English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kârla

Kârla traduction Espagnol

31 traduction parallèle
Burada yapacağımız kârla onu ikiye katlayabilirim.
La ganancia que estábamos haciendo allí, Puedo duplicarla.
İçki dükkânımızı en düşük kârla çalıştırdık.
Hemos regido la licorería con mínimas ganancias.
Tartışmada, Her Türlü Çiftlik Makinesinden Korkma Bakanı Terence Rattigan'dan saklanmadan sorumlu müsteşardan Timothy Whites'tan sargı paketleri çalıp Yüksek Kârla Satma Bakanlığı'nın yayınladığı cari yılın ticaret rakamlarını sunmasını istedi.
El subsecretario de Qué Miedo que Dan Estas Máquinas... ha exhortado al subsecretario de Evitar a Terence Rattigan... a hacer públicas las cifras de la balanza comercial... elaboradas por el departamento de Robar en la Farmacia... y Revender con Lucro.
Adamlar bütün gün üretim için çalışıyor bu sayede cezaevi müdürü ve güvenilirler... ürünleri, daha fazla soda ve biber almak için market değerinin altında satıyorlar ki bunları daha yüksek kârla satabilme şansı varken.
A ver si me sigues esta vez. Los reclusos han estado trabajando de sol a sol en las cosechas para que los ordenanzas las vendan más baratas a alguna fábrica local y con lo recaudado comprarían chile y refrescos que podrían revender en algún supermercado y tener mayores beneficios.
İyi bir kârla satın al.
Comprándole las acciones.
Ve onları yine o kadar etkileyici bir kârla da sattın.
Que seguro vendiste a un precio muy interesante.
Baban % 300 kârla araç telefonu satıyor.
Tu padre vende teléfonos al 300 %... de sobreprecio.
Elde edeceğimiz kârla kıyaslandığında önemsiz kalıyor.
Son insignificantes en comparación con los beneficios.
Legends Sanat Grubu'ndaki hisselerin satımından elde edilen parayla Teri'deki tablo satın almayı, sonra da Paul Biro'nun laboratuar çalışmalarıyla, orijinalliğinden şüphe edilen başka büyük sanat eserleriyle birlikte Teri'deki tablonun da orijinalliğini kanıtlayıp ardından kârla satışa sunmayı düşündü.
que utilizaría los conocimientos forenses de Paul Biro para autentificar otras obras maestras de dudoso origen que, como el cuadro de Teri, se venderían después con gran beneficio.
Edmond "teşekkür notları" hazır tabelanız kârla kapatıldı ve sizin için dolaba biftek koydum.
Terminé las tarjetas, reservé su mesa para la función benéfica y le pedí la carne asada.
- Evet, ucuza topluyor büyük kârla satıyor. Güzel bir dümen.
Las compra baratas y las vende por grandes ganancias, es un lindo fraude.
Bir kaç gün içinde verdiğim yatırım parasını bana 1,000 % kârla yollayacak ve kendi aile servetiyle paylaşacak.
Dentro de pocos días me devolverá el dinero que he invertido. más el mil por ciento de intereses es una parte de la riqueza de su familia
Ona şöyle dedim... " Şirketimizin değeri 1.56 milyar dolar Geçen yıl 57 sent kârla 100 milyon dolar kazandık Banka faizlerinden daha iyi.
Le respondí... " Los activos de nuestra compañía valen $ 1,56 billones. El año pasado obtuvimos $ 0,1 billones... con un interés de 57 centavos.
Oradan gelen kârla, karakolun karşısına donut dükkanı açtım.
Usé esas ganancias para abrir una pequeña tienda de rosquillas frente a una estación de policía.
Eline geçecek kârla da yeni, heyecanlı bir hayatı finanse edersin.
Sí, no quisimos molestar en tu día especial.
Başka bir yerde aldığın daha büyük bir malikâneye mi? Sahte kemo ilaçlarından elde ettiğin kârla?
¿ A alguna mansión más grande en otro sitio que compraste con los beneficios de tus medicamentos de quimio falsos?
O adamlar ne kadar düşük kârla çalışıyor biliyor musun sen?
¿ Bueno? ¿ Sabes en qué tipo de márgenes trabajan éstos tipos?
O araziyi kârla satabilir ve o parayla...
Podemos vender el terreno con un beneficio y usar el dinero para...
- Kârla alakalı mı?
¿ Es sobre los beneficios?
Kârla alakası yok bunun.
Esto no va de beneficios.
Malzemeleri alıp kendimiz yapıyoruz, masrafları ekleyip ve sonra kârla satıyoruz.
Y conseguimos los ingredientes y las hacemos nosotros, les ponemos precio y luego las vendemos y sacamos beneficio.
Tapusunu tuvalette satıp cebinde 15 bin kârla bir sonraki trenle geri döndü.
Me vendió sus títulos en el aseo, y se fue al norte en el siguiente tren con 15.000 más en el bolsillo.
- Güzel. Torbacılara % 30 kârla satıyoruz, onlar da % 50 karla. Kontrolü ele almalıyız.
A ese precio la revendemos a los jefes de las "plazas" por 30, ellos la revenden por 50, y lo dividiremos todo.
Yarınki "MyClone" tanıtımı iyi giderse sağlanacak kârla orada size bir şato inşa ederiz.
Oye, si todo va bien con el debut de MyClone mañana, os construiremos un castillo allí con las ganancias.
Benim kârla hiç işim olmadı.
Mis razones, nunca han sido los beneficios.
Kimsenin beni aşağıya çekmesine izin vermedim ve şirketi iyi bir kârla sattım.
No dejé que nadie me pusiera un lastre... y lo vendí cuando podía ganar bien.
Krediyi bir onaylasanız araziyi Bay Briggs'ten satın alabilir elde edeceğimiz kârla da borcumuzu size ödeyebiliriz.
Si pudiera aprobar este préstamo, podemos comprar el terreno del Sr. Briggs y podemos reembolsarle con el lucro.
Daha da mucizevi olan Caan çoktan pozisyon almış ve inanılmaz kârla hisseleri satıyor.
Aún más milagrosamente... Caan ya está ahí, y se vende en un beneficio monstruo.
Saf ve ham. Buraya gizlice sokarak inanılmaz bir kârla meslektaşlarıma satabiliriz.
Que podemos comprar en Canadá por cuatro perras, mezclarlo aquí y vendérselo a mi colega con muchísimo beneficio.
- Az gider, sabit arz ve yüksek kârla mı?
- ¿ Baja inversión, demanda fija, altas ganancias?
500 dolar kârla kumarhaneden ayrıldın.
Te fuiste con 500 dólares.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]