English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ M ] / Mantequilla

Mantequilla traduction Espagnol

3,788 traduction parallèle
Şekerlemeler, normal fıstık ezmesi...
Mm, mantequilla de cacahuete normal...
Mmm. Tereyağı.
Mantequilla.
Tahıl gevreklerimizi, meyve sularımızı ve tereyağımızı bulamıyorum.
No encuentro los cereales ni los zumos ni el pincel de la mantequilla...
- Bir parça fıstık ezmeli mi?
- Semiamargo. - ¿ Una gota de mantequilla de cacahuete?
Ot ve toz namına bir şey kalmadı.
No les quedaban de mantequilla de cacahuete y gelatina.
Butter for fat.
Mantequilla de grasa.
Çörek sarayına gittik, bardak boyama yaptık bulutlarda hayvan şekillerine baktık yağcılık müzesine gittik.
Fuimos a comprar donuts, pintamos tazas, buscamos formas de animales en las nubes, fuimos al museo de mantequilla.
Teller daha kuvvetli olsaydi kizarmis ekmek tereyag havuzuna firlardi.
Si solo los muelles fueran más firmes, la tostada sería catapultada hasta la piscina de mantequilla.
- Max, üstüne yağ sür.
Max, ponle esta mantequilla.
Yaranın üstüne yağ sürerim?
¿ Le unto un poco de mantequilla?
Yani, kim o ağır soslara ihtiyaç duyar ki, ya da patates kızartmasına... ya da bol tereyağlı poğaçalara... Aynen... ağzında eriyen.
Lo sé... digo, quién necesita esas salsas espesas, o papas fritas o... gruesos rollos de mantequilla que se derriten en tu boca.
Biraz da fıstık ezmesi ekledim elma dilimlerini banabiliriz.
Le agregué una cucharada de mantequilla de maní para que tengamos algo para untarla.
Fıstık ezmeli ve jöleli.
Mantequilla de cacahuete y gelatina.
Mango-papayalı * karidesli bir takoyu çantanın dibinde ezilmiş fıstık ezmeli ve jöleli sandviç için kaçırıyorsun.
¿ Estás pasando de un taco de gambas, mango y papaya por un sándwich roto de mantequilla y gelatina del fondo de tu mochila?
Patlamış mısırın üzerine tereyağ yerine altın dökseler iyi olur.
Más vale que le pongan oro en vez de mantequilla a esas palomitas, ¿ no?
Bir defasında kardeşim Nick'e "içeriye gidip biraz yağ alalım" dedim.
Así que una vez le dije a mi hermano Nick, "ve dentro y coge mantequilla".
Yoga minderimi yağladığı zamanı hatırlıyor musunuz?
¿ Os acordáis de cuando le puso mantequilla a mi alfombra de yoga?
Bir de tereyağı.
Y mantequilla.
Domuz pastırmasına yağ mı koydun?
¿ Estás poniendo mantequilla en el bacon?
Buna "Kaygan Yağ" diyorum.
Esto es lo que llamo la caricia de la mantequilla.
- Pazara gidiyorsan biraz gevrek, yağ ve ekmek alır mısın?
Bueno, si usted va al mercado, puede recoger un poco de cereal, un poco de mantequilla, y una barra de pan?
Kremalı pasta bir klasik, ama muzlu çikolatalı pasta... mükemmel.
Bueno, de crema de mantequilla es clásico, pero el de chocolate y plátano... Es perfecto.
Bir bebeğin poposundaki tereyağı kadar pürüzsüz.
Fue tan suave como la mantequilla en el culo de un bebé.
Neden bir bebeğin poposuna tereyağı koyarsın ki?
¿ Por qué pondrías mantequilla el culo de un bebé?
Carl'a bişeyler almam gerekiyor fıstık çerez ve bir kaç banyo boncuğu filan.
Se supone que Carl traería mantequilla de maní Parfait y algunas perlas para el baño.
