Muy traduction Espagnol
557,353 traduction parallèle
Gerçek olamayacak kadar küçükler!
¡ Es muy pequeña para ser real!
Fena laf soktun Cyndee!
¡ Muy buena, Cyndee!
Hem de abartarak anlattım.
... y me fue muy mal.
Zor seyirci. Bence iyiydi.
Público difícil, eso fue muy bueno.
Tamam ama bu benim için önemli Sam.
Sam, pero esto es muy importante para mí.
Doug dünyanın en şanslı erkeği olmalı.
Doug es un hombre muy afortunado.
Çok yol gelmiş olmalısın.
Es muy lejos para ti.
O çok sıkıcı. - Gördün mü?
- Es muy aburrido.
Üzerinde çok güzel duracak.
Te quedará muy lindo.
Sessiz dans mı? Bu bence üzücü bir şey.
Creo que un baile en silencio es muy triste.
Evet, ben de bu işte çok iyiydim.
Sí, yo era muy bueno en eso.
Destiny'yle tanıştım ve çok hoş biri.
Conocí a Destiny, es muy linda.
Çok hoş biriydi.
Fue muy linda.
Ayrıca çok hassassın.
También eres muy llorón.
Ve ona gerçekten zarar vermek istiyorsan, Chanel bana çok yakışır.
Y si realmente quieres herirlo, luzco muy bien en Chanel.
Sheldon, bu yaptığın çok hoştu.
Sheldon, eso fue muy dulce de tu parte.
Pekâlâ. Siz çocuklar nasıl tanıştınız?
Muy bien, ¿ cómo se conocieron?
Tamam.
Muy bien.
Pekâlâ, özetleyecek olursak :
Muy bien, para resumir...
İçinde hapsolmuş ejder nefesi oldukça etkili bir ilaçtır.
El aliento que quedó atrapado dentro... - es un remedio muy potente.
Ailemizin nüfuzu güçlüdür. Mavi de bunu öğrenmek üzere.
Son muy fuertes en nuestra familia... tal como Azul está a punto de descubrir.
Kolay olmayacak, ama sanırım senin yardımınla o ikisini birleştirip güçlü bir şey yaratabilirim.
No será fácil... pero con tu ayuda, podría combinarlos en algo muy poderoso.
Çok iyi sakladı.
Ella lo ocultó muy bien.
Ve yarın Emma Swan için çok özel bir gün.
Y mañana será un día muy especial para Emma Swan.
Dembe Zuma gibi bir adamın şiddetli sadakatini gerçekten çok az kişi anlayabilir.
Muy pocos pueden entender la fiera tenacidad de un hombre como Dembe Zuma.
Ve açıkçası, onlara takip etmek için çok motive edilmiş iki taraf.
Y evidentemente, a dos partes muy motivadas para seguirlos.
Bir ayak hastalıkları uzmanı ortak paydamız. Geveze bir tip.
Compartimos podólogo, un tipo muy parlanchín.
Üstelik daha önce bir şey söylemek istemiyordum, ama siyahi bir adam seni el pençe divan bekliyor, tam da Edgar Rice Burroughs'u bir şey.
Y además, antes no quise decir nada, pero un tipo negro esperando a tu disposición, es muy Edgar Rice Burroughs.
Eminim birçoğu ödemek için küçük bir fiyat olduğunu düşünüyordur.
Seguro que muchos de ellos creen que es un precio muy asequible.
Oldukça kötü yanmış ama hayatta kaldı.
Sufrió muy malas quemaduras, pero sobrevivió.
Pekala, işte oldu.
Muy bien, lo tenemos.
Çok tehlikeli ve kesinlikle acımasız olduğunu söyledi.
Dijo que eras muy peligroso y totalmente implacable.
Kate de çok tehlikeli... ve kesinlikle acımasız.
Kate es también muy peligrosa... y totalmente implacable.
Peki, ne zamandan beridir en iyi takımımız AP-5, Chopper ve Wedge'den oluşuyor?
Muy bien, ¿ desde cuándo nuestro mejor equipo cuenta en sus filas con AP-5, Chopper y Wedge?
Benim programım seninkinden üstün.
Mi programación es muy superior a la tuya.
Bu hiç ikna edici değildi.
Eso no ha sonado muy convincente.
Pekâlâ, bu kadar yeter.
¡ Muy bien, hasta aquí hemos llegado!
Amiral Thrawn çok memnun kalacak.
El Almirante Thrawn estará muy contento.
Pekâlâ, o zaman bu acısız bir üsse geri dönüş olacak.
Muy bien, se avecina un regreso insufrible hasta la base.
Tamam o zaman, hepinize aferin.
Vale, perfecto pues, muy bien hecho, todos.
Chopper'ın Killun istasyonunda gizliliğinin ifşa edildiğini düşünüyorum.
Creo que es muy posible que la integridad de Chopper podría haberse comprometido en la estación de Killun.
Bu ciddi bir sorun.
Es un asunto muy serio.
Çok güzel.
Muy bien.
Bu işten her kim sorumluysa Chopper'ı bu kadar uzaktan kumanda etmek için güçlü bir sinyal düzenine sahip.
Quienquiera que sea el responsable de esto tenía que tener una matriz de señal muy pontente para controlar a Chopper a tal distancia.
Bu çok güzel.
Esto es muy bello.
İyi kurtarıştı AP.
Muy bien hecho, AP.
Biliyorsun ki Lothal'a herkesten daha çok yardım etmek istiyorum.
Sabes muy bien que quiero ayudar a Lothal más que nadie.
Pekâlâ, işte buradayım.
Muy bien, aquí estoy.
- Çünkü bunun bedeli çok büyük.
- Porque el precio es muy alto.
Seninle gurur duyuyorum.
Estoy muy orgullosa, ¿ sabes?
- Çok akıllıca.
Muy inteligente.