Kusuruma bakma traduction Espagnol
650 traduction parallèle
Derin dibine batışını böldüğüm için kusuruma bakma.
¡ Lamento interrumpir tu espiral descendente,
Puding için kusuruma bakma.
Lamento lo del pudín.
Şairane bir ruh haline büründüğüm için kusuruma bakma.
Discúlpame si me pongo poética contigo.
Evet, ama kusuruma bakma dostum.
Sí, pero lo siento, colega.
Kusuruma bakma ama ben körüm.
Perdona, pero soy ciego.
Zamanım kısıtlı, bu yüzden kusuruma bakma.
Lamento informarte que no tengo mucho tiempo.
Beklettiğim için kusuruma bakma.
Discúlpame la tardanza.
Senden çok daha yaşlıyım canım. Kurt'tan büyük olduğun yönündeki gözlemlerim için kusuruma bakma.
Soy más vieja que usted, y me disculpará si hago la observación de que es usted algo mayor que Kurt.
Kusuruma bakma.
¡ Perdóname!
Bu kadar uzadığı için kusuruma bakma.
Siento que haya sido tan difícil de contactar.
Baktığım için kusuruma bakma, ama kasayı ben kapattırdım ve anahtarları Manders'ın çekmecesine geri koydum.
Eso no disculpa que haya mirado, pero hice que la cerraran y que devolviera las llaves al cajón de Manders.
Rahatını bozduğum için kusuruma bakma.
Siento haberte hecho venir.
Kusuruma bakma.
Perdona.
Teğmen, yapamadım kusuruma bakma.
Teniente, sentí muchísimo no poder ir...
Bütün bunları anlattığım için kusuruma bakma.
Perdóne le estaré aburriendo con estas cosas.
Kusuruma bakma.
Perdóname.
Sana verdiğim sıkıntılar için kusuruma bakma.
- Muchas gracias. Lamento causarte molestias a ti también, hija.
# Kafanı şişirdiğim için kusuruma bakma
Espero que no te importe que le hable a tu oído
Tamam. Kusuruma bakma.
Está bien, lo haré.
- Affedersin Nene, kusuruma bakma.
- Perdona Nené. Por favor, no te enfades.
Düğün gününde nişanlınla tartıştığım için kusuruma bakma, ama...
Siento, que el día de tu boda... Haya discutido con tu novia.
Aristotle... kusuruma bakma. Ne için?
Aristóteles, lo siento.
Yine geldiğim için kusuruma bakma.
Perdóname por volver.
Güldüğüm için kusuruma bakma Claude.
Perdone que me ría, Claude.
Kusuruma bakma.
Tendrá que disculparme.
Sana çıkıştığım için de kusuruma bakma.
Lamento haberte regañado
Avukat, kusuruma bakma.
Abogado, perdóneme.
Beklettiğim için kusuruma bakma.
Perdone el inesperado retraso.
Evini bulmam bir kaç günümü aldı. Gecikme için kusuruma bakma.
Perdone por mi retraso, pero no había podido encontrarlo.
Seni zor durumda bıraktığım için kusuruma bakma.
¿ Tan pronto? Qué lástima.
- Karını kızdırdığım için kusuruma bakma.
Siento haber hecho enfadar a tu mujer. Olvídalo.
Gerçekten kusuruma bakma.
Lo siento, de verdad.
Kusuruma bakma ama, ne olur ona kötü davranma Isaac.
Eres demasiado blando con él, Isaac, perdona lo que te digo.
Böyle dediğim için kusuruma bakma ama...
Perdona que te lo diga...
Kabanımı çıkarmadığım için kusuruma bakma.
Perdone si sigo con el abrigo.
Dedim ya, kusuruma bakma.
Ya se lo he dicho, lo siento.
Seni sabahın bu kör vaktinde rahatsız ettim, kusuruma bakma.
Siento haber llegado tan pronto.
Kusuruma bakma.
Lamento no haber ido.
Kusuruma bakma, Bastıbacak.
Lo siento, Pequeño.
Kusuruma bakma.
Lo siento.
Kusuruma bakma, ama o senin eşin.
Disculpa, pero es tu marido.
Kusuruma bakma.
Usted puede soñar porque yo soy tu refuerzos.
Kusuruma bakma.
Bueno, perdóneme.
Sung Çu, kusuruma bakma ama biraz yalnız kalmak istiyorum.
Soong Chu, deberás perdonarme... pero necesito privacidad.
Acele taşınmazsam kusuruma bakma.
Siempre que no sea demasiado pronto.
Uçağımı uçururken kusuruma bakma. Derhal masaya çık!
Disculpe, voy a volar en avión. " ¡ A la mesa!
Kusuruma bakma Bay Kronometre, kendimi mastürbasyon hızıma göre ayarlıyorum.
Discúlpeme, señor cronometrador pero yo me rijo según mi velocidad de masturbación.
Bu kadarcık kusuruma bakma.
Cede a mis pequeños pecados.
Böyle yerli yersiz konuştuğum için kusuruma bakma.
Perdóneme si le he ofendido. No era ésa mi intención.
Clancy gibi bir adama akıl sır erer mi? Bugün o kadar saçma davrandım ki, kusuruma bakma.
Perdón por ser tan torpe esta tarde.
- Kusuruma bakma.
- Es usted extraño.