English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ L ] / Lissy

Lissy traduction Espagnol

104 traduction parallèle
Lissy'i mi, Ben'i mi? " Hiç tereddüt etmeden şöyle cevap vermiştim :
Yo sin dudar un momento le dije : el marrón.
- Anne ve babamın fotoğrafları annemin bana verdiği porselen yüzlü oyuncak bebeği ona Lissy adını takmıştım.
Fotografías de mi mamá y de mi papá. Y una hermosa muñeca que me dio mi mamá, con cara de porcelana. Muñeca Lissy, le puse.
Lissy bebek bu mu?
¿ Esa es Lissy?
Lissy bebek, haydi.
¡ Muñeca Lissy, ven acá!
Şunları sarıp Lissy'ye çaktırmadan torbaya koy.
Bueno. Por favor, envuélvelos... y ponlos en una bolsa para que Lissy no los vea.
Lissy, aç kapıyı.
Lissy, abre la puerta.
Lissy.
Lissy.
- Lissy, sorun ne?
- ¿ Cuál es el problema, Lissy?
Lissy, çık dışarı.
Lissy, sal de una vez.
Haydi Lissy. Çık.
Lissy, anda.
- Lissy?
- ¿ Lissy?
Lissy doğduğunda Ron Cheals Mack'le albayın ofisine giremeyeceğine 100 dolarına bahse girdi.
Cuando nació Lissy Ron Cheals le apostó a Mack 100 dólares a que no se atrevería a meterse a la oficina del coronel- -
- Lissy'yle Jen yapıyor.
Lissy y Jen lo hacen.
Dua etmeyi Lissy'yle Jen'de mi öğrendin?
¿ Aprendiste a rezar la otra noche donde Lissy y Jen?
Gittiğimiz yer buraya çok uzak değil. Hayır, Lissy.
No es tan lejos.
Kız kardeşi Amber Lissy'nin sınıfında, diğer kardeşi Melody'de Jen'in oyun grubundaydı.
Y Jen jugaba con su otra hija, Melody.
Bu da onun kız kardeşi Lissy.
Y ésta es Lissy, su hermana.
Lissy'nin okul projesi ve sende dahisin.
El proyecto de la escuela de Lizzy, y tu estás en el.
- Lissy açık bırakmış olmalı.
Lissy debe haber dejado abierto.
- Merhaba Lissy.
- Hola, Lissy.
Haydi Lissy.
- Lo estoy, señor. Vamos Lissy.
- Merhaba Serena. - Merhaba Tiffy hala. Lissy!
- Hola, tía Tiffy. ¡ Lissy!
Fakat Lissy bana yeni bisikletini gösterecekti.
Lissy me va a enseñar su bici nueva.
Lissy?
¿ Lissy?
Sanırım Lissy aşık oldu.
Creo que Lissy le gusta.
Lissy!
¡ Lissy!
Lissy'e söz verdim ve belki de söz vermemeliydim belki de hassas bir dönemden geçiyordur.
Le hice una promesa a Lissy. Y quizás no debería haberlo hecho pero está en una edad delicada.
Ayrıca bu imkanları kısıtlı olan, yetersiz yerde Lissy azıcık romantizm tatmak istedi diye neden annesi ile arası bozulsun ki?
Y para que empeorar las cosas con su mamá cuando ella solo quiere un poco de romance en un lugar que apenas se encuentra.
Lissy, neyin var?
Lissy ¿ Qué es lo que pasa?
- Lissy.
- Lissy.
Lissy, ne oldu?
Lissy. ¿ Qué pasó?
Lissy, içeri gir.
Lissy, adentro.
Şu Lissy'nin resmini bulabildin mi?
Esa foto de Lissy. ¿ La encontraste?
- Lissy.
Pasa todos los días.
Bu yüzden Lissy kibar ol ve kardeşini korkutmayı bırak.
Así que, Lissy, compórtate y deja de asustar a tu hermana.
"Lissy"?
¿ "Lissy"?
- Sen Lissy Harlowe'sun.
- Tú eres Lissy Harlowe.
- Lissy Harlowe Collier.
- Lissy Harlowe de Collier.
- Telefondaki Lissy Collier idi.
- Era Lissy Collier en el teléfono.
Lissy Collier'e mi?
A Lissy Collier?
- Lissy, Dwight'tan ayrılıyor mu?
- Lissy se muda fuera con Dwight?
Evet, ama Lissy var.
Bien, el consiguió a Lissy.
Bu küçük bakış için Lissy seni öldürür.
Lissy te mataría seguramente por ese pequeño vistazo.
Lissy, sana çok hayranım.
Lissy, estoy tan impresionada por ti.
Al bakalım, Lissy.
Aquí estás, Lissy.
- Lissy bebek nerede?
¿ Dónde está su muñeca Lissy?
Lissy'ninkinde :
Te veré pronto. Y la de Lissy dice : "¿ Qué quieres que te traiga del viaje? Con amor, papi".
Lissy nerede?
- ¿ Dónde está Lissy?
Değil.
No, Lissy.
Billy'i tanırım.
Amber, su hija, era compañera de Lissy.
Her şey yoluna girecek.
Lissy...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]