Kâlp traduction Espagnol
49 traduction parallèle
Gerçekten bir kâlp şeklinde hindi burgere mi bakıyorum?
¡ Increíble! ¡ Una hamburguesa... con forma de corazón!
- Kent kâlp krizinden öldü.
Kent... Kent murió de un ataque cardíaco.
Hassas bir kâlp kolay kırılabilir.
Un corazón débil que puede romper rápidamente
- Kâlp krizimi hatırlıyor musun?
- ¿ Te acuerdas de mi ataque al corazón?
O zamanlar 32 yaşındayım tamam mı? O yıl bir kâlp krizi geçirdim.Tamam mı?
Tengo 32, y sufro un ataque cardíaco.
Kırık bir kâlp, deliliğe öncü olabilir.
Un corazón roto puede llevarte a la locura, es la perdida de alguien que amas
Hiçbir kâlp unutmaz bunu... Bir çıkış yok...
Ningún corazón puede olvidar No hay salida
Hiçbir kâlp unutmaz bunu... Ne bir başı ne bir sonu var...
Ningún corazón puede olvidar No hay comienzo ni fin
Bir bankta kâlp krizinden.
Paro cardíaco en el banco.
Onu da işe giderken kâlp kriziyle öldürdüm.
Al que asesiné con un paro cardíaco en hora pico.
Kaza raporunu okudum. Kâlp içzarı iltihabı varmış. Kalbi 90 yaşında birininki gibiymiş.
He leído el informe, sufría de endocarditis, tenía el corazón de un hombre de noventa.
Ben önceden hiç keman çalmamıştım da. " der. Oğlunuzda kâlp yetmezliği var.
Bueno, el corazón de tu hijo esta fallando.
- Kâlp atış hızı da yükseldi.
Frecuencia cardíaca también.
Bir kâlp.
Un corazón.
Başka bir kâlp bulsak olmuyor mu?
¿ Y, no podemos conseguir otro corazón?
Eğer kâlp dört saatten daha uzun bir süre dışarıda kalırsa, işe yaramaz hâle gelir.
No quieres que un corazón esté fuera de un cuerpo más de cuatro horas.
Adamlar bir kâlp çalmış.
Acaban de robar un corazón.
Kâlp şimdiye çoktan gitmiş olabilir,... adamlar bir taksiye atlamışlardır, ve tüymüşlerdir.
El corazón podría estar ya en cualquier parte. Tal vez se subieron a un taxi y huyeron.
Kâlp hırsızlarını yakalayabilmek için bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyor muyuz yani?
Entonces, ¿ no tenemos nada en este tipo que nos lleve a los ladrones del corazón? ¿ Nada?
Kâlp kime gidiyorsa hasta ile donör arasında genetik eşleşme olması gerekir.
Pues, para quien sea el corazón debe haber coincidencia genética. Bien...
Kâlp atışı düşüyor.
El ritmo cardiaco está cayendo.
Kâlp masajı yapın.
Pongan otros 5 de epinefrina.
Uçak burada fakat içinde kimse yok. Ne hırsızlar, ne de kâlp.
Aquí está el avión, pero no hay nadie, ni los ladrones, ni el corazón.
Adama yakınız ama kâlp yanında.
Vamos tras él, pero está subiendo con el corazón.
Bir kâlp, vücut dışında ise 6 saat süre kadar dayanabilir.
Un corazón puede estar más de 6 horas fuera del cuerpo.
Kırık kâlp sendromu kâlp adalesi hastalığı olarak da bilinir.
El síndrome del corazón roto, también conocido como estrés cardiomiopatía.
Kâlp kaslarındaki ani ve çoklu zayıflığa neden olabilir.
Puede causar una rápida y severa debilidad en músculo del corazón.
Jen bir kâlp hastalığıyla dünyaya gelmişti.
Jen nació con un problema de corazón. Tiene que tomar su medicina dos veces al día.
Acil ameliyat gerektiren bir kâlp rahatsızlığıyla doğmuştu, öyle değil mi?
Ella nació con un problema de válvula del corazón que necesitaba cirugía inmediata.
Birkaç hafta önce babam şehirdeydi ve kâlp sorunu olan harika bir kız hakkında bir dergi makalesi gördü birden Jen'in olduğunu anladı.
Y hace unas semanas, mi padre estaba en la ciudad y vio el artículo de la revista acerca de esta increíble chica con un problema de corazón... y supo que era Jen.
Kâlp atışlarını duyuyor musun?
- ¿ Oyes el latido del corazón?
Sakinleşemem, kâlp krizi geçiriyor sanırım.
No me puedo calmar. Creo que está teniendo un ataque cardíaco.
Kâlp krizi geçiriyorum.
Estoy teniendo un ataque cardíaco.
Arkadaşınız hafif bir kâlp krizi geçirdi.
Su amigo tuvo un leve ataque al corazón.
Genel olarak kâlp krizi kötü bir şeydir.
En general, un ataque al corazón es malo.
Hafif bir kâlp krizi geçirdin, ama iyileşeceksin.
Tuviste un paro cardíaco pero te recuperarás.
Bak kâlp krizi geçirmem beni çocuk sahibi olmam gerektiğinin ayırdına vardırmadı. Çocuksuz bir gün daha yaşamak istemediğimin ayırdına vardırdı.
Mira, tener un ataque cardíaco no me hizo darme cuenta... que quiero un hijo, me hizo darme cuenta que no quiero vivir otro día sin tener uno.
Hafif bir kâlp krizi geçirdin.
Tuviste un leve ataque al corazón.
Bir saniye, o kâlp krizi mi geçirdi?
Espere, tuvo un ataque cardíaco?
Kâlp ile ilgili bir durumu var.
Ha sufrido un evento cardíaco.
Bana başka kâlp krizi geçirtme.
No hagas que me dé otro.
Kâlp krizi nedir?
Cuál ataque al corazón?
Elle kâlp masajını deniyorum.
Succión. Vamos.
Sen bir kâlp cerrahısın.
Eres cirujana cardíaca.
Onunla konuştuğum zaman, bir kâlp cerrahı tarafından ziyaret edildiğini söyledi.
Verá, cuando hablé con él, dijo que lo había visitado una cirujana cardiovascular.
Belirlenmemiş kâlp rahatsızlığı.
Condición cardiaca no detectada.
Tanrım, bana kâlp krizi geçirteceksin, neden yapmıyorsun?
Dios, casi me da un ataque al corazón, ¿ a ti no?
- Kâlp atışını duymuyorum.
No oigo tus latidos.