Leeson traduction Espagnol
51 traduction parallèle
Lucy, seni Bay Leeson'la tanıştırayım.
Lucy, te presento al Sr. Leeson.
Bay Leeson Oklahoma'dan geliyor, Lucy.
El Sr. Leeson acaba de llegar de Oklahoma, Lucy.
Bay Leeson komşumuz.
El Sr. Leeson es un vecino.
Bay Leeson, bize biraz Oklahoma'dan bahseder misiniz?
Sr. Leeson, ¿ por qué no nos cuenta algo sobre Oklahoma?
Bay Leeson, kocam.
Sr. Leeson, le presento a mi esposo.
Oturun, Bay Leeson.
Siéntese, Sr. Leeson.
Onu kafanıza takmayın, Bay Leeson.
No se preocupe, Sr. Leeson.
Tabi ki Dan Leeson'ı beğendim.
Claro que me gusta Dan Leeson.
Dan Leeson konusunda ciddiyim.
Lo de Dan Leeson va en serio.
Jerry Warriner'dan nefret ediyorum ve Dan Leeson'ı çok seviyorum.
Odio a Jerry Warriner y me agrada mucho Dan Leeson.
Bayan Warriner ve Bay Leeson, bu bay ile Bayan Warriner evlenecek.
La Sra. Warriner y el Sr. Leeson, el caballero con el que la Sra. Warriner se casará.
Kendi kendime, "Bu Leeson tam Lucy'e göre." dedim.
Y me dije : "Ese Leeson es el hombre ideal para Lucy."
Bay Leeson belki senin payını satın alabilir diye düşündü.
El Sr. Leeson pensó que quizás podía comprar tu parte.
Bay Leeson'a, yani Daniel'e işleri ne kadar kötü yönettiğimizi belki onun daha iyi bir iş çıkarabileceğini söyledim.
Le decía al Sr. Leeson, a Daniel... de lo mal que nos iba, y él pensó que podía irle mejor.
- Merhaba, Leeson.
- Hola, Leeson.
- Merhaba, Bay Leeson.
- Hola, Sra. Leeson.
Biz işimize bakalım, Leeson.
Vayamos al grano, Leeson.
Kesinlikle Bayan Leeson. Nedir o hikaye?
Vaya, claro, Sra. Leeson. ¿ De qué se trata?
Leeson'la daha fazla eğlen.
Será mejor que Leeson.
Bu yüzden dünyadaki son erkekmiş gibi Leeson'a atladın.
Por eso recurriste a Leeson como si fuera el último hombre sobre la tierra.
İyi akşamlar, Bay Leeson.
Buenas noches, Sra. Leeson.
Önemli değil, Bayan Leeson.
Nada de eso, Sra. Leeson.
Elbette, Bayan Leeson.
Claro que no, Sra. Leeson.
- Bay Leeson?
- ¿ Sr. Leeson?
- Emory Leeson.
- Emory Leeson.
Emory Leeson.
Emory Leeson.
Emory Leeson bir reklam dahisi.
Emory Leeson es un genio publicitario.
Leeson mı?
¿ Leeson?
Ben Beyaz Saray basın ofisinden Cynthia Leson.
Soy Cynthia Leeson de la Oficina de prensa de la casa Blanca.
Eğer tanımadıysanız, yerde yatan benim. Nick Leeson. Eminim beni duymuşsunuzdur.
Ese que estaba en el suelo era yo, Nick Leeson.
Ve düşündüm de bu neden Nick Leeson olmasın?
Pensé que ese alguien podría ser..... Nick Leeson?
Ben de, Nick Leeson. Yardımcı olabilir miyim?
Soy, Nick Leeson. ¿ Puedo ayudar?
- Seni çok seviyorum, Lisa Leeson.
¡ Habla en serio! Te amo tanto, Lisa Leeson.
- Leeson söyler, borsa dinler.
- Leeson habla, ¡ el mercado se mueve!
- Çok iyiyim, teşekkür ederim.
- ¿ Cómo esta Mr Leeson? - Muy bien, gracias.
Şey, Leeson konusunda ne yapacağız peki?
- Bueno, que hacemos con este tipo Leeson?
Nick Leeson?
- ¿ Nick Leeson?
Nick Leeson, çoğunuz onun ismini duymuşsunuzdur eminim,
Nick Leeson, a quien la mayoridad de vosotros conocen y de todos han escuchado,
- Sana yanardağını göstereceğim, Nick Leeson, ayağa kalk.
- Te doy volcán, Nick Leeson - ¡ Lisa...!
Şimdi ne yaptın, Leeson?
¿ Qué hiciste ahora, Leeson?
Ben, Nicholas Leeson, bir günde... 50 milyon kaybettim!
Yo,..... Nicholas Leeson,..... he perdido..... 50 milliones de libras..... ¡ en un día!
- Şanslı Leeson.
- ¿ Leeson afortunado?
Çıkan kimliğe göre adamın adı Matthew Leesan, 33 yaşında.
Fue identificado como Mateo Leeson. 33 años.
Leesan iki hafta önce öldürüldü, Balcour bir hafta önce... - Ordway, ise dün gece.
Leeson fue asesinado hace dos semanas, Belcour hace una y Ordway anoche.
Uluslararası gelir servisi )
- Leeson trabajaba para la DGI.
Leesan'ın da öyle.
Al igual que Leeson.
Leeson ilk nöbeti alır.
Leeson se encarga de la primera guardia.
Bu ameliyatı Kanada'da yapan tek doktorla bağlantı kurdum. Vancouver'dan Dr. Leeson. Telgrafta Toronto'da tek bir ameliyat yaptığını yazmış.
Sí, contacté al único cirujano en Canadá que hace este procedimiento, un Dr. Leeson en Vancouver, y él me telegrafió para decir que hizo un procedimiento aquí en Toronto. - ¿ A quién?
Leeson, şaka yapmıyorum.
Leeson, no estoy de broma.
Bay. Leeson, Ben Pierre Beaumarchais.
Mr Leeson.
- Memnun oldum. - Nasılsınız, Bay Leeson?
Que me hace tu jefe, Nick.