Maxima traduction Espagnol
3,335 traduction parallèle
Kuslarim bana carsamba gunu baska bir parti olmadigini soyledi, sonuc olarak on bin kisiye yakin bir katilim bekleyebiliriz.
Mi inteligencia me dice que no hay hay otros partidos Miercoles, asi que podemos esperar una participacion maxima de 10.000.
Neden katil meyveleri daha az kafana takıp, arabanı garajdaki çizgilerin içine park etmeye konsantre olmuyorsun?
¿ Por qué no te centras menos en asesinar bayas y más en aparcar tu Maxima dentro de las líneas en el garaje?
Lütfen bize maksimum akım gücünü söyleyin, böylece işleri berbat etmeyelim.
Por favor, dígame cuál es la maxima alimentación para que no saltemos por los aires.
- Bırakamam. Daniel Grayson'un kefalet bedelini reddettim ve duruşmaya kadar Rikers Island'daki maksimum güvenlikli ıslahevinde kalmasına karar verdim.
Dispongo que Daniel Grayson vaya al correccional de máxima seguridad de Rikers Island.
440 V-8 motorlu, altı hız düzeyinde manuel şanzımanı.. ve 185'e çıkabilen hızıyla.
con un motor V8 de 440, cambio manual de seis velocidades, y una velocidad máxima de 298 km / h.
Yüksek rakamlar dönecek.
Máxima cobertura por cable.
Bu sadece bir fikir. 2.8 milyonun maksimum olduğunu söylersek.
Esto es solo una idea. Digamos que 2.8 es la cifra máxima.
Sarhoşlar Treni'nin saatteki en yüksek hızı 116 kilometre. Her vagondaki 32 memeyi de hesaba katalım.
La velocidad máxima del Tren de los Borrachos es 73 mph, y ten en cuenta un total de 32 tetas por vagón,
Simon Fischer için detaylı bir güvenlik soruşturması yapmanı istiyorum.
Quiero que tu máxima prioridad sea Simon Fischer.
Ama yaşıyorlar ve güçleri ellerinden alınarak süper maksimum güvenlikli bir hapishaneye gönderilmek üzere hazırlanıyorlar.
Pero bastante vivos mientras se les quitan sus poderes y se los prepara para ser llevados a una prisión de máxima seguridad.
Yüksek skora az kaldı!
¡ Casi he alcanzado la puntuación máxima!
Harare'deki sıkı korunan ceza evinden kaçırılan Lutulu Bukhoma düzenlenen miting sırasında vuruldu.
El Sr. Lutulu qué recién escapó de una prisión de máxima seguridad en Harare. Fue baleado hoy en un mitin pro democracia en el poblado de Bukhoma.
Ve azami hızı 230 km.
Y con una velocidad máxima de 233km / h.
Nihai satış uzmanı müdürü. "
Máxima gerente de ventas suprema ".
Nihai satış uzmanı müdürü.
Máxima gerente de ventas suprema.
Agnes sana geçer not vermiş.
Agnes... te dio la nota máxima.
Birisi bu elektriği kullanarak ana kapıları açabilir mi?
¿ Se pueden abrir las puertas electrónicamente con la máxima potencia?
Biri, tam güç kullanarak ana kapıları elektronik olarak açabilir mi?
¿ Se pueden abrir las puertas electrónicamente con la máxima potencia?
Herkes tam alarma geçsin.
Todos en alerta máxima.
Bütün havaalanları alarmda.
Quiero decir, todos los aeropuertos están en máxima alerta.
Alarm durumu geçene kadar aldığımız bir önlem.
Es temporal. mientras la seguridad está en alerta máxima.
Mesai saatinde bile değiliz.
Aún no es la hora de máxima audiencia.
Eğer Kramer bunları ortaya çıkarırsa Neal büyük bir ceza alabilir.
- Si Kramer descubre esas cosas... - Neal podría recibir la pena máxima.
Calvin Mantus yüksek güvenlikli bir akıl hastanesinden kaçmış.
Calvin Mantus ha escapado de un hospital psiquiátrico de máxima seguridad.
Bugün savaş tatbikatında en yüksek notları aldım.
Hoy he obtenido la puntuación máxima en un ejercicio de combate.
