detectar los pequeños cambios de temperatura que están incrementando el peligro para su vida.
Ben büyüdükçe, bizim kurbağa olduğumuz belli oldu.
A medida que crecía, se volvió más claro, que éramos las ranas.
Kurbağa şekilli jelibon insan cildiyle aynı yapıya sahiptir...
Verás, las ranas de goma tienen la misma resistencia que la piel humana, alrededor de 20 miliohms.
Tek gördüğüm, kurbağa gibi ağzının açıp kapandığıydı.
Sólo veía su boca de rana parloteando.
Çığlık atan şeytan mı, küçük kurukafa mı, yoksa kurbağa Kermit mi yaptırsam.
este pequeño cráneo malévolo o "Kermit" la rana.
- Kurbağa Kermit mi?
- ¿ "Kermit" la rana?
Aynı yavaş yavaş kaynayan sudaki kurbağa gibi.
Como la rana en el agua que se va hirviendo de a poco.
Kurbağa bacağı!
¡ Pata de rana!
Gamanta, McGillicutty kurbağa bacağı!
Gamanta, McGillicutty, - patas de rana. - Ahí tienes.
Bir zamanlar... Bir kurbağa varmış.
Había una vez una rana.
Bu kurbağa çok uzak bir ülkede annesi babası ve erkek kardeşi ve Bay Muggles adındaki iribaş ile birlikte yaşarmış.
Y la rana vivía en una tierra muy lejana con Mamá, Papá, hermano, y un renacuajo llamado Sr. Muggles.
Kurbağa daima özel birisi olmak istermiş.
Y la rana siempre quiso ser especial.
Sonra dünyayı patlamadan kurtarmışlar kurbağa da tüm öğrendikleri ile ailesine dönmüş ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
Y luego que salvaron al mundo de la destrucción total, la rana regresó a su familia con todo lo que había aprendido, y vivieron felices para siempre.
Kurbağa çevirme...
Ranas fritas.
İstediğimiz balık çorbası ve kurbağa çevirme nerede?
¿ Dónde están las aletas de tiburón y las ranas fritas?
Şimdi, kraliçe olmaya hazır mısın yoksa yeni bir kurbağa mı bulmam gerek?
¿ Estás lista para ser reina o debo encontrar otro sapo?
Cavendish'lerle akşam yemeği yemek istemedin, çocukları kurbağa bulmaya parka götürmek istemedin.
No quieres cenar con los Cavendishes, no quieres llevar a los chicos al parque a buscar ranas.
Ayrıca porselen kurbağa koleksiyonum var.
Y colecciono ranas de porcelana.
Uzun zaman önce, kurbağa, eğreltiotu ya da dinozor olabilir.
Hace mucho tiempo, eso podría haber sido una rana o un helecho o un dinosaurio.
Böylesine küçük bir kurbağa için, bu bir maraton tırmanışıdır. Bir insan annenin, sırtında çocuğuyla Empire State binasına tırmanmasına benzetilebilir.
Para una rana tan pequeña, es un maratón ascender con un hijo a cuestas.
Kurbağa şekilli jelibon mu?
- ¿ Ranas de goma?
Kendimi kurbağa gibi hissediyorum.
Deja de perder el tiempo y muevete.
Kurbağa mı?
- ¿ Eso es una rana?
Gruber Ilaç Sanayi zehirli atiklarini Temizsu Gölü'nden beslenen Alabalik Nehri'nin bir kolu olan Kurbaga Deresi'ne atiyordu.
Gruber Farmacéuticas vertió residuos tóxicos en Frog Creek, un afluente del río Trout que suministra al Lago Clearwater.
Mankenler yanında kurbağa kalır.
El estallido del chupacabra