English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ M ] / Milieu

Milieu traduction Espagnol

24 traduction parallèle
Bu tam olarak benim kulvarım değil.
Esto no es precisamente mi milieu.
Kulvar gibi kelimeler kullanacaksan, dudağında uçuk ve kucağında çocukla gel daha iyi.
Si vas a usar palabras como milieu, Puede ser que también te aparezcas por aquí con tus labios adoloridos y con un par de niños.
Fransız istihbaratının, bu adamın Le Milieu örgütü içinde yüksek mevkili bir komutan olduğu konusunda şüpheleri vardı.
La Dirección de Seguridad Exterior francesa lleva tiempo sospechando que es un teniente de alto rango de Le Milieu.
Le Milieu'nun karıştığı şüpheleri varmış.
Hubo sospechas de que Le Milieu estuvo involucrado.
Le Milieu'nun ne olduğu açıklamada yardım edersin.
Puedes explicar que es Le Milieu.
Ne sizinle ne de Le Milieu ile bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum.
No tenía ni idea de que estaba relacionado con Le Milieu o con usted.
Ya Le Milieu, hakkındaki gerçeği bilseydi, bazı güçlü üyelerinin yakalanmalarındaki aldığın rolü bilseydi?
¿ Qué tal si Le Milieu supiera la verdad sobre ti, sobre tu papel en la caída de algunos de sus miembros más poderosos?
Ama Le Milieu'yu bilirsin.
Pero ya conoces a Le Milieu.
Eğer tutuklanır ya da ölürse Le Milieu'daki belli kişilere gönderileceğini söyledi.
Que en el evento de su muerte o arresto, sería enviada a ciertas partes dentro de Le Milieu.
Le Milieu'da kendi adamları vardı ki başından beri bundan şüpheleniyordum.
Ellos tenían sus propios contactos en Le Milieu, lo que sospeché desde el principio.
Dönüş olarak da Le Milieu ibret olsun diye Sherrington'ı öldürdü.
Y, a su vez, Le Milieu hizo un ejemplo de Sherrington.
Le Milieu ile iş yaptığı başka yerlere de gidemez.
O a cualquier otro lugar en el que haya tenido tratos con Le Milieu.
Le Milieu bana "karşılıklı çıkar anlaşması" yapmak için yanaştı.
Le Milieu se acercó a mí con lo que llamaron un "Arreglo de Beneficio Mutuo".
Bana Le Milieu'yu takip ettiklerini ve tekliflerini kabul etmemi söyledi.
Él me dijo que habían estado observando a Le Milieu y estaban al tanto de la oferta que me instaba a aceptar.
Le Milieu'ya sızmıştım.
Estaba incrustado con Le Milieu.
Çok önemli bir şey. Le Milieu ile olan işim beni başka suç örgütleriyle buluşturdu. Onların da sırlarını almaya başladım.
Y como mi trabajo con Le Milieu me puso en contacto con otras organizaciones criminales, empecé a recolectar sus secretos también.
Le Milieu'nun Diogenes'teki varlığından şüphelenen sendin.
Fuiste tú quien empezó a sospechar de la presencia de Le Milieu en el Diógenes.
Mycroft dün gece 3 Le Milieu askerinin öldürüldüğünü söyledi.
Mycroft dijo que tres soldados de Le Milieu fueron asesinados anoche.
Fransız istihbaratının, bu adamın Le Milieu örgütü içinde yüksek mevkili bir komutan olduğu konusunda şüpheleri vardı.
La DST francesa lleva tiempo sospechando que es un lugarteniente de alto rango en La Milieu.
Sadece arkadaşımın restorantının Le Milieu tarafından istila edildiğini bilmesini istedim.
Solo pensé que mi amigo debía saber que Le Millieu frecuentaba su restaurante, eso es todo.
Örneğin, Le Milieu'daki yeni arkadaşların gibi.
Individuos como tus nuevos amigos de Le Milieu, - por ejemplo. - Es más que eso.
Ben bu işi bitirdikten sonra bu davayı çözdükten sonra polise gideceksin, onlara Le Milieu hakkında bildiğin her şeyi anlatacaksın.
Después de que esto se acabe... después de que lo haya logrado... acudirás a la policía, les contarás todo lo que sabes sobre Le Milieu.
Eğer Norman'ı bizden önce bulurlarsa, Joan için takas yapacak hiçbir şeyimiz olmaz, sonra da Le Milieu'daki arkadaşların onu öldürür.
Si encuentran a Norman antes que nosotros, no tendremos nada para intercambiarlo por Joan y entonces tus amigos de Le Milieu la matarán.
Le Milieu'nun yarısını tutukladık Kardeşini kurtarmak için
Arrestamos a la mitad de Le Milieu para sacar del apuro a tu hermano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]