Mendil traduction Espagnol
1,247 traduction parallèle
Tamam, ama bundan sonra sarı mendil yok.
Está bien, pero no más pañuelitos amarillos.
Sarı mendil yok, anlaştık.
No más pañuelos amarillos.
Kırmızı mendil de yok.
Ni pañuelitos rojos.
Herhangi bir mendil yok!
Nada de pañuelos de ningún tipo.
Tamam, mendil yok.
Nada de pañuelos, vale.
Rose mendil kıvırır.
A Rose le encanta doblar servilletas.
- O hatta bir kutu mendil bile isteyebilir.
- Hasta me pidió pañuelos de papel.
Mendil taşıyan bir erkek.
Un hombre con un pañuelo.
Mendil var mı?
¿ Tienes un pañuelo de papel?
Beş şişe ilaç ve 3 poşet mendil ve. senin güzel bir resmin.
Cinco botellas de pastillas y... tres cajas de Kleenex y... una hermosa foto tuya.
Aman tanrım, saçmaladım. Bir mendil alacağım...
Espera, voy a coger un pañuelo.
Emin ol, kızın bir kağıt mendil kadar IQ'su vardır.
Y debe ser tan inteligente como una servilleta.
Burada kağıt mendil yok.
No veo ningún pañuelo aquí atrás.
Oradan biraz mendil al.
Usa un poco de esos pañuelos de ahí.
Seksek, halat çekme, mendil kapmaca.
La rayuela, jala la soga y las rondas.
Yangın çıksa da, evimden gelen bir gümbürtü sesi duysan da bir hafta sonra, çürümüş bir ceset gibi kokan bir koku duysan da kokudan bayılacak dereceye gelip, burnuna bir mendil dayaman gerekse de...
Ni aunque oigas un golpe sordo procedente de mi casa - - Y una semana después huela a cadáver en descomposición. - - Y tengas que taparte la nariz con un pañuelo por el hedor.
Gel. Limuzinimde kutularca kağıt mendil var.
Tengo muchas cajas de pañuelos en mi limusina.
Bu mendil kod anlamaına geliyor.
¿ El pañuelo es la palabra clave?
Mendil ister misin?
¿ Quieres un pañuelo?
- Mendil alabilir miyim?
- ¿ Me das un pañuelo?
Bir mendil alabilir miyim?
¿ Me pasas un pañuelo?
Bir şeker kesilmiş bir bilet, anahtarlık, mendil bir taş ve bir kurşun asker.
Tengo una barrita de dulce un negativo, llaves, Kleenex una piedra y un soldado.
Rom, iki mendil parçası ve bir peştemal.
Son dos pañuelos y un taparrabos.
Mendil alalım mı?
Ooge una caja de pañuelos.
- Nina onları kâğıt mendil gibi kullanıyor.
- Los usa como pañuelos.
Kimseyi mendil gibi görmüyorum.
No los uso como pañuelos de papel.
Yanında mendil taşımalısın, David.
En verdad deberías llevar pañuelos, David.
Anne babalar hikayelerini anlatacaklar. Jüri de mendil çıkaracak, öyle mi?
Esos padres contarán sus historias y el jurado se secará las lágrimas de los ojos.
Flaster, tentürdiyot, mendil, aspirin.
Vendas, antiséptico, toallitas de papel.
Biraz kağıt mendil al.
Aquí tienes papel.
Ve size diyeceğim, çevredeki her şey harap olmuşken....... kristal bardak, beyaz mendil, masa örtüsü ve mobilya getirmek için insanların nasıl didindiğini gördüm.
- Inteligencia soviética " Stalin quería complacerlos. Y te lo digo, sólo vi lo duro que trabajó la gente con todo devastado alrededor, trayendo copas de cristal, trayendo servilletas blancas y manteles y muebles.
- Bir mendil.
Un pañuelo.
Mendil, atmadığın bir selpaktır. Anladın mı?
Un pañuelo es un Kleenex que no se bota. ¿ Ves?
O mendil seninle ilk tanıştığım günü hatırlattı.
¿ Sabes qué me recuerda ese pañuelo? El primer día que te vi.
"Yanına bir mendil al, oku" demişti.
"Léelo con una caja de pañuelos", dijo. Eso fue lo que me dijo.
O, önünde mendil düzenlenen Böylece marangoz o aldı kaç saymak olamazdı.
Se puso el pañuelo frente a su cara asi el carpintero no pudo ver cuantas se tragaba
Ve ı sarı mendil alır.
Y me pongo un pañuelo amarillo.
Sadece deneyin. Sarı mendil bağlama. Yüzünü yuvarlak.
y cuando la contraigas, trata de atar un pañuelo amarillo en alrededor de tu rostro.
Burada mendil falan yok. Hatta burada hiç bir şey yok.
No toco ningún pañuelo, no hay nada allí...
Kâğıt mendil.
Pañuelos.
" - Mendil ister misiniz?" "
¿ Pañuelo?
Gidip burnuma bir sürü mendil tıkacağım.
Meteré un puñado de pañuelos en mi nariz.
Ona, bir mendil alacak kadar bile zaman tanımadılar.
No le dieron oportunidad ni de llevarse un pañuelo.
- Islak mendil?
- Nop. - ¿ Una toallita?
Bir dahaki sefere mendil kullan.
La próxima vez, utiliza un pañuelo.
Partideki arkadaşlarına dağıtman için mendil.
Ah, una docena de pa ¤ uelos para que distribuyan entre la gente de la Unidad B sica.
Atılması gereken kullanılmış mendil var mı?
¿ Algún pañuelo usado del que te tengas que deshacer?
Mendil getireyim.
Iré por un pañuelo.
Kafayı aniden geri iter, beyinciği kağıt mendil gibi kopartır ve omirilikle ilgili bağı!
La cabeza golpea hacia atrás, rompiendo el tejido del cerebelo y la parte superior de la médula!
Büyük ihtimal mendil çalmış.
Tal vez robó una servilleta.
Mendil lazım mı?
¿ Un pañuelo desechable?