Memelerin de belirginleşmiş.
Oh, su máxima ha llegado fuera, ¿ verdad?
Kapsama haznesindeki volfstam alıcıları çarpışan parçacıklardan maksimum enerjiyi alacak şekilde yerleştirildi.
Los receptores de tungsteno de la cámara de contención están ubicados para recoger la máxima energía de las partículas que colisionan.
En öncelikle şey bu yani en kısa zamanda elimize ulaşır.
Esto tiene la máxima prioridad, así que debería estar aquí en cualquier momento.
Aya, maksimum çözünürlükte büyütüp algılayıcı spektrumlara tam güç ver.
Aya, asegúrate de que tenemos la máxima resolución y aumento. Scans de amplio espectro. Quiero saber todo sobre esta roca.
Maksimum zorluk derecesine ayarlanıyor.
Calibrando para máxima dificultad.
- Senin son hızın kaç?
¿ - Cuál es su velocidad máxima?
Arabanın aynı zamanda son sürati saatte 310 km'dir.
El coche también tiene una velocidad máxima De 194 millas por hora.
- Neal büyük bir ceza alabilir.
A Neal podría caerle la máxima.
İkinci derece cinayet suçlamasına terfi ettin.
Su máxima acusación acaba de convertirse en asesinato en segundo grado.
Bir Emmy'yi mahvetmenin en fazla cezası nedir acaba?
¿ Cuál es la pena máxima por destruir un Emmy?
Utançtan yerin dibine girdi resmen. Bu arada, iyi bir Demokrat olduğu için seçim kampanyanıza elinden geldiğince katkı sağlamayı da ihmal etmedi ama.
Está muy avergonzada, y es una demócrata declarada que seguiría queriendo donar la máxima contribución personal a su campaña.
Teorik olarak, yüksek güvenlikli bir hapishaneye zorla girmek isteseydin, nasıl yapardın?
Teóricamente, si quisieras entrar a una prisión de máxima seguridad, ¿ cómo lo harías?
Teorik olarak yüksek güvenlikli bir hapishaneye zorla girilebileceğini sanmam.
Sí. Teóricamente, no creo que puedas entrar a una prisión de máxima seguridad.
Cho'ya, yüksek güvenlikli bir hapishaneye nasıl girileceğini mi sordun?
¿ Cho me dijo que le preguntaste cómo irrumpir en una prisión de máxima seguridad?
Son hız yaklaşık aynıdır yaklaşık 320 km / h.
La velocidad máxima es aproximadamente la misma, alrededor de 200 kilómetros por hora.
Saatte 320 km son hızıyla... Z06 inanılmaz hızlı.
Con una velocidad máxima de 198 kilómetros por hora, el Z06 es sin duda rápido.
Titanlar azami 15 dakikalık atmosfere dönüş için tasarlandı.
El Titán se diseñó para una re-entrada máxima de 15 minutos en la atmosférica.
Isı ışınlarına tam güç verin.
Máxima potencia para calentar los rayos.
Rotayı New York'a çevirin.
Ponga rumbo a Nueva York. Velocidad máxima.
Aslında, Amerikalı üretici henüz son hızını bulamamış, bu yüzden onlara yardımcı olmak için İngiltere'ye gittim.
De hecho, el fabricante americano No ha encontrado la velocidad máxima aún, Así es que fui a Inglaterra Para ver si les podría echar una mano.
Fakat son sürati henüz onaylanmamış.
Excepto lo que no tiene Es una velocidad máxima confirmada.
Bu arabayı son süratine kadar zorlayacaksam eğer, çekiş kontrol sistemini açık tutacaktım.
Si fuese gonna empujón este coche Para su velocidad máxima, Me mantendría El control de tracción adelante.
Bir de Audi R8 V10 var, 525 beygir ve son hızı yaklaşık 320 km.
Entonces allí está la Audi R8 V10 Con 525 caballo de fuerza Y una velocidad máxima De casi 200 millas por hora.
onaylı bir son sürat.
Una velocidad máxima confirmada.
- İlk önceliğim sensin.
- Eres mi máxima prioridad.
Sabah, maksimum güvenlikli bir yere gönderilecek.
Bueno, ha sido enviada a máxima seguridad en la mañana, así que...