Mason traduction Espagnol
4,198 traduction parallèle
Bir de yüzük, bir mason yüzüğü. Slepe'teki Blythe Mount isimli bir okulla ilgiliydi.
Y un anillo, masónico, conectado con Blythe Mount, la escuela en Slepe.
Bay Mason!
¡ Sr. Mason!
Tanrım, Mason.
En serio, Jesús, Mason.
Ruth Mason Taş Ocağını 1979'dan beri kazıyorduk.
Habíamos estado cavando en la Cantera de Ruth Mason desde 1979...
Birkaç yıl öncesinde Peru'da tanıştığımızda Ruth Mason Taş Ocağı'nda çalışmaya gönüllü gelmişti.
Y Susan fue una de los voluntarios que vinieron a trabajar en el Mina Ruth Mason después de que nos conocimos en Perú varios años antes.
Picasso bir Mason muydu?
Es Picasso mason?
Bu Mason gönyesini belirlediğimiz yere yerleştir ve başlayalım.
Coloque esta escuadra Masonica en el lugar que hemos elegido, y podremos empezar.
Diğerleri "Mason Gönyesi" ve "Mason Pergeli".
Los otros son la escuadra y el compás Masonico.
Michael Weser, Mason Collins Kate Potter, David Crow, Jenny Cole...
Michael Weser, Mason Collins... Kate Potter, David Crow, Jenny Cole...
Bilmem gereken başka ne var Mason?
- Pero los guardias - no lo saben. - ¿ Qué más necesito saber, Mason?
Yargıç Jessica Mason yarım kalan davayı devraldıktan sonra,... Lucy Marx'ın avukatı Cleaver Greene'i Avukatlar Konseyi Profesyonel Etik Kurulu'na sevk etti.
Después de que la Juez Jessica Mason dictaminó la anulación del juicio, se refirió de Cleaver Greene al Comité de Conducta Profesional del Colegio de Abogados.
Mason'ın sana istediklerini öylece vereceğini mi sanıyorsun?
¿ Piensas que Mason simplemente te dará lo que quieres?
Sevgili oğlu Mason'ın ölümünün akabinde meşru bir erkek varisin olmaması durumunda tek yararlanıcı Güney Baptist Kurultayı olacak.
"Tras el fallecimiento de su amado hijo Mason, en la ausencia de un heredero varón legítimo, el único beneficiario será la Convención Bautista del Sur."
Öldüğünde bile Mason her şeyi elinden almış olacaktı.
Incluso en la muerte, Mason te lo quitaría todo.
Mason Verger.
Mason Verger.
En kötülerimizin bile konuşmak için birilerine ihtiyacı olur, Mason.
Incluso el peor de nosotros necesita alguien con quien hablar, Mason.
Mason... Lütfen. Babam et alanında bir dâhiydi, fakat gerçek dehası insan doğası konusundaydı.
Mason... por favor... Papá era un prodigio en el área de la carne, pero su real genio, era para la naturaleza humana.
Bir çocuğun sanrıları, bir adamın hayatının temelini oluşturamaz Mason.
Las ilusiones de un niño no son bases para la vida de un hombre, Mason.
Onu öldürmek istediğimi Mason Verger'a neden söyledin?
¿ Por qué le dijiste a Mason Verger que quiero matarle?
Mason, kaba ve saygısız.
Mason es descortés.
Mason Verger bir domuz ve birilerinin pastırması olmayı hak ediyor.
Mason Verger es un cerdo y merece ser el bacón de alguien.
Belki de Mason'ı sonraki seansın sırasında öldürmelisin.
Quizá deberías matar a Mason durante la próxima sesión.
Bugün kimin yağ oranını ölçmeyi planlıyorsun Mason?
¿ De quién es la grasa que estás planeando medir hoy, Mason?
- Mason, bunun bitmiş bir iş olduğunu bilmeni istiyor.
- Mason quiere que sepas que esto no podrá ser deshecho.
Mason'ın da işi bitirilebilir.
Mason puede ser deshecho.
Hannibal Mason Verger'ı öldürmeyi denediğinde onu yakalarım ve 2 tanığın olur.
Cuando Hannibal intente matar a Mason Verger, lo arrestaré, y tendrás dos testigos.
Mason Verger bir fırsat mı?
¿ Mason Verger es una oportunidad?
Mason Verger bir problem.
Mason Verger es un problema.
Mason, sessiz olmanı rica etmek zorundayım.
Mason, te debo pedir que estés callado.
Hayır, Mason.
No, Mason.
- Mason?
Mason.
Mason'ın tecrübe ettiği şey gerçeklikle kısıtlanacak türde değil bu yüzden, gerçekliğin adapte olmaya zorlanması gerek.
Lo que Mason está experimentando no está restringido a la realidad, así que la realidad debe ser forzada para adaptarse.
Değil mi, Mason?
¿ Verdad, Mason?
Mason, Margot'nun istediği şey seninle ilgilenmek tatlım.
Lo que Margot quiere es cuidar de ti, Mason, cariño.
Bilmem gereken başka ne var Mason?
- Pero los guardias no lo saben. ¿ Qué más necesito saber, Mason?
Bu Mason gönyesini belirlediğimiz yere yerleştir ve başlayalım.
Coloque esta escuadra masónica en el lugar que hemos elegido, y podremos empezar.
Diğerleri "Mason Gönyesi" ve "Mason Pergeli".
Los otros son la escuadra y el compás masónicos.
Ve Washington da bir mason olduğuna göre, haritanın kendi mezarından uzak olmasını istemezdi.
Y Washington, siendo masón, nunca hubiera querido el mapa lejos de sus restos.
Senin mason sembolün olabilir mi?
¿ No es esa vuestra marca masónica?
Washington da mason olduğuna göre haritanın bedeninden uzak olmasını istememiştir.
Y Washington, siendo masón, nunca hubiera querido el mapa lejos de sus restos.
Ne kadar detaylı olsa da özellikle Washington gibi değerli birinin mezarının yerini işaret eden mason ipuçlarını bize gösteremez.
Por detallados que puedan ser, no le mostrarían los secretos masones usados para ocultar la ubicación de una cripta, especialmente una tan inestimable como la de Washington.
Senin mason işareti bu olabilir mi?
¿ No es esa vuestra marca masónica?
Bay Mason'ın çiftliğine gidebilirsin.
Tienes la granja del Sr. Mason.
Bay Mason'ın çiftliğinde çalışmadan bahsediyorsun, nasıl?
Ud. habla de que yo trabaje en la granja del Sr. Mason, ¿ pero cómo?
Mason Tarkoff tarafından
- Por Mason Tarkoff.
Mason Tarkoff.
Mason Tarkoff.
Masonlar.
Los Mason.
Bay Mason sadece sabah 7'den önce müsaitti.
El Sr. Mason solo estaba disponible para antes de las siete.
- Francis H. Mason Jr.
Francis H. Mason Junior.
Bu sabah getirdiğin hasta Francis Mason mıydı?
El paciente que trajo esta mañana, ¿ Francis Mason?
Dr. Masters, Dr. Mason sizinle görüşmek için burada.
Ah, Dr. Masters, el Dr. Mason está aquí para verle.