Late traduction Espagnol
1,056 traduction parallèle
Evet ve kalp, dakikada üç kez atıyor.
Sí, y el corazón late 3 veces por minuto.
# # My heart beats so unruly
Mi corazón late fuertemente
Hey, attığını hissedebiliyorum.
Guau, mira cómo late.
Babamı yukarı çıkarıp televizyonu açın.
Hey, tomar Pop arriba... y encienda el late show.
Kalp ritminiz düzenli.
Su corazón aún late.
Hatta kalbinin ne kadar hızlı attığını bile söyleyebilirim.
Hasta podría decirle a qué velocidad le late el corazón.
Kalbin mücadele etti mi?
- ¿ Late fuerte tu corazón?
Kalp ölüme doğru koşuyor.
Late tanto que puede morir.
Channel 8'teki gelecek Late Show'u kaçırmamak için bizi izleyin.
Estén atentos para el siguiente Night Show en Canal 8.
Late Show gibi.
Sería demasiado cursi, como el Night Show.
Düzenli olarak atıyor...
Late con regularidad.
Kazananlara ek bir ücret satabilecekleri bir ödül ve Late - Night Lineup'a katılmaları için özel ücret verilecek.
Los ganadores recibirán una paga adicional que podrán vender... y una paga por aparecer en el programa nocturno "Alineación".
Güm güm atıyor işte.
Late con normalidad.
Kalbim, tam kuşağımın altında bir lokomotif gibi çalışıyor.
Mi corazón late como una locomotora. Lo siento justo debajo de mi faja.
You've got to work-a late. "
" The boss said,'No dice, son.
"Sometimes, I wonder what I'm going to do."
You've got to work-a late. "' "Sometimes, I wonder what I'm going to do."
Kalbinin attığını duyarsın, değil mi?
Estoy preocupado. ¿ Ya ves cómo late el corazón?
Ve kanın damarlarımdan aktığını hissedebiliyorum.
Siento cómo me late la sangre en las venas.
Yine de yürekten bilmek istediğim bir şey var :...
Pero mi corazón late por saber una cosa :
Sen de kendine hakim ol, tamam mı?
Tú vigà late a ti mismo,  ¿ de acuerdo?
Nasıl attığını hissediyor musun?
¿ Sienten como late?
Şahdamarımın atışına bak.
Fíjate como late mi vena yugular.
Ne? "Bu kalp çarpar! Çarpar! Çarpar!"
¿ Qué? "Este corazón que late, que late, que late".
Gerçekte, göğsünde soylu bir yürek atıyormuş.
Verdaderamente, un noble corazón late en su pecho.
Bak kalbim nasıl çarpıyor.
Mira como me late el corazón.
There's a late scratch there.
Se ha retirado un caballo.
Işıl ışıl parlıyorsun Kalbimi hızla çarptırıyorsun
Irradias tanto esplendor Que mi corazón late con ardor
"The Late Show" da, onu hiç kaçırmam.
No me pierdo ninguna película suya en las madrugadas.
- Göğsünde atam yaşam için... küçük beyaz bir kuş gibi pır pır ettiğini duydum.
- Por la vida que late en su pecho. La escucho aletear como un pajarito blanco.
Hayır, içinizde daha fazla hayat var.
Pero si la vida late en ti.
Kalbim çarpıyor.
Mi corazón late.
Ah, ama heyecanlıyım Kalbimin atışını dinleyin
Estoy nerviosa. Oíd cómo late mi corazón.
Şuradan gece şovunu bulabilir misin?
¿ Aqu ¡ se ve el Late Show?
* Geç olmaya başladı ama *
# But it sure is gettin'late
Kalbiniz çarpar Şarkı söyler kanınız
Tu corazón late
Pejmürde dış görünüşünüzün altında, her ne bahasına olursa olsun gerçeği araştıran deneyci bir filozofun kalbi atıyor.
Tras ese exterior, late un corazon de un emprendedor, filosofo que quiere la verdad a cualquier costo
Kafam zonkluyor...
Me late la cabeza...
Kalbim o kadar hızlı atıyor ki, yerinden çıkmak üzere.
Mi corazón late tan de prisa que está a punto de estallar.
Biraz daha büyüdüğümde Ernie Kovacs, Bob ve Ray ve o Late Night şovlarına başladığı sıralar Steve Allen Mort Saul, Lenny Bruce, Jonathan Winters Nichols ve May.
Y luego me gustaron Ernie Kovacz, Bob y Ray, y Steve Allen, cuando empezó a tener esos programas nocturnos. ... Más aún, Lenny Bruce, Jonathan Winters...
Kalbim o kadar hïzlï atïyor ki, yerinden çïkmak üzere.
Mi corazón late tan deprisa que está a punto de estallar.
Gece şovunda olduğu gibi aynı.
Como los que salen en Late Show.
Dün gece yatağa geç gittikten sonra
Late last night after I went to bed
Durumu en iyi olan bu, ama onun da nabzı hala 120.
Éste es el más estable, pero su corazón late a 120.
Nabız şu anda 140.
Late a 140.
...... sen gülümsediğinde neden çanlar çalıyor kalbimi atan bir şey haline getiriyor?
"¿ Por qué cuando sonríes... "... suena el'tin lin'de una campana... "... y late mi corazón de una manera extraña?
Bir kara delik gibi çok yoğun ve güçlü ancak küçük hareketli ve gürültülü yakın galaksilerin merkezlerinde yaşıyorlar.
Algo como un agujero negro algo de gran masa, muy denso y muy pequeño late y ronronea en los centros de las galaxias vecinas.
Kalbim öyle hızlı atıyor ki.
Mi corazon late muy rapido.
Nehir akar, rüzgar eser,.. ... bulut süzülür, kalp çarpar.
El río fluye, el viento sopla, la nube pasa, el corazón late.
Kalbim hiç atmıyor.
No me late el corazón.
Kalbi pat-pat atıyor.
Le late fuerte el corazón...
Kalbi atıyor mu?
¿ El corazón late?