Macarthur traduction Espagnol
378 traduction parallèle
Bayan Oh Deuri bizlere General Mac Arthur'un "Baba Duası" nı okudu.
Esa era la Sra. Oh Deuri recitando la "Oración del Padre" del General MacArthur.
Belki tropikal bir üniformadır, General MacArthur'un giydiklerinden.
A lo mejor es un uniforme tropical como el que lleva el General MacArthur.
General MacArthur'u buna benzer bir kılıkta hiç görmedim.
Bueno, no he visto ninguna foto del General MacArthur con este aspecto.
General MacArthur gibi görünmüyorsun.
No te pareces al General MacArthur.
- General MacArthur nerede?
- ¿ Dónde está el Gral. MacArthur?
Başkan, General MacArthur'a Avustralya'ya gitmesini emretti.
El Presidente ordenó a MacArthur que se trasladara a Australia.
- Joe... Sen ve benim dışımızda hiçkimse bilmiyor... Şİmdi de General MacArthur gitti.
- Oye, Joe... nadie sabe nada de esto, excepto tú y yo... ya que el Gral. MacArthur se fue.
"Binlerce sessiz dudak adına konuşuyorum ormanda sonsuzluğa uğurladığımız ve Pasifik'in derin sularında bize yol gösterenler adına." Douglas MacArthur, Ordu Generali.
Una gran victoria se ha ganado... Hablo en nombre de los miles de labios callados, silenciosos para siempre entre las junglas y las profundas aguas del Pacífico que nos marcaban el camino. Douglas MacArthur General de la Armada
"Geri döneceğiz." Ordu Komutanı Douglas MacArthur.
VOLVEREMOS Douglas MacArthur General del Ejército.
- General MacArthur'u görmedin mi?
- ¿ Conociste al general MacArthur?
- General MacArthur'un.
- El general MacArthur.
Pasifik Okyanusunda, General MacArthur, Japonlara karşı başlattığı başarılı mücadeleye devam ediyor.
En el Océano Pacifico, continúa la victoriosa campaña contra los japoneses del general MacArthur.
Bazen Tom onları MacArthur Parkı'nda tekne gezisine çıkarırdı.
A veces los llevaba a remar en el lago del parque.
MacArthur Parkı nerede?
¿ Dónde está el parque MacArthur?
"Kor. Gen. George L. Irwin, Gen. Slade, Gen. Graves, Gen. Ford., Gen. Douglas MacArthur, Gen. Bolling."
Los generales Irwing, Sladen, Graves, Fullerton, Douglas MacArthur, Bowly.
MacArthur'a katılıyorum.
Estoy de acuerdo.
Bu konuda General MacArthur'a tamamen katılıyorum.
Estoy totalmente de acuerdo con el general MacArthur.
Mac Arthur'la ve diğerleriyle birlikte son indirmede o da vardı.
Estuvo en el último desembarco con MacArthur y los demás.
Evet. Sen General MacArthur'un fotoğrafını aldın mı?
Sí. ¿ Y tú tienes la foto del general MacArthur?
Manila'nın işgali tamamlandı. General MacArthur komutasındaki Amerikan ve Filipin birlikleri Bataan Yarımadası'na doğru geri çekiliyor.
la ocupación de Manila es ahora completa con las fuerzas americanas y filipinas bajo el mando del General MacArthur retirándose a la península de Bataan.
Ön cephede General MacArthur var.
Deiante esta el general macarthur.
General MacArthur için Solomons'i vuruyorlar.
Estan atacando las salomon con ei general macarthur.
Hersey MacArthur'a gidiyor.
Todo va para macarthur.
- MacArthur da.
- MacArthur.
Rommel Patton, Marshall, MacArthur.
Rommel... Patton, Marshall, MacArthur...
General Douglas MacArthur
ADIÓS. GENERAL DOUGLAS MACARTHUR.
Doug MacArthur, beni orada istemez.
MacArthur no me quiere allá.
Sonuçta o General MacArthur'un sağ koluydu.
Después de todo, era la mano derecha del general MacArthur.
Birliklerin komutanı General MacArthur bile güvenli bölgelere gitmişti [10].
