English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ L ] / Lime

Lime traduction Espagnol

532 traduction parallèle
Elbiseleri lime lime olana dek giyerler.
Llevan la ropa hasta que se cae en jirones.
Onlar asılmalı, boğulmalı ya da lime lime edilmiş olmalıydılar.
Los deberian colgar, ahogar y desmembrar.
Etleri lime lime oldu efendim.
Aquí, hecho pedazos, señor.
Etlerini lime lime edeceğim.
Y a Zabel también, le dispararé, os lo aseguro.
Gavin'i bazı bilgiler bulmak üzere yollamıştım, Limehouse'un karanlık ve tekinsiz sokaklarında bulmuş.
Había enviado a Gavin a buscar cierta información. Y ha debido encontrarla. En los siniestros pasadizos de Lime House.
- Limehouse'a.
- A Lime House.
Burası Limehouse ve sizin gibileri burada görmekten hoşlanmayız.
Esto es Lime House y no nos gusta ver a tipos como usted por aquí.
Geçen gece Limehouse'da bir cinayet işlendi ve bir de buluşma oldu. - Merak ediyorum da dostu.. - Gelmiş.
Anoche un asesinato, luego se va a Lime House me pregunto qué...
Oranın halkı yakında eski sera çevresinde cansız ışıklar gördüklerine ve kireç kayanın içinde kayıp ruhlara benzer sesler duyduklarına yemin ederler, evet, bunun bir parçası olmak istemem..
Hay gente de por aquí que ha jurado que vieron cadáveres que emitían una extraña luz alrededor del viejo invernadero Oyeron como gemían sobre el peñasco de Lime, como si se tratase de almas en pena. Vale, no quiero tener nada que ver con eso.
- Etlerini lime lime edebilirim!
Podría despedazarlo, miembro por miembro.
Size Holly Martins hakkında birşeyler anlatayım. Amerikalı. Buraya bir arkadaşını görmek için gelmişti.
Os iba a hablar de Holly Martins, un americano que hizo tan largo recorrido para visitar a un amigo de nombre Lime.
Martins meteliksizdi ve Lime kendisine iş teklifinde bulunmuştu.
Martins estaba en la ruina, y Lime le ofreció un trabajillo.
- Lime.
- Lime.
Harry Lime.
Harry Lime.
Bay Lime'nin.
El señor Lime.
Lime olarak tanırdık.
Un tipollamado Lime.
- Lime'ın arkadaşı mıydın?
- ¿ Amigo de Lime?
- Harry Lime'ı duymuş muydun?
- ¿ Conoció a Harry Lime?
Ben Harry Lime'ın bir dostuyum.
Soy un amigo de Harry Lime.
- Bay Lime'ı tanıyor musunuz?
- ¿ Conocía usted bien al señor Lime?
- Bay Lime mi?
- ¡ Al señor Lime!
Bay Lime'ı kimler ziyaret ederdi?
¿ Quién solía visitar al señor Lime?
Ben... Harry Lime'ın dostuyum.
Yo era amigo de Harry Lime.
Sanırım Harry Lime cinayeti de seni ilgilendirmiyor.
Supongo que no le interesará saber que Harry Lime fue asesinado.
Lime'ın kazayla ölmesi ya da bir cinayete kurban gitmesi beni hiç ilgilendirmiyor.
No me interesa si un delincuente murió asesinado o por accidente.
Lütfen Harry Lime'ın arkadaşı olduğumu söyler misiniz?
Por favor, dígale que soy un amigo de Harry Lime.
- Harry Lime ile ben çok iyi dosttuk.
- Ambos éramos amigos de Harry Lime.
Bayan Schmidt, Lime ile çok yakındınız, öyle değil mi?
Usted era amiga íntima de Harry Lime, ¿ verdad?
Orası Lime'ın arkadaşlarının genellikle gittiği bir yerdir.
Los amigos de Lime solían reunirse allí.
Bana Harry Lime dosyasını getir ve Bay Martins'e bir viski ikram et.
Tráigame el dossier de Harry Lime y un whisky para el sr. Martins.
Bu işi organize edenlerin içinde Harry Lime da vardı.
Ese negocio lo organizó Harry Lime.
Lime için çalışıyor ve ilaçların çalınmasına yardım ediyordu.
Es un cómplice de Lime en el robo de penicilina a los laboratorios.
Bizimle çalışması için onu ikna ettik. Kurtz ve Lime hakkında bize bilgi sağlıyordu.
Le obligamos a hablar y nos llevó hasta Kurtz y a Lime.
- Harry Lime için çalışırdı.
- Trabajaba con Harry Lime.
- Lime'ı en son ne zaman görmüştünüz?
- ¿ Cuándo vio a Lime por última vez?
- Bana Lime'ın nerede olduğunu söyleyin.
- Dígame, ¿ dónde está Lime?
Sizinkilerden Lime konusunda yardım istedim.
Le pedí a usted ayuda en el caso Lime.
Lime'ı yeni tanımaya başladım.
Yo estoy empezando a conocer a Lime.
Lime'ın suçlarının sonucunda hastalanan bütün çocuklar burada yatıyor.
La penicilina de Lime ha llenado de incurables esta sala.
O menenjit oldu. Lime'ın penisilinlerinden vermişler.
Tuvo meningitis y le aplicaron la penicilina de Lime.
Kumaş, lime lime oluyor!
Mire. Se deshace.
# Perdede gördüğün bir dövüş de olabilir bu... #... köylü bir gencin, kraliçeye aşkı yüzünden katledilmesi de... #... önemli bir Shakespeare'vari sahne de, hani hayaletle prensin karşılaştığı... #... herkesin lime lime doğrandığı... #... espri, bayrak sallama da olabilir... #...
Podría tratarse de una pelea como las de las películas un galán que muere por el amor de una reina una escena de Shakespeare en la que el fantasma conoce al príncipe y todo el mundo muere la broma ondea en la bandera
Kıyma gibi lime lime ederim.
Te morderé los labios hasta convertirlos en pulpa sangrienta.
Seni lime lime edeceğim!
¡ Toma un golpe de espada!
Onu lime lime edeceğim!
¡ La haré picadillo!
Seninki lime lime olmuş.
La tuya está que da pena.
Lime lime elbiseyle, doğal ha, anlıyorum.
¿ Así soy yo? Ya entiendo. Te gusto si parezco una pordiosera.
- Onu lime lime edeceğim.
- Le haré pedazos.
Rosa, çıkar onu yoksa lime lime doğrarım.
Rosa, quítatelo o lo haré pedazos. - Mamá.
İsmi Lime idi. Harry Lime.
Harry Lime.
Onu lime lime doğrayacağım.
- ¡ Lo cortaré en tirillas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]