English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kömür

Kömür traduction Espagnol

1,682 traduction parallèle
Kömür madenlerinde bu kadar sıkı çalışan insanlar arasında gelecek ile ilgili hiç umut yok ve şimdi kömür madenleri kapatıldı. Gidecek hiçbir yerleri yok.
No hay esperanza verdadera para el futuro entre mucha de estas personas que, eh, trabajaron duro en las minas de carbón, y ahora que las minas cerraron, eh, no tienen dónde ir.
Kömür!
¡ Carbón!
Kömür kadar siyahım belki iki kat iriyim ve gece yarısı tam önüne çıkıyorum.
un hombre negro en medio de la noche. Del doble de su peso.
# # Beni bir kömür parçasından bir elmasa dönüştürecek # #
# Él me volvió diamante de un pedazo de carbón #
Şehir, yeraltındaki kömür yangınının hala devam etmesi yüzünden kapandı, biliyor musun?
El pueblo está cerrado debido al incendio del carbón ¿ Sabía que sigue ardiendo bajo tierra?
Kömür yangını aşağıda halen devam ediyor.
El carbón sigue ardiendo bajo tierra.
Bu kömür çok iyi, antrasit.
Este carbón es excelente.
Aidra'nın saçları kömür gibi simsiyahtı.
El cabello de Aidra es negro como el asfalto.
Babam bir kömür madeninde çalışırdı.
Mi padre estuvo en una mina de carbón.
Benim koca o zamanlar kömür madeninde çalışırdı, tamam mı?
Mi esposo entonces trabajaba en la mina de carbón, ¿ sí?
Kuzey Kömür Yatakları, Güney Afrika 1980
Minas de carbón del norte, Sudáfrica, 1980
Onca zamandır orada çürüyordu, kömür oluğunun tam altında.
Ella había estado todo el tiempo pudriéndose bajo la pila de carbón.
Birimiz kar gibi beyaz, diğerimiz kömür gibi karayız!
¡ Clavija muy cuadrada, hoyo muy redondo!
Kömür şirketleri de "temiz hava" planımızın uygulayıcısı.
Y tienen a las compañías mineras al frente de la campaña contra la contaminación.
Eğer standart kömür santrallerinin sayısını artırırsanız..... daha iyi bir çevresel performans yerine,... daha uzun bir bacanız olur.
Si se hace el cálculo basándose en el plan de energía de carbón, no redunda en un mejor medio ambiente. Mas bien redunda en lo contrario.
Kayıt defterinden Yüzbaşı'nın odasını öğrendin ama aceleyle bodrumdaki kömür tozunu deftere bulaştırdın.
Identificaste la habitación del capitán, ensuciando el registro con polvo de carbón de la bodega, en tu apuro
Çok geniş kömür rezervleri.
Reservas de carbón enormes.
Burası kuzey Çin'deki kömür madenleri bölgesi. - Orta Moğolistan. - Anlıyorum.
La banda del carbón en el norte de China en Mongolia central.
- Evet. Büyük Leğen Kömür Madeni.
- Mina de Carbón Gran Cuenca.
- Karışık tüneller ve çatlaklar... - Unutulmuş kömür ocakları, kanalizasyon, fırtına kanalları... - Alt bodrumlar, şaft girişleri...
Una madriguera de túneles y fisuras carboneras olvidadas, cloacas, alcantarillas subsótanos, ductos de acceso, canales aliviadores y pasadizos.
Biraz alın teriyle koca kömür parçalarını elmasa çeviririm.
Mezclo un poco de grasa con un puñado de carbón y sale un lote de diamantes.
Kazana kömür atın!
Arrojen carbón a la maldita caldera.
Kırmızı gözlü ve kömür karası kürklüydü.
Pelo negro como el carbón y ojos rojos.
Kırmızı gözler, kömür karası kürk, devasa boyut...
Ojos rojos, pelo negro como el carbón, enorme...
Bu yüzden teknede de aşağıda motor bölümündeler ve fırına kömür atıyorlar.
