Madison traduction Espagnol
2,478 traduction parallèle
Madison'u aşağıya nasıl indireceğiz?
¿ Cómo vamos a bajar a Madison?
- Lanet olsun. - Madison Çıkışına dön.
Ir hacia atrás y llevarlo la salida Madison.
Madison Bulvarında güvenlik çemberi oluşturacağız.
Haremos un cordón hasta Madison Avenue.
Dostlarının ışığa giden yolu bulmalarına yardım edecek. Roma'daki, Tel Aviv'deki, Madison Square Garden'daki ve Las Vegas'taki...
Sus presentaciones a teatro lleno en Roma, Tel Aviv Madison Square Garden y Las Vegas...
Hem madem Madison'dayız zaten...
Y ya que estaremos en Madison de todas formas...
Madison Avenue'da el ele dolaşabiliriz hem de Louis fikrini değiştirdi mi acaba diye endişelenmeden.
Podemos pasear por Madison Avenue de la mano sin tener que preocuparnos de que Louis cambie de opinión.
Eğer dünyanın senin bir şey yaptığını düşünmesini istiyorsan onu Madison Bulvarında yapman gerektiğini hâlâ öğrenemedin mi?
¿ No has aprendido que si quieres que el mundo piense que estás haciendo algo, tienes que hacerlo en Madison Avenue?
Sadece daha fazla Madison Bulvarı olmayabilir sanırım.
Estoy pensando que quizás no más Madison Avenue.
Evony altı ay içinde onu Madison Square Garden'a çıkarabilir. - Sence bunu istemez mi?
Evony podría tenerlo vendiendo en Madison Square Garden durante seis meses. ¿ No piensas que él querrá eso?
Madison Weld arıyor.
Llamada de Madison Weld.
Benim babacığım, Madison! Merhaba!
Papá, soy yo, Madison. ¡ Hola!
Madison.
Madison.
Madison habire beni arayıp İnsanlık Hareketi hakkında falan konuşuyor.
Papá, Madison no deja de llamarme sobre las teorías de Movimiento Humano.
Madison dedi ki, sen demişsin ki robot...
Dijo que dijiste que el robot es- -
Yoksa Madison mı yapmıştı onu?
¿ O fue Madison?
- Bavulunu getirmemi ister misin Madison?
¿ Te traigo tus bolsas, Madison?
- Madison.
- Madison.
- Bu kızım Madison.
Ella es mi hija, Madison.
Hoşça kal Madison.
Adiós, Madison.
Madison'ın gidişini pek iyi karşılıyor gibi görünmüyorsun.
Parece que no te gusta que se vaya Madison.
Merhaba, ben Madison.
Hola, soy Madison.
Madison, ben Hunter.
Madison, soy Hunter.
Madison'ı aradım.
Llamé a Madison.
Madison Bulvarı bu anlama mı geliyor?
¿ Esto es lo que la Avenida Madison representa?
Madison Bulvarı'ndaki herbir ajans,... araba firmalarına sahip olduğu gün varlığını kabul ettirmiştir.
Cada agencia de la Avenida Madison se define al momento que consigue su auto.
Madison caddesindeki gökdelenin zemin katındaki Jaguar bayii tam girişe bir Jaguar XK-E koymakla akıllılık etti.
Al concesionario de la planta baja de las oficinas corporativas en Madison le ha ido muy bien teniendo el XK-E en la entrada.
Madison Bulvari bu anlama mi geliyor?
¿ Esto es lo que la Avenida Madison representa?
Sand Dollar'daki, Madison butiği.
Boutique Madison en Sand Dollar.
Senin tercihin ne? Madison mu yoksa Van Buren mi?
Cuál prefieres... ¿ Madison o Van Buren?
Bana neden yardım etmiyorsun, Rahip Madison.
¿ Por qué no me ayudó, Padre Madison?
Dutton'un köşesinde asbest içermesiyle hükümlü bir bina var. Ve adres de 2409 Madison Avenue.
Hay un edificio declarado no habitable lleno de amianto a la vuelta de la esquina desde Dutton, y la dirección es el 2409 de Madison Avenue.
2409 Madison Charlie Hunt'ın kız kardeşinin onu en son gördüğü yerden çok da uzak değil.
El 2409 de Madison no está lejos de donde la hermana de Hunt lo vio con vida por última vez.
"M" - Madison?
"M"... ¿ Madison?
- James Madison.
- James Madison.
Ben James Madison'ım efendim.
Soy James Madison, señor.
Marge, Oscar Madison yanıma gelip politikanın ciddi ve önemli bir iş olduğunu söyledi!
¡ Oh, Marge, Oscar Madison vino a mí y me dijo que la política es algo serio e importante!
Bütün gün dolanıp durduktan sonra, sonunda Madison'daki JDF'ye gittik.
Después de dar vueltas todo día, al final probamos en J.D.F. en Madison.
Madison Square Garden.
Madison Square Garden.
Peki dün gece Madison Square Garden'da hangi etkinlik vardı, biliyor musun?
¿ Y sabes que evento tuvo lugar anoche en el Madison Square Garden?
~ Normal, gey, herkes yollarda ~ Madison'da Lexington daireler, Hepsi hepsi
Derecho y gay todos van y Lexington y Madison, es todo tan ooh!
Özür dilerim, efendim ama New York Polis departmanının bildirdiğine göre bir gurup deli insan kalabalığı Madison Square Bahçesine toplanmış.
Disculpe, señor. La Policía de Nueva York informa de una invasión de hombres topo en Madison Square Garden.
Madison ve Rankin bölgelerinde bebek vampir saldırıları olmuş.
Hay unos vampiros bebés que están atacando Madison y Rankin Counties.
Maddison'daki fiyaskodan sonra.
Después de haber fracasado en el Madison Square Garden.
Dokuzuncu sınıf, Dolly Madison Lisesi.
Noveno curso. Instituto Dolly Madison.
- 27 yaşında ve tahmin et ne olmuş... oda kaçırılmış ama beş yıl önce Madison, Wisconsin'dan.
Tiene 27 años, y supongo que... también está desaparecida, pero hace cinco años en Madison, Wisconsin.
Javier Ramirez tarafından imzalanmış, antetli kağıt James Madison Lisesine ait.
en un papel de carta del instituto James Madison.
Madison Lisesi buraya birkaç kilometre.
El instituto Madison está solo a unos tres km. de aquí.
Başkomiserim, Javier Ramirez James Madison Lisesinin futbol koçu. Anthony, okulun oyun kurucusuymuş. Pek tipik bir çete üyesi değil.
Capitán, Javier Ramirez es el entrenador de rugby del instituto Madison, y Anthony Lewis era el quarterback del Madison... no es el típico pandillero.
Madison Lisesinde geçen ay üç kere zencilerle Latinler kavga etmiş.
Ha habido tres peleas entre latinos y afroamericanos en el instituto Madison el mes pasado.
Küçük oğlum Madison Lisesine gidiyor.
Mi hijo pequeño va al Madison.
Prince William, Fairfax, Madison.
Príncipe William, Fairfax, Madison.