Marky traduction Espagnol
204 traduction parallèle
Umarım Marky'dir.
Ojalá sea Marky.
Bu akşam Marky'yi seviyorum.
Me gusta Marky.
Marky'yi parçaladığın kesin.
Has destrozado a Marky.
Sonra da bebek arabasındaki Mark gelir.
Después viene Marky en un carrito de bebé.
Marky Mark'ı içeri gönderin.
"Manden a Marky Mark."
Şuraya baktın mı hiç? Kaynıyor. - Marky Mark'tan beri en ateşli olay budur.
Ustedes son una sensación, como Marky Mark And The Funky Bunch.
- Marky Mark mı! O herif iğrenç.
Marky Mark, ese tipo apesta.
Boşver onu. Sözleşmeden bahsedelim.
Olviden a Marky Mark, hay un ambiente mágico.
Yoksa Marky Mark hakkındaki analiziyle mi seni ayarttı?
¿ O te fascinó su detallado análisis del cantante Marky Mark?
Marky Mark, hiç de bile!
Claramente no es Marky Mark.
Belki Marky Mark'ın ağaç dikmesini sağlayabiliriz.
Nosotros podríamos conseguir a Marky Mark para plantar un árbol de celebridad.
Marky Mark'ın vaktini ağaç dikmeye adamasını sağlamak.
Conseguir que Marky Mark tome tiempo de su ocupado horario de quitarse los pantalones para plantar árboles.
Belki Marky Mark şöhretini yararlı bir işte kullanmak istiyor, katkıda bulunmak için.
Quizá Marky Mark quiera usar su popularidad por una buena causa, hacer una contribución.
- Marky, bu Lisa.
Marky, ésta es Lisa.
Umarım Marky'dir.
Espero que sea Marky.
Bu akşam Marky'yi seviyorum.
Me gusta Marky esta noche.
Marky'yi parçaladığın kesin.
Bueno, desarmaste a Marky.
En tepede, Bay Michael Flaherty..... ve de üzerinde de seksi donu var.
Siguiente en la pasarela... Sr. Michael Flaherty. Y... él está vistiendo... sus marcas marky.
Marky, Ricky, Danny, Terry, Mikey, Davey, Timmy, Tommy, Joey, Robby, Johnny ve Brian.
Marky, Ricky, Danny, Terry, Mikey, Davey, Timmy, Tommy, Joey, Robby, Johnny y Brian.
- Arkanızdan iş çevirdiğim için özür dilerim Müdür Marky. Ama bu şartlar altında elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Lamento tener que pasar por encima de usted pero fue lo mejor que pude hacer dadas las circunstancias.
Bu bir yalan tıpkı aya ayak basma gibi ve Marky Mark'ın Boogie Nights'a katılmaları yada Tom Cruise ile Nicole Kidman gibi
Soy una gran farsa ¡ como el aterrizaje lunar y el pito de Marky Mark en Boogie Nights y Tom Cruise y Nicole Kidman!
- Marky Mark hayranı değil mi?
- ¿ No le gusta Marky Mark?
Burada mahremiyet falan yok Marky.
Privacidad no es lo que está pasando aquí, Markinho.
Ve arkadaşım Lonny. Ah şu sersem. Hop Marky!
" Y mi amigo Lonny, ese tontito.
Hadi biraz b-bol oynayalım.
'Marky, juguemos al balón.'
Hey Marky, balıkyağı içmeyi unutma!
"'Oye, Marky, no olvides tomar tu aceite de hígado de bacalao. "'
Beni de Marky.
A mí, también, Marky.
Küçük Marky buraya gelip beni korkutacak demek.
Tendrás que devolverle su pistola.
Marky'den ayrıldım, Derek Fowler'la çıkıyorum.
Oh, el pequeño Marky viene para acá. ¡ Que susto!
Derek Fowler mı? Psikopatın teki o.
Rompí con Marky, estoy saliendo con Derek Fowler.
Nereye gidiyorsun?
¿ Qué pasó con Marky?
Marky ve Dee Dee bir kızla bir şeyler olduğunu söylüyor.
Marky y Dee Dee dijeron que sucedió algo con una chica.
Marky Ramone.
Marky Ramone, sí.
Herkese merhaba, ben Marky Ramone, Johhny Ramone'a... Ramones'a girmemi istediği için ve özellikle Tommy Ramone'a aynısını çalmak için çok çalıştığım davul stilini yarattığı için teşekkür etmek istiyorum.
Hola a todos, soy Marky Ramone, y quiero dar las gracias a Johnny Ramone por pedirme que me uniera a los Ramones y, especialmente, a Tommy Ramone, que comenzó el estilo de batería que me costó tanto duplicar.
Ne demek Markey hasta?
¿ Que dices? ¿ Marky esta enfermo?
Evet Marky!
¡ Sí, Marky!
Marky Mark * gibi mi?
¿ Cómo Marky Mark?
Özellikle Marky Mark gibi.
Dios, especialmente como Marky Mark.
"Marky Mark" desen bile şu an kendimden geçebilirim.
Si dices : "Marky Mark"... voy a acabar ahora.
- Bir toplantı. Sen ve Marky Mark mı?
- Una reunión. ¿ Sólo tú y Marky Mark?
Marky, otur evlat.
Marky, tranquilo, hijo.
Efendim hayatım?
Hola, Marky-Mark, amoroso.
Selam tatlım.
Hey, Marky-Mark.
Marky, tatlım iyi günler sana.
Marky-Mark, ten un gran día.
Mark, ne yapmak istersin?
De acuerdo, Marky-Mark, ¿ qué quieres hacer?
- Bit yeniği falan yok Mark.
- No hay trampa, Marky-Mark.
Mark, müzik dinlemeyi çok sever.
Marky-Mark ama su música.
Koltuğu beğendin mi Marky?
Marky-Mark, ¿ te agrada la silla?
Hadi yarın için şezlong tutalım Marky.
Oh, Marky-Mark, reservemos nuestra silla para mañana.
Marky, sen gir.
Marky-Mark, vete.
Müdür Marky!
Directora Markey.