Mall traduction Espagnol
374 traduction parallèle
- Mallık yapma.
Deja de hacerte la tonta.
O, Mail'in yıldız muhabiri.
Es la periodista estrella del Mall.
Bayan Bennett, Morning Mail'de mi çalışıyorsunuz?
Srta. Bennett, ¿ trabaja usted en el Morning Mall?
Teşekkürler. Mail'de mi çalışıyorsunuz?
Gracias. ¿ Trabaja en el Mall?
Yemin altındasınız. Mail'de mi çalışıyorsunuz?
Está bajo juramento. ¿ Trabaja en el Mall?
Ondan önce Mail'de mi çalışıyordunuz?
Antes de dejarlo, ¿ trabajaba en el Mall?
- Pall Mall, Üç Çatallı Kurt Vadisi.
De Pall Mall, Valle del Lobo de Tres Patas.
Şimdiye dek hiç duymamıştım.
¿ No habías sentido hablar de Pall Mall?
Geldiğin yerde İngilizce konuşulmuyor mu?
¿ Es que en Pall Mall sois analfabetos?
Pall Mall!
¡ Pall Mall!
- Pall Mall'la idare etmek zorundasın.
- Tendrá que fumar Pall Mall.
Neden Carlo'yu Mall'da oyaladı sanıyorsun?
 ¿ Por quà © crees que trajo a Carlo aquà ?
- Pall Mall içer misin?
- ¿ Fumas Pall Mall?
Otopsi yapılmaz sanki o mallığı yapan kendisi değildir.
¡ No hacen ni referencia a la estupidez!
Burası mağazalardan biri değil.
Esto no parece típico de un Mall.
Bir gazete için yazı yazardım. Pall Mall Gazetesi. Gerçekten mi?
En realidad escribía artículos para un periódico el Pall Mall Gazette.
- Evet, bu yolda cok yer var.
- Si, hay un montón de espacio en el mall.
Winston, Pall Mall, Salem.
- ¿ Winstons? , ¿ Pall Malls?
Globe, Star, Pall Mall, St. James's Bissett, Echo, Akşam Haberleri, Standart, ve hatırlayabildiğin diğer bütün gazetelere.
En The Globe, Star, Pall Mall, St. James's Bissett, Echo, Evening News, Standard, y todos los que se le ocurran a usted.
Bu sabah Sheridan Mall çarşısının arkasında bir kadın cesedi daha bulundu- -
El cuerpo de otra joven fue descubierto esta mañana... detrás de las tiendas Sheridan- -
- Bir paket de sigara.
- Y un paquete de Pall Mall.
Dale'e, iki paket Pall Mall ve fazladan bir Coca-Cola aldım.
Saqué dos paquetes de Pall Mall... y una Coca-Cola extra que se tomó Dale.
- Çok komikti.
- Lakeside Mall.
Lakeside Alış Veriş Merkezi.
Santa Claus viene al Lakeside Mall.
Sağol Steve, fakat birkaç bahis için yeterli param var. Ve alış veriş merkezindeki fıskiyeye insanlar kuruşlarını atıyor.
Ah, gracias, Steve, pero tengo suficiente para un par de apuestas, y diablos, esta siempre esa fuente en el mall donde la gente arroja centavos.
Şimdiki şarkıyı Elmas Dave, basçı Billy ve alışveriş merkezindeki kızlara yolluyorum.
No, escucha. Quiero enviar esto a Diamond Dave y Billy el bajista... y todas las nenas del Valley View Mall.
Bölge mağazasına gidelim mi? Beni para harcarken izleyebilirsiniz.
Ahora vámonos al mall y pueden verme gastándolo.
Baba, beni alışveriş merkezinde bırakır mısın?
Papá, ¿ podrías dejarme en el mall?
- Evet! Alışveriş merkezindeki otoparkta kocanızın cüzdanını buldum.
si encontré la billetera de su marido en el estacionamiento del mall
Bugün Mall'da piknik yapabileceğimizi düşünmüştüm.
Podríamos hacer un picnic hoy. Visitar el Monumento Lincoln.
Onunla bugün daha sonra çarşıda buluşuyorum.
Nos vamos a ver en el Mall.
Bugün alışveriş merkezini kaçırmayacağım.
No me voy a perder el mall.
Vaktini Smith Square'de, Avam Kamarası ve Pall Mall kulüplerinde geçirirsen kötü dost edinmek kolay.
Y claro, cuando divides tu tiempo entre Smith Square, la Cámara de los Comunes y los clubs de Pall Mall, es muy fácil acabar con malas compañías.
Her neyse, dev ekranımı pazar günü kuracaklar ve bir dahaki hafta Denver'da Mile High Alışveriş Merkezi tanıtımım var.
El domingo me instalan la pantalla grande... y la otra semana tengo la presentación de Mile High Mall en Denver.
- Bir Pall Mall.
- Un Pall Mall.
- Bir Pall Mall, işte.
- Toma.
- Bir Pall Mall, buyur.
- Un Pall Mall, toma.
- Hey, mallık yapma şimdi, tamam mı?
- No hagas el tonto, vamos.
Del Amo Mall'ın yemek bölümünde.
En el área de comida de Del Amo.
Beni dinlemediyseniz bile alışveriş merkezlerinde, sinema sıralarında Amerikalıların spor konuştuğu her yerde konuşanları duymuşsunuzdur.
Ustedes han escuchado contarlo en Mall y en cualquier lugar donde los americanos hablan de deportes.
Yirmi mağaza ve Yer altı Çarşısı liginde üç kez en değerli oyuncu seçildim.
He sido el mejor jugador de la tienda tres veces en la liga del mall.
Bugün alışveriş merkezinde yangın çıktı.
Hubo un fuego en el mall hoy.
Dolayısıyla ben izin yapamıyorum. Ama mutlu olmam gerekir, çünkü bilinen... bir gerçek varsa o da kadınların yanıp kül olmuş alışveriş merkezlerinde... kediden bozma ayakkabıları erkekten bozma bir adamdan almayı ne kadar sevdikleridir.
Así es que no tengo días de descanso, Pero deberé recoger con el rastrillo porque las mujeres aman cruzar a través de un Mall quemado solo para comprar zapatos que antes eran gatos, de un tipo.
Neredeyse alışveriş merkezinde anlatılamayacak kadar üzücü.
Sabes, esto es casi demasiado triste Para propagarse alrededor del Mall.
Alışveriş Merkezinde şapşal bir rock yıldızı ayağıma bastı.
Allí estoy en el Mall, Y este tipo una estrella de la rock, me pisa mi pie.
Mallık yapma!
No seas tonto.
. Mallık yapma!
No seas tonto.
. Mallık yapma! .
No seas tonto.
Bu dava, sanıkların... Pall Mall gazetesine verdikleri bir ilanla ilgilidir. Kasım 1891'de, dediler ki... 100 sterlinlik ödül...
Este es un caso en el que la defensa... supo de una publicidad en el Pall Mall Gazzette... noviembre de 1891... que afirmaba que habría una recompensa de 100 libras pagadas por The Carbolic Smoke Ball Company... a quien contrajera la gripe o un resfrío... o cualquier enfermedad causada por tomar frío... luego de usar su inhalador 3 veces diarias durante dos semanas... según las indicaciones.
Zafer BAYRAKTAR ( ghost _ rider _ 96 )
Chopping Mall
Şimdi ne zaman bir kovboy filmi görsem, masanın köşesine oturup arkama yaslanma ihtiyacı hissediyorum.
Ahora vámonos al mall y pueden verme gastándolo.