Monique traduction Espagnol
617 traduction parallèle
Monique, kalemini versene.
Monique, déjame tu bolígrafo.
Mademoiselle Monique ve halterci Madame Bocher ve muslukçu.
La Srta. Monique y el atleta la Sra. Bocher y el fontanero.
Bir keresinde babam şöyle demişti. "Monique, bir adamın... yüzüne bakmadan söyledikleri konusunda karara varma sakın."
Sabes, mi padre una vez me dijo "Monique, no puedes juzgar a un hombre por sus palabras si no ves su rostro."
Ben Monique'in annesiyim.
Soy la madre de Monique, obviamente.
Monique bizi akşam yemeğine bekliyor.
Monique nos espera para cenar.
Ev yemekleri yedik. Yemekten sonra Monique bana evi dolaştırdı.
Comimos comida casera, y luego Monique me llevó a recorrerlo.
Bu ne Monique?
¿ Què es esto, Monique?
Monique, Amerika'da bir adet vardır, iyi geceler öpücüğü deriz.
En EE.UU., solemos dar el beso de las buenas noches.
Monique, Bayan Brieux'da tanıştığımız günü hatırlıyor musun? Bana bir şeyler söylemişti, sana ne dediğini sormuştum.
¿ Recuerdas cuando nos conocimos en lo de Madame Brieux y ella me dijo algo en francès y te preguntè què había dicho?
Söylemeye çalıştığım şu... Seni seviyorum Monique.
Lo que trato de decir es que te amo, Monique.
Monique'in babası eşine az rastlanır biriydi.
El padre de Monique era único.
Son Amerikalı Riviyera'dan ayrıldığında Monique 13 yaşındaydı.
Monique tenía 13 años cuando los últimos americanos abandonaron la Riviera.
Monique Blaire, bu da Britt Harris.
Monique Blair, Britt Harris.
Eve dönerken Monique çok az konuşmuştu.
Creo que a la vuelta Monique no dijo ni una palabra.
- Rica ederim Monique, iyi geceler.
De nada, Monique.
Seni hareket halindeyken gördüm. Uyarıyorum, Monique temiz bir kız ve çabuk yaralanır.
Vi cómo eres con las chicas y sólo quería que supieras que Monique es muy buena y que es muy sensible.
İkisi de Picasso seviyordu. Bir şey daha vardı. Monique ona âşıktı.
A ambos les gustaba Picasso y había algo más ella estaba enamorada de él.
Monique'le bu sabah gözleri parlayarak yanıma geldi. Onu gözleriyle etkilemiş olmalı, gözleri parlamış olmalı.
Esa mañana vino a hablar conmigo con esos ojos maravillosos que le deben haber dado tanto y lo deben haber ayudado mucho.
Neler oluyor? - Monique.
¿ Què sucede?
Sanırım Sam'in kast ettiği... seninle evlenmeyeceğim Monique.
Creo que lo que Sam quiere decir es que no voy a casarme contigo, Monique.
Sam, Monique gitti!
¡ Se fue!
Monique, benim Sam.
Monique, soy Sam.
Ben senin dostunum Monique.
Soy tu amigo, Monique.
Ne zaman karar vermiştim bilmiyorum. Monique'in yüzünü gördüğümde mi? Annesini villada bırakıp çıktığımda mı?
No sé cuándo lo decidí cuando vi el rostro de Monique cuando dejé a su madre en la aldea o cuando regresé.
Şu anda Monique'i mi düşünüyorsun Britt?
¿ Ahora piensas en Monique, Britt?
Hastanede olduğum sürede Monique'ten iki mektup aldım.
Mientras estuve en el hospital, recibí dos cartas de Monique.
Birlikte Adrianne'deydik. Monique'le birlikte.
Estuvimos juntos en casa con Monique.
- Monique gibi o da bir geveze.
Con lo charlatana que es Monique.
- İşten kaytaracaksın yani ha?
- Estaba en el cine. - Con Monique, lo sé.
Bir keresinde karım hakkında bir yazı yazmıştınız. Monique Delvaux.
Escribió usted un articulo sobre mi esposa, Monique Delvaux.
Monique ve ben evlendiğimizde,... Delvaux yarışmaya henüz başlamıştı ve test araçlarında göreve başladım.
Cuando Monique y yo nos casamos Delvaux acababa de empezar a competir y yo a probar coches.
- Merhaba Monique.
- Hola, Monique.
Seni Monza'ya getiren güç nedir Monique?
¿ Qué te trae a Monza, Monique?
Bu seni ilgilendirir mi Monique?
¿ Qué más te da eso a ti, Monique?
Uzak dur benden Monique.
No te acerques a mí, Monique.
Hangi kötülük, Monique?
¿ Qué es eso tan terrible, Monique?
Monique!
¡ Monique!
- Monique Demours, fahişe.
- Monique Demours, prostituta.
Daha sonra Monique gelip kapıyı açtı.
Luego nos abrió Monique.
Monique, sadece viskiyle ucuz kırmızı şarap olduğunu söyledi.
Monique dijo que sólo había whisky y un tinto asqueroso.
Monique ile ikimiz onun odasına gittik.
Seguí a Monique a su habitación. No estaba mal.
Monique bana baktı.
Monique me miraba.
Monique'e devam etmesini söyledi.
Le dijo a Monique que siguiera con lo suyo.
Monique'e külodumu çıkarmasını söyledi.
Le dijo a Monique que me quitara la braguita.
- Adım Monique Blaire.
- Me llamo Monique Blair.
Monique yanılıyordu.
Monique estaba equivocada.
Monique konusunda ne kadar ciddisin?
¿ Què tan serio es lo de Monique?
Sam, Monique ve ben evleniyoruz.
Nos vamos a casar.
Monique konusunda çok üzgünüm.
Lamento mucho lo de Monique.
- Monique'e sor, 41 numarada.
- Ve a Monique, creo que está en el 41.
Sırtım, Monique'e dönüktü ama beni izlediğinden emindim.
Sé que me miraba.