Margarita traduction Espagnol
1,412 traduction parallèle
- Uzun bir hafta sonundan bahsediyorum - margarita, biz ikimiz gün batımı ve kumsal.
Me refiero a un fin de semana largo. Con margaritas tú y yo solos en la playa, el atardecer...
İki margarita.
Y dos margaritas.
Bir margarita bir tane de piña colada Rum olmasın.
Una margarita y una piña colada... sin ron.
Bak, Marguerite birkaç yaşlı Druid'in seni yüce rahibe sanması, öyle olduğun anlamına gelmez.
Mire, Margarita sólo porque unos viejos druida piensa que usted es una Suma Sacerdotisa no significa que usted sea una.
Ben bir margarita isterim. Lütfen?
Me gustaría una marguerita, ¿ podría ser?
Bir margarita pizza. 2 kişilik.
Eso, una pizza margarita. No, para dos personas.
Dünyanın en büyük margaritasını içmişim... Bu sabah uyandığımda, klozet kapağında tuz vardı.
Soñé que bebía el margarita más grande y al despertar en la mañana, había sal en la tapa del baño.
- Önemli değil. St Margarita'sda çocuk koğuşunda gönüllü olarak müzik dersi veriyordum.
Soy voluntario del San Margarita, en el área infantil.
Sonra renk uzmanları bana bal yerine Brigitte rengini önerdi.
Después el colorista... me dio Brigitte Bronceada en vez de Margarita Miel.
Şeftalili margarita.
Una margarita de durazno.
- İki de margarita mı vardı?
También margaritas dos por uno?
Margarita ikram edilen bir mekân, tercihimdir.
Preferentemente en un lugar en el que sirvan unos buenos margaritas.
- Margarita alma sırası sendeydi ha?
- Te toca pagar los tragos.
Sonsuza dek aşkım... aşk ateşi içinde kuvvetlenmeli.
En la interminable margarita incluso mi amor Debe fortalecerse en la llama
... bir icim su...
Ellos vieron a la nena, fresca como una margarita.
Tamam, en yakındaki güvenilir uçak pisti Santa Margarita.
El aeródromo más cercano es Santa Margarita.
Bazen, bir sürahi dolusu margarita kaldırabiliyorum.
A veces puedo levantar una jarra entera de margarita.
Gidip bir sürahi margarita yapacağım.
Prepararé una jarra de margaritas.
İlk margarita sürahisi o kadar iyi değildi... ... ama bu ikincisi harika olmuş.
La primera ronda de margaritas no estuvo tan genial pero la segunda sí lo está -.
Daha bir sürü margarita var.
Tengo muchas margaritas.
- Marjorie.
- Llámeme Margarita.
Marjorie, sadece kendine bakamayan insanları bakımevine yerleştiririz.
Margarita, sólo ingresamos a la gente en residencias cuando no pueden valerse por si mismas.
Hep Meksika'da bir kumsalda margarita içtiğini düşünürdüm.
Siempre lo imaginé en alguna playa de México, bebiendo margaritas.
Çocuğun tüm gün burada takılmasını, senin havuzunun kenarında üstsüz bir şekilde oturup, karına margarita vermesine tercih ederim.
Prefiero que el chico ande por aquí a que... se exhiba en tu piscina y prepare margaritas a tu mujer.
Ben de bir hamburger, patates ve bir margarita alacağım.
Y para mí una hamburguesa, papas fritas y un margarita.
- Bir margarita iyi gelecektir. Senin?
- Un margarita estará bien. ¿ Y tú?
Taze margarita?
¿ Un margarita fresco?
Bu çok hafif bir margarita
Es un margarita muy flojo.
Belki bir yerlerde pipetten margarita içerek para kazanılıyordur ama bu dünyada ortaya çıkıp, işe girip çalışmalısın.
.. por ahí en algún lado podes ganarte la vida preparando margaritas. pero en este mundo tenés que enfocarte y sentar cabeza.
Margarita Lopez.
Margarita López.
Margarita Lopez bir transseksüeldi.
Margarita López era un transexual.
Margarita!
Margaritas.
Yumuşak Mafyalar bana margarita yapmışlar, reddedemedim.
La Mafia de Terciopelo me preparó una margarita.
Kim margarita istiyor?
¿ Quién quiere un Tequila Margarita?
Sadece kötü bir rüyaydı ya da birden fazla margarita.
Fue una pesadilla, o demasiadas margaritas.
Jaguarıma biniyorum deniz kenarında yaşıyorum. Bazen de, hiç sebep yokken gün ortasında kendime bir sürahi dolusu margarita hazırlıyor ve terasta biraz kestiriyorum.
Tengo un Jaguar, vivo en la playa y a veces, en pleno día y sin motivo aparente me gusta prepararme una jarra de margarita y tomar una siesta en la terraza.
Arabamın markası Jaguar, plajda yaşıyorum ve bazen günün ortasında, hiçbir sebep yokken kendime margarita yaparım ve terasta kestiririm.
Manejo un Jaguar, vivo en la playa y a veces, en pleno día y sin motivo aparente me gusta prepararme una jarra de margaritas y tomar una siesta en la terraza.
- Hayır, yapmadım ama margarita hazırladım.
- No, no la hice. pero se hacer margaritas y podemos pedir por telefono
- Hey! İçkini kendin al.
Oye, consíguete tu propia margarita.
"Margaritaville" i çal.
Toquen "Villa Margarita".
- "Margaritaville" i çal.
- Toquen "Villa Margarita".
Hayır, "Margaritaville".
No, "Villa Margarita".
"Margaritaville" in adı bile duyulmamışken yedi buçuk yıI önce yaptığım şarkı!
¡ Una cancioncita que escribí siete años y medio... antes de que existiera "Villa Margarita", carajo!
" Jenna, ne zaman istersen Margarita.
" Jenna, niña, margaritas cuando quieras.
Margarita sevgilerini gönderdi.
Margarita te manda saludos.
Burada az çok hava soluyabliyorum ve annen de nasıl mavi margarita yapılacağını öğrendi.
Aquí puedo respirar el aire, más o menos y tu madre aprendió a hacer margaritas azules.
Geç oldu hadi eve gidelim iki korku filmi kiralayalım... Margarita yapalım daha iyi olur.
Vámonos a casa, rentemos un par de pelis de miedo... preparemos unos margaritas y todo estará perfecto.
- Margarita.
- Katerina.
- Antigone.
- Margarita.
Margaritasına Novocaine koydu.
Le ha puesto novocaína en el margarita.
Margarita mı?
¿ Margarita?