English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ M ] / Miz

Miz traduction Espagnol

529 traduction parallèle
Ama, - Kuzeyli Nanook - olarak "büyük aggie" miz, dünyadaki tuhaf köşelerden çoğuna girmişti. Sevecen, cesur, sade Eskimo Nanook'un göründüğü.
Pero nuestro "gran aggie" convertido en "Nanook del Norte" ha llegado hasta los más lejanos puntos de la tierra, y más hombres que piedras en la orilla alrededor del hogar de Nanook han visto a Nanook, el amable, valeroso y simple esquimal.
Küçük Mieze'miz.
Esa es mi pequeña Mieze.
Polly miz sahnedeki onur konuklarından.
Nuestra Polly es ahora una eminencia.
Kahvaltıda Cumhuriyetçi yiyen yeni bir Vali'miz var, haberin yok mu?
Tenemos un gobernador nuevo que odia a los republicanos.
Mary'miz biraz yorgun görünüyor. Boş bir mideyle tatlı dilli olmak zordur.
Mary está un poco enfadada esta noche, pero ya sabemos lo difícil que es estar de buen talante cuando se tiene hambre.
Biz de diğer insanlar gibi okula gitseydik, Biz de bir şeyler öğrenirdik. ve bugün, küçük bir iş sahibi olurduk, OYR'miz olurduinan bana.
Si fuéramos a la escuela como los demás, aprenderíamos las cosas básicas, y hoy no habría ningún trabajo demasiado pequeño para nosotros, créeme.
Küçük Henry'miz.
Nuestro pequeño Henry.
Tanrı'mız ve Kilise'miz.
Nuestro Señor y nuestra Iglesia.
- Ve bir de Henry'miz var.
Y un Henry.
Küçük Harry'miz çocuk yerine mantar olacak.
El pequeño Harry será un champiñón.
Küçük Harry'miz olmadı ama...
No será un pequeño Harry.
2 miz hedefteyiz.
Tenía a dos de nosotros en su objetivo.
Birinci Roderick'e, Büyük İngiltere'miz için tüm yaptıklarına, gerçeği Tanrı sağlayabilir ve ödüllendirebilir!
A Roderick Primero, por todo lo que ha hecho de ésta nuestra Inglaterra, ¡ Que la providencia le pague su justa y verdadera recompensa!
Papi'miz iyileşecek.
Nuestro papi se pondrá bien.
Haritaya göre, 2-3 km'miz kaldı.
Por lo que veo en este mapa, una o dos millas más.
Kraliçe'miz nereye giderse ben de, oraya giderim, ben onun askeriyim.
Dondequiera que vaya la reina de Saba, allí iremos los soldados de su guardia.
LCT'ler, BBD'ler, LSMFT'ler, IRT ve CIO ve SMFR ve IUT'miz. Ne topçusu?
Los MCD, los BBD, los LSMFT, los AAD, los CAO y los SMFIDIOT.
William, o bizim Toby'miz.
William, diles que es nuestro Toby.
Ama bizim Üstad Hirate'miz var.
Pero nosotros tenemos al Maestro Hirate.
Ama TV'miz olursa daha iyi olur, değil mi?
Pero si tenemos televisión mejor ¿ no?
Sabah S1'miz, Radcliffe kaçırıldı ve Taylor öldürüldü.
Hoy Radcliffe, nuestro sujeto vigilado fue secuestrado y Taylor asesinado.
Evrensel Otorite'miz falan yok.
No hay una autoridad central mundial.
Ve bizim harikulade Polis Şefi'miz.
Y nuestro fantástico jefe de policía.
- Güzel İngiltere'miz zarar görecekse olmaz.
- Sobre todo si perjudica a Inglaterra.
Gizemli Henriette'miz.
¡ Ah, la misteriosa Henriette!
Küçük Filipinli'miz oradaydı. Yüzünden ter damlıyordu.
El pequeño Filipino estuvo ahí... con la cara bañada de sudor.
Bir dahaki seyahatimizde, kendi küçük Ruthiebelle'miz bizimle olsun.
La próxima vez que viajemos, nos acompañará nuestra propia Ruthiebelle.
O bizim Sensei'miz!
¡ Él es nuestro Sensei!
Ama İngiltere... İngiltere'miz bu kadar kolay değişmez.
Pero Inglaterra... nuestra Inglaterra no cambia tan fácilmente.
- İşte, bizim küçük Didier'miz.
- ¡ Aquí está nuestro pequeño Didier!
"Şuradaki Devlet Sekreteri'miz yenilgimizden sorumlu."
"Nuestro Secretario de Estado es el responsable de nuestra derrota".
- Daha sake miz var bu seni keyiflendirecek.
He traído este sake para animarte.
Ve, hepsinden de önemlisi, aziz Haham Efendi'miz...
Y el más importante de todos, nuestro bienamado rabino.
Evet, şeri'miz var.
Sí, tenemos un jerez.
Başlaması için sabırsızlanıyorsunuz, değil miz?
Supongo que estará deseando partir.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı.
Discúlpenme. Está oscureciendo y Fanny no se atrevía... a entrar a encender las luces.
- "R" miz kalmadı diyorum. - Şimdi nereye gidiyoruz?
Ah!
Bizim küçük Madeleine'miz bunu nasıl yapabilir? Nasıl böyle nefret edebilir?
¿ como puede nuestra pequeña Madeleine... estar tan llena de odio?
Küçük Daisy'miz için.
Por su Daisy y la mía.
Sonra soylu Prens Henry'miz bizi ziyarete geldi.
Aquel mismo día nos visitó nuestro noble príncipe Henry.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor... ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı.
Discúlpenme. Está oscureciendo y Fanny no se atrevía... a entrar a encender las luces.
Uzun, beyaz yaz eldivenleri giyen sevgili Molly'miz.
Molly, con sus guantes blancos.
AP'miz olmalı ve onlar başlayamadan yatay ve 10 ünite yapılmalı.
Tenemos las placas laterales y 10 unidades antes de que empiecen.
Bizim biricik Jones Anne'miz.
Nuestra propia Mother Jones.
Katsuyori yeni "Efendi" miz.
El Señor Katsuyori es ahora nuestro señor.
Bu bizim "Aşk Ateşi" miz, bölgede sadece bu otelde var.
Éstas son nuestras "Llamas del amor", exclusivas de este motel de la región.
Zuzu ve Benny'miz var.
Tenemos Zuzu y Benny.
İşte bizim Sammy'miz.
Ese es nuestro Sammy.
Görünüşe göre, küçük Çingene'miz haklıymış.
Parece que nuestra gitanita tenía razón.
Küçük Jamie'miz. Ah muhteşem.
Eso es estupendo.
'Mussolini'den bu yana, İtalya'nın en büyük sesi...''... bizim Bruno Rotelli'miz.'
Nuestro querido Bruno Rotelli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]