English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ M ] / Mide

Mide traduction Espagnol

4,597 traduction parallèle
- mide... - mide...
Estómago.
her şey mide için yasal srilankan Polis yakalandığını, eğer o zaman hapse.
todo es legal para el estómago si la policía de sri lanka te atrapa, entonces a la cárcel.
Bildiğim tek şey denizaltı, pervaneli uçaklar ve votkanın mide fesadına yol açması.
Pero sé que acompañar un viaje en submarino y avioneta con vodka... no le hace bien al estómago.
Acayip mide bulandırıcı o.
Qué desagradable.
Mary Poppins'in Jane ve Michael'ın boyunu ölçmek için kullandığı metre cetvel değil, mezura olmalı.
Cuando Mary Poppins mide la altura de Jane y Michael debe usar una cinta, no una regla.
Aşırı derecede mide asidi salgılanması.
Esceso de ácidos en el estómago.
Penisinin ne kadar mide bulandırıcı olacağını hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginarte lo asqueroso que debe ser su pene?
Penisimin mide bulandırıcı olduğunu neden düşünüyorsun?
¿ Por qué crees que mi pene es asqueroso?
1 metre boyunda ve gözlerinin içine bakan bir şey.
MIDE MÁS DE UN METRO Y TE VE FIJAMENTE.
Pembe renkli ve 1 metre büyüklüğünde.
ES ROSA Y MIDE CASI UN METRO.
Amcam 200 metre yüksekliğinde derdi.
Mi tío decía que mide doscientos metros de alto.
Amcam 200 metre yüksekliğinde derdi.
Mi tío me contó que mide 300 varas de alto.
Havacı, nesin sen?
Aviador, ¿ Cuanto mide?
Toy, yaklaşık 1.70 boylarında düz kahverengi saçlı, mavi gözlü bir çocuk.
Se dice que Toy mide aproximadamente 1.70m tiene pelo castaño lacio y ojos azules.
Mide sıvılarını kızdırmanı tavsiye etmem.
Puede que no quieras enfadar demasiado a tus jugos gástricos.
Mide sıvılarına dikkat.
Jugos gástricos.
Ona da mide ilacı ve Oxycontin.
Para él, un antiácido y un analgésico.
Mide sorunum için tedavi olacağım.
También trataré mi problema de estómago.
- O... mide bulandırıcı.
Eso... eso... es asqueroso.
- Pepto ( mide ilacı ) nerede?
- ¿ Dónde guardas la crema de bismuto?
- En son restarona gittiğimde mide ekşimesi yaşadım.
La última vez que fui a un restaurante, acabé con el estómago revuelto...
Ailenizde mide sorunu var mı?
¿ Tiene antecedentes familiares de problemas gastrointestinales?
Sandım ki, mide problemlerin...
Pensé... Ya sabes, los problemas del estómago- -
Mide bulantısı.
Nausea.
Mide bulantısı?
- ¿ Náuseas?
Kırılgan bir mide-bağırsak sistemi var.
Tiene un bastante frágil sistema G.I.
Boyunun 180 cm ve üstünde olduğunu söyle lütfen.
Por favor dime que mide 1,77 m. o por ahí.
Tanışacaksın, ama 168 cm boyunda, gey ve evli olacak.
Tú sabrás, pero mide 1,67 m... y es gay y casado.
Standart ceset incelemesini yaparken mide içerikleri, yara analizi, koku testi gibi...
Como yo estaba haciendo mi inventario estándar del cuerpo Contenido del estomago, análisis de la herida, test de aspiracion
Çok terlemiş, zorla nefes alan, oldukça mide bulandırıcı bir adamdı.
Muy sudoroso, respirando fuerte, bastante desagradable.
Yani, mide bulandırıcı, terlemiş adam sizden kendi katilini bulmanızı mı istedi?
¿ Así que un asqueroso hombre sudoroso te pide que encuentres a su asesino?
350 gramlık mide bulandırıcı, kül olmuş kızıl saçlı ölü bir adam.
340 gramos de asquerosas cenizas de un amigo muerto.
Mide bulantısıyla uyanırım diye yatağımın yanına kraker koymayı severim.
Me gusta tener galletas junto a mi cama en caso de que me levante con nauseas.
Evet, mide bulantsıyla uyanırım diye oraya koyuyorum.
Sí, las tengo ahí en caso de que me levante con nauseas.
Mide ilacı var evde, Hank enişte.
Tenemos antiácidos, tío Hank.
Mide iltihabı gibi bir şey galiba.
Parece que es un parásito estomacal.
Pekâlâ, 15 dakika içinde buradan çıkabilirsek, saçımız dökülmeden... -... hafif mide bulantısıyla eve dönebiliriz.
Bien, si nos vamos de aquí en 15 minutos, deberíamos poder llegar a casa con un poco de nausea y sin perder cabello.
Onu sakın yutma, mide ağrısı çekersin.
No tan rápido. Sino tu estómago te dolera.
Meğerse niyeti kızların ailelerine en mide bulandırıcı hediyeyi vermekmiş onların güzelim kafalarını kesip saklayarak.
Pero se reservó la sorpresa más enferma para sus padres... Cuando escondió las hermosas cabezas de sus hijas.
Bana mide sakin olalım.
Para calmar el estómago
- Mide ağrısı, iştah kaybı?
¿ Eh, dolor de estómago, pérdida del apetito?
- Isin mide bulandiran kismi da bu degil.
Esa no es la parte más enferma.
Farkindayim. Mide bulandirici. ... fakat yasal degil bu.
Sé que es asqueroso, pero no es ilegal.
Hani bana o mide bulandırıcı duş hikayeni anlatmıştın ya. Gerçi niye böyle bir şeyi bana söylediğini... - anlayabilmiş...
Cuando me contaste esa repugnante historia de la ducha lo cual sigo sin entender por qué me lo contaste...
Ayrıca şifren ayırt edici, mide bulandırıcı ve işte bu zaman hayal ettiğimden daha çok sorunumuz olduğunu anladım.
Te he visto revisar el correo muchas veces y resulta que soy muy buena para reconocer las formas de teclear y tu contraseña es muy peculiar y repugnante y fue ahí cuando me di cuenta de que teníamos un problema mucho mayor al que había imaginado.
Marcy bu mide bulandırıcı ve seni aldattı.
¡ Qué asco, Marcy! Y te fue infiel.
Ayrıca işten bahsediyorken Bert bu sabahki muhabir görevlendirme toplantısını kaçırmana bahane ettiğin mide gribini hiç yutmadı.
Y hablando de trabajo, Bert no se tragó para nada tu excusa de la gripe de estómago para perderte esta mañana la reunión de reparto de reportajes.
Mide krampım efendim.
Dolor de estómago, señor.
Mide bulantısı yapmaz umarım.
¿ No te marearás?
- Mide ağrısı. Ne zamandan beri? - Dün geceden beri.
Dolor de estómago, ¿ desde cuándo?
Savaş sanatları bir insanın erkekliğini sanır.
La guerra mide a los hombres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]