Yani 8'de seni kelebek öpücükleri, sıcak kruvasanlar ve İngiliz çayı ile uyandurmamı beklemiyorsun?
¿ Entonces tu no esperas que "Te levante a las 8 : 00 a.m. con besos de mantequilla, croissants calientes y té ingles de desayuno"?
Fıstık ezmesi ve jöle, mantarla iyi gidiyor.
La mantequilla de cacahuete y la gelatina saben mejor con trufas.
Tereyağlı ve şaraplı mantar ile doldum.
Estoy lleno de mantequilla y vino de trufas.
En azından mutfağa sorar mısınız bu somona ne kadar tereyağı koymayı planlıyorlarmış?
Bueno, ¿ al menos puedes preguntar en la cocina la cantidad de mantequilla que piensan poner en este salmón a la plancha?
Balık olduğu için sağlıklı bir şey söylediğini sanıyorsun ama. ama balığı yağa yatırıyorlar ve- -
Tú crees estar ordenando algo sano, porque es un pescado y, luego, cuando se cuela toda esa mantequilla allí, tú obtienes esto...
Ben gidip tereyağı politikamız neymiş öğreneyim.
Iré a revisar la agenda de la mantequilla encubierta.
Klasik bir İngiliz yemeği. Adı, ekmekli ve tereyağlı puding.
Es un plato clásico Inglés,'Pudding de pan con mantequilla'
Çok fazla viski içtiken sonra kendime çok pişmiş bir biftek pişirir tuzlu yağda kızartırım.
Luego de beber mucho whisky, me cocino un gran filete a la sartén con mantequilla salada.
Tereyağından farklı.
- No es mantequilla.
Hayır, ortak yanları, hiçbirinin tereyağı olmaması.
No, no todas son mantequilla.
Bütün sakar Buttafuocos'ları ve Joey'leri satıp bitirdik. Hatta hiç satılmayacağını düşündüğüm Mary Jo'ları bile sattık.
Se nos agotaron todos los Dedos de Mantequilla Buttafucos, los Joeys, e incluso los Maria Juanes, que no pensé que se venderían.
Bir kızartma tavasına biraz yağ koy.
- Pues, tomas una sartén y calientas un poco de mantequilla.
O çok fazla oldu.
Es demasiada mantequilla.
Gergedana meyve bıçağıyla dalmak gibi bir şeyden bahsediyorsun.
Es como atacar a un rinoceronte con un cuchillo de mantequilla.
Fıstık ezmesi ve dolgulu bisküvi de alın. Bir de tampon.
Y trae mantequilla de maní y tartas.
- Fıstık ezmesi var mı?
¿ Tenemos algo de mantequilla de maní?
Yağı eriten de aynı sıcaklık, yumurtayı pişiren de.
Es el mismo calor que derrite la mantequilla y endurece el huevo.
Sana buğday ezmesi üzeri fıstık ezmesi ve muz, bana da mayonezli lahana salatası.
Mantequilla de maní y banana en un pan para tí, ensalada de repollo para mí.
- Efendim? Tereyağını.
La mantequilla.
O tereyağı olmayabilir.
Podría no ser mantequilla.
Marul, tereyağı ve jöle.
Lechuga, mantequilla y gelatina.
Evet, duş aldırdım, giydirdim hatta sandviçinin kenarlarını bile bizzat kopardım.
Sep. Duchado, peinado, hasta le quito la corteza a su sándwich de mantequilla y mermelada.
Baban fıstık ezmesi ve reçelli sandviç yaptı.
Tu padre se hizo un sándwich de mantequilla de cacahuete y mermelada.
Ralph, şu en sevdiği renk fıstık ezmesi olan kişi.
Ralph, cuyo color favorito es la mantequilla de cacahuete.
Bence güzel fikir. Tereyağlı makarna ısıtacaktım ama bu da kulağa hoş geliyor.
- Me parece bien - yo iba a microondas fideos con mantequilla, pero esto suena igualmente prometedora
Fıstık ezmemiz bitmiş.
Ya no queda mantequilla de maní.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]