Linear traduction Espagnol

Ve tabii, Linear çağrı cihazı ve garaj kapısı anahtarı bir arada.

Puede que sea demasiado. Y, por supuesto, el combinado lineal : Es a la vez busca y mando para garajes.

Um, Ben ona doğrusal "A" yazısı diyorum.

Yo lo llamo escritura linear.

20nci yüzyılın tipik şirketi koparıcı, savurgan, istismarcı tüm işlemlerinde dünyadan çekip alan atıklarını üreten ürünlerini tekrar biosfere gönderen atıkları çöplüklere...

La compañía típica del siglo XX : explotadora, sucia, abusadora, linear en todos sus procesos, quitándole a la Tierra, produciendo, gastando, enviando sus productos de vuelta a la biosfera, los desechos a los rellenos sanitarios.

JFK'yi 3 / 4 inçlik lineer kurgu sisteminde kurguladığımız için.. O düğmelere basarak kurguyu... değiştirme imkanınız vardı.

Como editamos JFK en un sistema linear de tres cuartos de pulgada... teníamos la habilidad de usar estos botones... y cambiar a dónde iba la edición.

O zaman bugün Fenton'un Lineer Cebir sınıfına girmeyi başarabilirsin.

Probablemente te sentirás bien asistiendo a la clase de álgebra linear de Fenton, hoy.

Lineer Cebir 170 sınıfına yerleştirme sınavınız.

Este es el examen de clasificación para Álgebra Linear 170.

Büyüleyici. Tıpkı, başka bir gezegenden bahseden bilim kurgu filmlerindeki gibi.

Un millón de abdominales realizadas a intervalos distintos... y de forma no linear con un fin... que ya no recuerdo.

Teorik olarak Frost ve arkadaşları, lineer hızlandırıcımızı kullanıp bilinçlerimize çok güçlü şok dalgaları göndermişlerdi ve insanlığın şuurunu farklı bir uzaya geleceği görüşlere götürmüştü.

Teóricamente, Frost y sus amigos intensificaron nuestro acelerador linear a energías tan extremas que envió ondas de choque al campo de la conciencia y llevó toda la percepción de la humanidad hacia un lugar diferente en el espacio-tiempo... las visiones.

Eğer zaman çizgisel akmıyorsa evet.

Seguro, a menos que el tiempo sea linear.

Senin kıçını çizgisel yaparım.

Voy a hacer tu culo linear.

"HRL Yörünge İstasyonu"

HRL Elevador Orbital Tren Linear

Sağ köprücük kemiği üzerinde çizgisel bir kesik var.

Hay un corte linear en la clavícula derecha.

- Doğrusal insizyon mu?

¿ Incisión linear? Sí.

Doğrusal ivme ateşlemesini ayarladım.

Acabo de ajustar el empuje para la aceleración linear.

Dilbilimciler buna "lineer olmayan ortografi" diyor, bu da akıllara "Böyle mi düşünüyorlar?" sorusunu getiriyor.

Los lingüistas llaman a esto "ortografía no linear". Lo cual presenta la pregunta : ¿ Así es cómo piensan?