Están en la sala de máquinas, colocando carbón en la caldera.
Kömür ocağı geçen sene kapandı. Nüfusu dörtte üç azaldı.
El año pasado se redujo la población una tercera parte.
Kömür ocağı kapandığında birçok kişi taşındı.
Perdimos a muchos habitantes cuando cerró la mina de carbón.
Neden terk edilmiş kömür ocağında olduklarını düşünmüyorsun?
Y por qué no la mina abandonada?
Çünkü aşçımızın ayakkabısında saman vardı, kömür tozu değil.
Porque nuestro cocinero tiene estiércol en los zapatos, y no polvo de carbón.
Siz çocuklar nasıl kömür küreklenir, biliyor musunuz?
¿ Saben palear carbón?
Şu Ohio Vadisi Kömür Hattı mı?
 ¿ Esa es la linea de Carbà ³ n del Valle de Ohio?
Düğün fotoğrafçılığı yapıyor. Bu yüzden iş yerinde kömür tozu ya da asbeste maruz kalmıyordur.
Y trabaja de fotógrafo de bodas, así que dudo que se haya expuesto a polvo de carbón o asbesto en el trabajo.
Kömür tırnaklarıma girince bir türlü çıkaramıyorum.
No puedo sacarme el carbón cuando se mete en mis uñas.
Kömür Madeninde Hula Dansçıları Çiçek Açtı.
Surgen las bailarinas hula de las minas de carbón.
Tıpkı kömür madencileri gibi.
Como los mineros de carbón.
Eğer onları kömür sobasıyla ısıtabilseydim hayatta kalırlardı.
Si los calentamos con estufas de carbón, tal vez sobrevivan.
Bildiğiniz gibi bir zamanlar kömür için siyah elmas derlerdi.
Como ustedes saben, hubo un tiempo donde se llamaba al carbón el diamante negro.
İsa zamanında Dünya'da yaklaşık 300 milyon insan yaşamaktaydı, bu rakam 18. yy.ın sonunda ikiye katlanmış, kömür, ardından da kaliteli petrolün devreye girmesiyle nüfus birden 6 katına çıkmıştır.
En la era de Jesucristo había 300 millones de habitantes en el planeta cantidad que se había doblado cuando llegó el carbón en el S. XVIII,... entonces llegó el petróleo y súbitamente población se multiplicó por seis.
Bu hat kömür deposundaki kapaktan şuradaki boru hattına çıkıyor.
Esta línea conduce desde una compuerta en el cuarto del carbón hasta este sistema de cañerías.
Kömür.
Carbón.
Şu olmuş, kömür ipekanın aktif maddesidir.
Y es el ingrediente activo del Ipecac.
§ Siz zenciler ateşi bekleyen kömür gibisiniz §
Todos ustedes son como carbón esperando el fuego.
Burada bir sürü kömür madeni var.
Hay muchas minas de carbón aquí.
Çin'in ekonomik gelişimindeki talebini karşılamak için büyük oranda kömür mü çıkarılıyor dediniz?
¿ Acaba de decir que la extracción de carbón a gran escala es para responder a la demanda china en su desarrollo económico?
Kömür sobaları, her hafta elektrikli sobaya dönüşüyor.
Centrales térmicas de carbón se construyen para abastecer de energía, literalmente, cada semana.
- İçerde yalnızca kurum, kömür, is var.
- Eso si no te molesta el hollín, suciedad, carbón.
Kömür toplamam lazım.
Necesito echar carbón.
Bak iri bir kömür parçası buldum ve...
Tomaré un pedazo de carbón...
Kayıt defterinde bile kömür tozu vardı.
hay polvo de carbón en el registro.
- En büyük kömür madeni burada.
Y esa es la provincia de Shaanxi y también la mina más grande de carbón está aquí.
Kömür, ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak için büyük oranda çıkarılıyor.
Obviamente, se puede ver mucho carbón aquí y aquí también.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]