Por el Comandante, el General MacArthur, izquierda para aumentar la seguridad costas.
1944 ortasında General MacArthur'un amfibik birlikleri, bu çemberi bir iç halka hâline getirip Saipan adasını tehdit eder hâle gelmişti.
A mediados del 1944, Ejércitos anfibias del general MacArthur había reducido esto a un anillo interior articulación en la isla de Saipan.
Yaklaşık bir saat önce MacArthur Salonunda.
Hace una hora, en MacArthur Hall.
Hatırlıyorum da, o sıralar New York bölgesindeydim ve son birkaç yıldır tanıdığım General MacArthur'a uğramıştım.
Recuerdo que por entonces estaba en el área de Nueva York... y me pasé a ver al General MacArthur,... a quien conocía desde hacía varios años.
Başka bir deyişle, MacArthur pratikte hiçbir şey almadı.
O sea, Macarthur no ha recibido nada,
Sınır komşularımızı, Panama Kanalını ve General Douglas MacArthur'u korumak zorundayız.
Tenemos que proteger nuestros flancos, el Canal de Panamá.. y al General Douglas MacArthur.
Albay Wainwright, komutanım? General MacArthur geliyor.
Coronel Wainwright, ahí viene el general MacArthur.
Özellikle de size, General MacArthur,
especialmente a usted, general MacArthur.
"Dugout Doug MacArthur Kayanın üzerinde yatıyor tehlikeden ve ani saldırıdan uzakta."
Sé lo que están diciendo : "'Refugio Doug'MacArthur... en su cueva está atrincherado, a salvo para no ser bombardeado ".
MacArthur!
MacArthur!
Yardımcı idare amirim bu metnin tamamını... General MacArthur'a radyo üzerinden tekrarlayacaktır.
Mi jefe de personal repetirá esta carta completa... por radio al general MacArthur.
General MacArthur dün kazanmış.
El general MacArthur la ganó ayer.
MacArthur'un etrafını saran şu D.H.Q.'deki yalakalara güvenmiyorum.
No me fío de ninguno de esos aduladores del alto mando que rodean a MacArthur.
Aman Tanrım, General MacArthur geliyor!
Dios mío, aquí llega el general MacArthur.
Peki ya Japonlarla savaşmak nasıl bir şey olacak hem bu adam da kim, Douglas MacArthur, yeni kumandanın mı?
¿ Cómo será luchar contra los japoneses? ¿ Y quién es Douglas MacArthur, tu nuevo comandante?
Deniz ve hava kuvvetlerini birleştirip...
Éste es el estilo de MacArthur,
Düşman mevzilerinin yakınından geçerek düşmanın Filipinlere kadar uzanan ikmal hattını kesme fikri... MacArthur'a aittir.
Combinando las fuerzas navales y aéreas como nunca antes... franquea los bastiones del enemigo para cortar sus vías de abastecimiento... hasta las Filipinas.
Vay canına! Başkan MacArthur.
¡ Caray! "Presidente MacArthur".
Tek sorun, bunun MacArthur'un kulağına hoş gelip gelmemesi, değil mi?
¡ Caray! "Presidente MacArthur". Me gusta cómo suena?
Douglas MacArthur... Başrolde Douglas MacArthur.
Llegó la gran vedette Douglas MacArthur.
Eisenhower'in ne demek istediğini şimdi anlıyorum. MacArthur ile beraber tam dokuz yıl tiyatro eğitimi aldığını söylemişti!
Ya entiendo por qué Eisenhower dijo que pasó 9 largos años con MacArthur estudiando teatro.
Bayan MacArthur ile gezmek hoşuna gitmişti.
Disfrutó con su visita a la Sra. MacArthur.
General MacArthur, sizi buraya çağırmamızın nedeni kurmay başkanlarının yaklaşık bir yıldır Pasifik savaşındaki sonraki adımların bir an önce atılmasını istemeleridir.
General MacArthur, le hemos traído aquí porque la Junta del Estado Mayor... lleva un año considerando sin tomar aún una decisión el próximo paso a dar en la guerra del Pacífiico.