Köstüm traduction Espagnol
2,124 traduction parallèle
- Bu köstüm ne ayak?
¿ Por qué ese atuendo?
- Kostüm?
- ¿ Disfraz?
Kostüm giy, kostüm, kostüm!
¡ Ponte el vestido!
Hoş kostüm.
Dulces amenazas.
Yaptığım kostüm sana uydu mu?
El traje que te prepare te cabe bien?
Ben ne zaman kostüm giyebileceğim?
¿ Cuándo podré ponerme el disfraz? No, no.
Güzel kostüm.
Bonito disfraz.
Kostüm giyen sensin.
Hey.
Bak, 5 numaralı koyunu oynarken böyle satırlarım yoktu. Ben sadece- - sevimli yün bir kostüm giymiştim.
Solo un traje de lana caliente.
Ayrıca, burada kostüm uzmanı olan da benim.
Además, yo soy nuestro experto en trajes.
Kubbenin içinde bile olsanız o kostüm sizi koruyacaktır.
Eso le debería dar suficiente protección incluso dentro del domo.
Sadece birinci sınıflar kostüm giyecekmiş.
Dijo que sólo los nuevos usaban disfraces.
Trafiğe atanmış yol üstünde tavuk kostümü içinde trafik durumunu bildiriyormuş ama kostüm yüzünden kamyonun geldiğini görememiş ve belediye kamyonu ona çarpmış.
No pudo ver más allá de la cabeza de pollo, y fue atropellado por una furgoneta.
Bu sefer kostüm ya da slogan yok sadece eğer bir şeyler değişmezse yakın zamanda silinip yerini özel mülkiyete bırakacak yerel bir alanın hikayesini anlatacağım.
Sin disfraces, sin eslogan... sólo la historia sobre un destacado lugar de la ciudad que está cerca de ser borrado, convertido en edificios a menos que algo lo cambie.
Kostüm sorumlusu giysileri eve getirmeme izin vermiyor.
Me costó mucho trabajo conseguir que la cuidadora del armario me permitiera llevarlo a casa.
Beni diğer babalardan ayıran herhangi bir kostüm giyecek ya da bir şey takacak mıyım?
¿ Tendré un traje o una señal que me... distinga de los papás normales?
Acil servis arandığında Nimmo'nun Kostüm Mağazası'ndan gelen soygun haberinde mağaza sahibi ve müdürü olan Stanley Nimmo'nun çevresindeki herkes tarafından iyi tanınan ve popüler biri olduğunu gösterdi.
'Cuando los servicios de emergencia han sido llamados en respuesta a un robo producido en Nimmo's Costume Emporium, propiedad y dirigido por Stanley Nimmo, un personaje popular y muy bien conocido en está área.
Kostüm dükkânındaki adam iyi.
El tío de la tienda de disfraces está bien.
Hey, koç o şişko kostüm giyiyor mu?
Hey, entrenador, lleva un traje de sumo o no?
- Adı Randolph Littlefair. Dün akşam Reda Ailesi'nin davetlisiymiş. Kostüm partisi vermişler.
Es Randolph Littlefair, un invitado de la familia Reda anoche.
Bay ve Bayan Jack ve Alexandra Reda, Lewis Carroll onuruna verilecek bir kostüm partisinde Çılgın Şapkacı olarak katılımınızı rica eder.
Jack y Alexandra Reda piden su presencia en una fiesta de disfraces "a celebrar en honor del fallecido Lewis Carroll." Maravilloso ser el Sombrerero.
Kostüm giymeyi pek seven biri değilimdir.
- No soy mucho de usar trajes.
Peki tüm akşam boyunca kostüm üzerinizde miydi?
- ¿ Usó el traje toda la noche?
Bu bir kostüm!
¡ Es un disfraz!
Kostüm bölümü, takım hakkında bilgi istiyor.
- Vestuario quiere saber sobre el traje.
Kostüm giyebilir miyiz?
- ¿ Podemos disfrazarnos?
Çünkü daha çok manyak arkadaşım kostüm kiralayıp gecenin bir yarısı gizlice daireme girmiş gibi geldi. Tabii keşke bunun ilk kez olduğunu söyleyebilseydim.
Mi amigo loco alquiló un disfraz... y entró en mi apartamento a medianoche... y no es la primera vez que lo hace.
Sadece bir kostüm.
Solo es un traje.
Bunun gibi kostüm işim var. Düğününde giyecektim.
Tengo uno hecho a la medida que me iba a poner para la boda.
Ama kostüm seni korur.
El traje te protegerá.
Üstelik bu maske kostüm partilerinde takılan türden de değil.
Y no es parte de ningún tipo de disfraz ni nada así.
Kullanılan maddeye bakılırsa özel yapımmış. Yani herhangi bir kostüm mağazasında bulamazsın.
La calidad del material sugiere que se hizo por encargo, no que sea algo que se encuentre sin más en una tienda de disfraces.
Sadece bir kostüm!
¡ Corten!
J'onn, kostüm tanıdık geliyor ama yeni vücut pek "Manhunter" hissi vermiyor.
Bien, J'onn, el disfraz luce familiar. Pero no sé si el nuevo cuerpo grita "cazador de hombres".
Biliyorum ama Davey Amcan bana okulun bir kostüm tedarik edeceğini söyledi.
Sé que la obra es mañana pero tío Davey me djo que la escuela te daba el vestuario.
Evet ama hatalı kostüm.
Sí, pero está equivocado.
Kostüm provası için onu almaya gittiğimde ağlamış gibi görünüyordu.
Y me fui a recogerla para una prueba de vestuario, y parecía que había estado llorando.
Bakın kendime yeni bir kostüm yaptım.
Miren el nuevo traje que hice.
Yeni, kostüm tasarım dersini Çok seviyorum.
De acuerdo, ¿ Puedo sólo decirles cuánto amo mi nueva clase de diseño de vestuario?
Harika kostüm.
Ese es un gran traje.
Belki cenazem için bana kostüm yapabilirsin.
Tal vez me puedas vestir para mi funeral.
Vay, Cat başka bir kostüm yapmışsın.
Yay, Cat hizo otro traje.
"Ceket" dedim, "kostüm" demedim.
He dicho "traje" no "disfraz".
Bir tanesi bile giydikleri kostüm kadar etmez.
Nadie vale lo que cuesta su disfraz.
Şehirdeki kostüm evlerine bir göz atacağım.
Voy a comprobar las casas de disfraces de la ciudad.
Neden kostüm giyeyim ki?
¿ Por qué andaría con un disfraz?
Aktör Mark Hamill'le birlikte kostüm deniyorduk.
Una vez estuve en prueba de vestuario con el actor Mark Hamill.
Sadece kostüm giymişler, tatlım. Hadi eve gidelim.
Cariño, están disfrazados, vámonos a casa.
Sizin, kostüm giyip, şeker toplayıp güzel vakit geçirmeniz gerekirdi.
¡ Se supone que hay que pasarlo bien, disfrazarse y conseguir dulces!
Koşmaya veya kostüm olayına takmıyordum da yakalama olayını hiç sevmiyordum.
No me importa el ejercicio ni el disfraz... pero la lucha no es lo que prefiero.
Kostüm giymekte falan bir sakınca görmüyorum ama canıma bu kadar da okuma lütfen.
Estoy de acuerdo con dejarte jugar disfrazada y todas las cosas pero sé más suave con la paliza, por favor.