Lansing traduction Espagnol
185 traduction parallèle
Bay Dancer, Lansing'de başsavcı yardımcısıdır.
El Sr. Dancer es ayudante del fiscal general de Lansing.
Sadece içimin rahatladığını belirteyim. Neyse ki yeni eleman Lansing'den gelen yeni bir hukuki takviye kuvveti değil.
Sólo quiero expresar mi alivio... ya que la nueva adquisición no es otro refuerzo legal de Lansing.
Lansing'li başsavcı yardımcısı kur mu yapıyor... yoksa tanığı sorgulayacak mı?
¿ El ayudante del fiscal general de Lansing está cortejándola... o piensa pasar a las repreguntas?
Ben basit bir köy avukatıyım, koskoca Lansing kentinden gelen... bu parlak savcıya karşı elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Soy un humilde abogado de pueblo que hace todo lo posible... para ganar a este brillante fiscal de la gran ciudad de Lansing.
Martin Hall ve Harvey Lansing.
Martin Hall. - Harvey Lansing.
- Lansing, efendim.
- Lansing, señor.
463 defa aranmıŞ Lansing, Michigan a 7 dakika.
Llame numbero 463 - - 7 minutes para Lansing, Michigan.
Annie Lansing hanım, 100 mt. koşusunun galibi. İmkansızı denedi.
Sra. Annie Lansing, esto no son los 100 metros lisos, intentamos lo imposible.
Ah olmadı George Lansing bey'in ateşi yok.
El Sr. George Lansing, no.
Hay lanet sınırı aştı.
Es piel auténtica, Sra. Lansing.
Aştı sınırı be, Lansing hanım. Hiç, 1742 $, 92 cent etmez.
Le costará 1.742 dólares con 90 centavos.
3.000, belki de 4000... 4.000, Lansing hanım.
3.000 dólares, tal vez 4.000. 4.000, Sra. Lansing, y el coche quedará como nuevo.
Ne oldu Lansing hanım?
¿ Qué le pasó, Sra. Lansing?
Bedelini ödedin, Lansing hanım.
Esto le costará dinero, Sra. Lansing.
Hapı yuttun, Lansing hanım.
Eres un desastre total, Sra. Lansing.
Bir yanılsama, Lansing hanım.
Oh, conmoción, Sra. Lansing.
Lansing hanım, para makinası.
La Sra. Lansing, la máquina de hacer dinero.
Bize yağmurda 30 kilometre geri döndürdün sırf. Bize harika vakit geçirttiği için. Bree Benson'a teşekkürü unuttuğundan dolayı.
¿ Tú, que nos haces conducir 50 km hasta Lansing bajo la lluvia... porque no le agradecimos a Bree Benson por un rato estupendo?
Sorun şu ki, Lansing'e gidip geri dönmesi gerekiyor.
El problema es, que ha de ir a Lansing y volver.
Lansing Film Festivali.
El Festival de Cine de Lansing.
- Lansing'de.
- Aquí, en Lansing.
Belki sen yardımcı olursun. Dünya prömiyerini gelecek yılki... Lansing festivalinde yapabilirim.
Quizá tú podrías ayudarme con esto, y quizá podría tener el estreno mundial en el Festival de Lansing del año próximo.
Sonuçta Lansing Film Festivali.
El Festival de Cine de Lansing.
Lansing, Michigan'da ne işin var?
¿ Qué haces aquí, en Lansing, Michigan?
Polisin gelmesi ortalama dört dakika sürer.
El tiempo de respuesta promedio en Lansing es de cuatro minutos.
Lansing, Lakeview'dan geliyoruz.
Somos de Lakeview. Tenemos un receptor de corazón listo.
Sherry Lansing bana yardım edebileceğinizi söyledi.
Cherie Lansing me dijo que me ayudarían.
Kutuda Lansing için bir şey var mı?
¿ Algo en la casilla para Lensing?
Sayın Lansing, Irena Moravska'nın artık sizinle yazışamayacağını üzülerek bildiririz.
Sr. Lensing. Lamentamos informarle Que Irina Moravska no podrá seguir intercambiando correspondencia con usted.
Ben William Lansing.
Sí, soy William Lensing,
Üzgünüm, Bay Lansing. Sizi beklemiyordum.
Disculpe Sr. Lensing no lo esperaba, quiero decir...
Bu Bay Lansing alışılmamış birşeyler söyledi mi?
Este Sr. Lensing... ¿ Dijo algo fuera de lo normal?
Senin Bay Lansing için bir ölüm planı hazırlamanın vakti geldi.
Es hora de idear un plan mortal para tu Sr. Lensing.
Mektubunuzu okudum, Bay Lansing.
Leí su carta, Sr. Lensing.
Görünüşe göre Bay Lansing mesajımızı önemsememiş.
El Sr. Lensing parece haber ignorado nuestro mensaje. Sí.
Lansing, Mahoney'e karşı.
Lansing contra Mahoney.
Carrie Lansing kocasını kaybetti. O, seks hayatını sorguluyor.
Carrie Lansing perdió a su esposo, y él indaga sobre su vida sexual.
Denny Crane Carrie Lansing'i, küçük düşürdü... yargı sistemimizi küçük düşürdü, bunun cezasını çekmelidir.
Denny Crane degradó a Carrie Lansing degradó nuestro sistema judicial, y tiene que recibir un castigo.
Bay Lansing'in önceden de bir kalp hastalığı vardı.
El Sr. Lansing tenía una enfermedad cardiaca preexistente.
Kendi egonu tatmin etmek için Carrie Lansing'i çetin bir davanın içine sokuyorsun.
Obliga a Carrie Lansing a someterse a un juicio por su propio ego.
Lansing Bulvarı'ndaki göze bata çirkin şey mi?
La del Boulevard Lansing, ¿ aquella monstruosidad?
Bugün seni kuzeydeki Lansing'e nakledecekler.
Hoy te transferirán a Lansing.
- Lansing, Michigan.
- Lansing, Michigan.
Birçoğu Charry Lansing gibi ünlü kişiler hakkında.
Generalmente, sobre gente importante de la ciudad. Ella está vinculada a Sherry Lance.
Eğer Buster olmasaydı rahat bir hapishane hücresinde yatıyor olacaklardı.
Aún estarían confortables en una celda de Lansing a no ser por "Búster"
Bir ay sonra, GM Lansing, Michigan'daki EV1 üretim hattını kapattı
Un mes más tarde, GM cierra su línea de montaje del EV1 en Lansing, Michigan
- Hubert Lansing.
¿ Qué? Hubert Lansing.
Hubert Lansing hikâyesi bize bunu öğretti.
Es lo que la historia de Hubert Lansing nos enseñó.
- Hubert Lansing'di. - Şahsen.
Era Hubert Lansing.
Lansing'i denediniz mi?
¿ Intentaste con Landsing?
Adam Lansing'te haraç kesme ve saldırıdan 4 yıl yatmış
El tipo cumplió 5 años en Lansing por asalto y extorsión.