Lexi traduction Espagnol
950 traduction parallèle
Lexi orada ne yapıyor? !
¿ Qué haces, Lexi?
- Bu Nick. - Merhaba. - Ve Lexi.
Éste es Nick, y éste, Lexi.
Sen ve Lexi onu görmeye gideceksiniz. Yılbaşı ve yazları gibi özel zamanlarda.
Tú y Lexi lo verán en ocasiones especiales.
Hey Lexi yakala!
¡ Lexi, cógela!
Sana ve Lexi'ye de bakabilirim. Söz veriyorum.
Y también puedo cuidar de ti y de Lexi.
Buraya gel Lex.
Ven aquí, Lexi.
- Dur, Lex saat kaç?
Lexi, ¿ qué hora es?
Neden değişiklik yapıp Lexi'yle uğraşmıyorsun?
Controla a Lexi también.
Nick! Lexi!
¡ Nick!
Hemen aşağı inin!
¡ Lexi! ¡ Bajen ahora mismo!
Tabii, seninle ve Lexi'yle de çıkmak isteyen bir sürü erkek var.
Hay un montón de chicas por ahí que saldrían contigo y con Lexi.
- Evet ben onun oğlu Lexi'yim.
- ¿ Roberta?
- İyi şanslar.
- De nada, Lexi.
- Lexi araba şirketini arar mısın?
¿ Has llamado?
- Fazladan bir keman gerek! - Tamam.
- Lexi, necesito otro violín.
Lexi de tıp fakültesine kabul edildi. Daha çok çocuğa ulaşmayı uman Opus 118 yapılan bağışlarla yaşıyor.
Nick es violoncelista profesional, y Lexi ha sido admitido en la facultad de medicina.
Evet, şey. Anlaşılan, Lexi düzenli bir iş dışında her şeyi arayabilir.
Parece que Lexy busca cualquier cosa excepto un trabajo estable.
Bu yüzden, sevgili Lexi, şu anki saplantının onuruna... karşında... Suami Bu.
Así que, querida Lexy, en honor a tu nueva locura te regalo a Swami Bu.
Biliyor musun, Lexi, belki de tüm bunlar bana göre değildir.
¿ Sabes? , Lexy, quizás esto no sea para mí.
Lexi, bu adam anlayışlıdan da öte.
Lexy, es el paso a la aclaración.
Lexi, seninle mutfakta konuşabilir miyim?
Lexy, ¿ puedo verte en la cocina?
Lexi.
Lexy.
Lexi`nin Oscar`a onunla gitmeyeceğini söyleme.
Sólo dile Lexy la que no fue con él a lo de Oscar.
Yalnızca Lexi aradı de.
Sólo dile Lexy, ¿ de acuerdo? Él sabe quien soy yo.
Özür dilerim, Lexi, ama benim de bir hayatım var.
Lo siento, Lexy, pero también tengo mi propia vida.
Lexi çok yandaşın oluğunu söyledi.
Lexy me contó que tienes un público que te sigue.
Bu bizim Lexi`miz.
Esa es nuestra Lexy.
Bana ihanet edersen faremle karın Lynn'i oğlun Clay'i ve kızın Lexi'yi ziyaret ederiz.
Si me traiciona... mi rata... irá a visitar a su esposa Lyn... a su hijo Clay y a su hija Lexi.
Bizimkinde mi, Lexilerde mi, yoksa bu afyon mağarasında mı?
¿ En la nuestra, en la de Lexi o en este antro de opio?
Civardaki bir diğer yer de Lexi'nin dükkanı.
El otro cerca es Lexi.
Bu Lexi'nin kararı ve o da tahmin ettiğinden daha cimri biridir.
Es decisión de Lexi y ella es muy tacaña.
Lexi Featherston, New York'un efsanevi particilerinden biridir. Gece ve yatak hayatı sayesinde hep 6. sayfada belirir.
Lexi Featherston era una de las legendarias fiesteras de Nueva York que siempre terminaba en la página de sociales por su paso por bares y camas.
Bu, Lexi'nin ilk defa bir partiden erken ayrılışıydı.
Era la primera vez que Lexi se iba temprano de una fiesta.
- Lexi'nin çok dostu olduğunu bilmezdim.
No sabía que Lexi tuviera tantos amigos.
Hadi Lexi'ye veda edelim.
Ahora vayamos a despedir a Lexi.
Lexi getirdi. Sana ulaşmaya çalışıyor.
Está tratando de acercarse a ti.
Lexi--insanlara benim kabiliyetimden bahsetmeye başladı
Lexy comenzó a contarle a todos sobre mi habilidad. Y de pronto...
Um, bu, uh, eğlenceliydi Lexi.
Fue muy divertido, Lexy.
Lexi'nin hediyesi.
- Es un regalo para Lexy.
Lexi'nin parfümü.
- Oh. El perfume de Lexy...
Jensen ve Lexi.
Jensen y Lexi.
Lexi, doğru.
Lexi, claro.
- Lexi ile tanıştığını sanmıyorum.
- Hola. - Creo que no has conocido a Lexi.
- Lexi, sonunda.
- Lexi, finalmente.
- Ona söylemek zorundasın!
- Lexi, ¡ debes decírselo!
- Ve elektrikler gitmeden önce... Avery, Lexi ile büyük bir kavga ediyordu.
Y antes de que las luces se apagaran, Avery se estaba peleando con Lexi.
Demek istediğim seni ve Lexi'yi gerçekten çok seviyor.
Él te quiere.
O zaman neden bizimle yaşayamıyor?
Y también quiere mucho a Lexi. ¿ Y por qué no quiere vivir con nosotros?
- Nick, Lexi neden siz keman çalmıyorsunuz?
¿ No se quedan en clase?
- Merhaba Lexi.
- Soy su hijo.
Merhaba.Lexi Fogerty.
Hola.