Kızlar traduction Espagnol
45,953 traduction parallèle
Kayıp eşyalardaki kıyafetleri giyeriz ve ağlamaya başlarız içeri girer ve "Kızlar nerde?" olur...
Nos ponemos la ropa de la sección de objetos perdidos, y nos ponemos a llorar, y cuando vuelva dirá, "¿ dónde están las chicas?"
Genç kızların idolü, babalarının garip ereksiyon sebebi.
Ejemplo para niñas adolescentes, erección incómoda para sus padres.
Kızlar mutfakta Jager yapıyorlar.
Las chicas están preparando tragos Jager.
Bana itaatkar kızlar buluyordu, ve ben de onun katılmasına izin veriyordum.
La contraté, para que me hallara sumisas, y de vez en cuando la dejo unirse a la diversión.
Onların kanuni kızları İngiltereden döndü... . ... ve doğruca eve gitti.
¿ Su nuera vino de Londres y se fue directo a casa de su padre?
- O, bizim kızları evlat ediniyor.
Ella adopta a nuestras hijas.
Benim oğlum, onların kızları.
Mi hijo, sus hijas.
- Kızlar buranın...
- Las niñas piensan que este lugar es...
Kızlar dönene kadar ne kadar ilerleyeceğiz bir bakalım.
Veamos que tan lejos podemos ir antes de que regresen las niñas.
- Kızlar seni özleyecek.
- Las niñas en realidad te extrañan.
Yapacak çok seksi ikiz kızlar biliyorum.
Conozco a unas gemelas muy sexys.
- Küçük hanımım. - Selam kızlar!
Hola, niñas.
Diğer kızların bir çoğu apartman dairesi paylaşmak zorunda.
La mayoría de las demás chicas tienen que compartir apartamento.
Diğer kızlar?
¿ Demás chicas?
Annem sana sormamı isterdi, kızlar geldiğinden beri.
Mamá me dijo que te preguntara a ti, ya que también van algunas chicas.
Bibi'yi okula giden kızlar hakkında diğer eşlerle konuşurken duydum.
Escuché a Bibi hablando con otras esposas sobre que las niñas van a la escuela.
Kızlarım iyi bir eğitim alacaklar.
Mis niñas tendrán una buena educación.
Ah kızlar, merhaba.
Ah, chicas, hola.
Selam kızlar.
Hola, chicas.
Kızlar bu gece Barbara ile birlikte burada kalabilir miyiz?
Oye, chicas, ¿ podemos quedarnos aquí esta noche Barbara y yo?
Benim hakkımda bilmeniz gereken şey bu olsun, kızlar.
¿ Sabéis? , eso es algo que tenéis que saber de mí.
Bu kızlar kim bilemedim.
No estoy segura de quiénes son esas.
Kalıyoruz, kızlar!
¡ Nos quedamos, chicas!
- Şimdi de onu ayakçı kızları mı olduk?
¿ Ahora somos sus mensajeras?
Yani kızların ölümü çok kötü bir olaydı ama eminim ki yarın mesai saatleri içerisinde hâlâ ölü olacaklar.
Quiero decir, esas muertes fueron diabólicamente trágicas, pero estoy bastante seguro de que mañana, en horas de oficina, nuestras chicas muertas seguirán muertas.
Gidip bir şeyler içip ölü kızları sorabiliriz.
Podríamos ir y tomar una copa, preguntar sobre las chicas muertas.
Bu kızları orada gördün mü?
¿ Viste a estas chicas allí?
Alkol satma izni yok, reşit olmayan kızlar var...
No tiene licencia para vender alcohol, menores de edad...
En kötü ihtimalle, o kızları zehirlemişlerdir.
¿ En el peor de los casos? A las chicas se les llena el estómago con veneno.
Ölü kızları kimin tanıdığını bulmak.
averiguar quién conocía a las chicas muertas.
Bunun ölü kızları tanıyanları bulmamıza yardımı dokunmuyor.
Esto no está ayudando a encontrar a quién conocía a las chicas muertas.
Bu kızları tanıyor musun?
¿ Qué sabes de estas dos chicas?
Hayır Bu kızları hatırlıyorum.
No. Me acuerdo de estas chicas.
Crystal, bana yeni kızların geleceğini söylediği için o kulübe gittim sadece.
Solo fui a ese club porque Crystal me prometió carne fresca,
Kızların benimle birlikte olacaklarından haberleri yoktu.
Esas chicas no tenían ni idea de que yo era su cita.
O kızların arkadaşıymışsın gibi davrandın.
Fingiste ser amiga de esas chicas.
Yeni kızlar getirerek biraz daha fazla para kazanmaya çalışıyordun.
Estaba intentando ganar pasta extra llevando a dos chicas nuevas.
Kızlar birliğinin başkanıydım.
Era la presidenta de nuestra hermandad.
Ölü kızların dairesine taşınmamı mı öneriyorsun ciddi ciddi?
¿ En serio me estás diciendo que debería mudarme al apartamento de una muerta?
İnsanlar benimle dalga geçiyordu, iş yerindeki kızlar bile Ladyheart dövmelerime bakıp senin bir saçmalık olduğunu söylüyorlardı.
E incluso cuando la gente se reía de mí... las chicas más jóvenes en el trabajo, metiéndose con mis tatuajes de Ladyheart y diciendo que eras un chiste...
Peki ya kızlar?
¿ Y las chicas?
Akıllı kızlar.
Chicas listas.
Buradasınız kızlar.
Ahí tenéis, niñas.
Didi gece çalışan kızların parasını ödedi.
Didi ha pagado a las camareras de anoche.
Kızlar için de.
Y para las niñas.
Senin için deli olacak kızlar var ve... gangsterlere bayılıyorlar.
tío a ellas les encantan los matones.
Kızlar, tatlı olduğunu düşünüyorlar.
Sabe bailar. Las chicas creen que es guapo.
Şirin kızlar her yere çağrılır.
A las chicas guapas las invitan a todos los sitios.
Ama bunalttı. Söyleyemezsin ama Asyalı kızların ne kadar zorladığını bilirsiniz.
Pero trapeó y trapeó y bueno, uno no puede decirlo, pero ya sabe qué tan insistentes son las chicas asiáticas.
- Benim suçum değil, kızların suçu.
No ha sido culpa mía, ha sido cosa de las chicas.
- Bu kızları gördün mü?
Oye. ¿ Viste a estas chicas?