Ndayım traduction Espagnol
24,502 traduction parallèle
- Ben senin tarafındayım Theo.
- Estoy de tu lado, Theo.
Hayır, yanındayım.
No, no, yo estoy aquí.
Ben 326 yaşındayım!
Yo tengo 326 años!
Ben senin tarafındayım.
- Relájate. Estoy de tu lado.
Eski Kramer Piyano Fabrikası'ndayım. Restorasyon yapıyoruz.
Estoy en la antigua fábrica de pianos Kramer y estamos en el medio de las reformas.
Pekala dinle, Joe ben 24 yaşındayım tamam mı?
Bien, escucha Joe... Yo tengo 24 años, ¿ sí?
Generalimin ne istediğinin farkındayım ama benim bir sorunum var. Bana bu konularda yardım etmeyin.
Sé lo que quiere mi general, pero tengo un problema con el que no puede ayudarme.
İlk üç haftayı kaçırdığımın farkındayım ama sizin için de sorun olmazsa, dersinize katılmayı çok isterim.
Sé que me he perdido tres semanas, pero me encantaría asistir a su clase, si no le importa.
Lord Benton'ın himayesi altındayım.
¡ Estoy bajo la protección de lord Benton!
Aman Tanrım, delice bir geceydi ama artık çok yakındayım.
Madre mía, ha sido una noche de locos, pero ya estoy supercerca.
Yalvarıyor gibi göründüğümün farkındayım. Sanırım yalvarıyorum da.
Y sé que suena como si te estuviera suplicando, y supongo que lo estoy, pero...
- Ne yaptığımın farkındayım.
Sé lo que estoy haciendo.
Zorlukların farkındayım. İyileşme dönemindeki insanların ne kadar hassas olduğunu da biliyorum.
Veo los desafíos, y también pienso en lo frágil que pueden ser las personas en recuperación.
Bak. Yöneticiliğin için sana ederini vermediğimizin farkındayım.
Escucha... sé que no te pagamos lo que vale tu experiencia en gerencia.
Şunun da farkındayım ki Dion son zamanlarda...
Y también sé que Dion ha sido...
Güne başlamak çok kötü bir yol olduğunun farkındayım ama duymuşsunuzdur, dört gün önce internette göründüğü andan itibaren üzerinde çalıştığımız bu video, FBI'ın uluslararası insan avındaki tek ve en iyi ipucu olma özelliğini hâlâ koruyor.
Sé que fue una terrible manera de empezar el día, pero este video, que estoy seguro que has oído nos llevó casi de inmediato cuando apareció aquí hace cuatro días, sigue siendo mejor y la única ventaja del FBI en una cacería humana nacional.
Biliyorsun hâlâ görev başındayım.
Ya sabes, todavía estoy en el cumplimiento del deber.
Affedersiniz. Ben bu tartışmanın dışındayım.
Estoy fuera de esta discusión.
Bunun çok ciddi bir cinayet soruşturması olduğunun farkındayım, tamam mı?
Sé que ésta es una muy, muy seria investigación de asesinato, ¿ De acuerdo?
- On beş yaşındayım. Ya sen?
Quince, ¿ y tú?
Ben de on beş yaşındayım.
Yo también tengo quince.
Farkındayım. Bana vurduktan sonra her gece bacaklarımı ovuşturup özür dilediğinin.
Yo sé... que cada noche que me había pegado, me frotaba las piernas y me decía "lo siento".
Alex'in hayatındayım ve kalıyorum.
Estoy en la vida de Alex y me voy a quedar.
Sakin ol, ben yanındayım.
Ahora, resiste. Te cuidaré.
Ben yanındayım Gretchen.
Estoy aquí, Gretchen, ¿ de acuerdo?
Ben yanındayım Gretchen.
Estoy aquí, Gretchen, ¿ está bien?
Lakin, her yönden baskı altındayım.
Pero estoy atado por todos lados.
Ancak... Ben yanındayım.
Pero... yo estoy aquí.
Yaşadığın dehşetin farkındayım.
Conozco los horrores que escondes.
Farkındayım.
Lo sé.
Ve Hayalet Nehir Üçgeni'nin dışındayım.
Estoy fuera del Triángulo del Río Fantasma.
Max, elinden geleni yaptığının farkındayım, ama biraz zorlanıyor gibisin.
Max, sé que lo haces lo mejor posible pero pareces estar pasando un poco de trabajo.
Ben 40 yaşındayım.
Tengo 40 años.
Yanındayım.
Estoy aquí para ti.
30 yaşındayım ben. Okul bitti. Kaçırdın.
La escuela se acabó, te la perdiste.
Bunun farkındayım, evet.
Soy muy consciente de eso, sí.
Tehlikelerin farkındayım.
Mira, conozco los riesgos.
Her şey yolunda Tess, ben yanındayım.
Está bien, Tess. Estoy aquí.
Senin tarafındayım Annalise.
Estoy de su lado, Annalise.
Buraya çekidüzen vereceksen yanındayım.
Si decides hacer algo, aquí estaré para ti.
Evet, ama şuan bir işin ortasındayım.
Sí, bueno, estoy ocupado.
Farkındayım. Bay Gold'un bu gönüllü işbirliği yapması nedeniyle kızı Marissa ile ilginizin kesilmesi gerekiyor.
- Dado que el Sr. Gold tiene la voluntad de cooperar, su hija Marissa debería dejar de interesarle.
Cary, ben senin tarafındayım.
Cary... estoy de tu parte.
- Farkındayım çok zamanını almayacağım.
Lo sé, solo será un segundo.
Şu an acil bir durumun ortasındayım Diane.
Estoy en medio de una emergencia ahora mismo, Diane.
- Evet farkındayım.
- Sí, me he adelantado.
Toplantı odasındayım.
En la sala de reuniones.
Farkındayım onun etkisini nasıl yok edeceğiz?
Lo sé, ¿ cómo podemos rebatirla?
Özür dilerim ailem şehre geldi ve stres altındayım.
Lo siento, mi familia está en la ciudad, me está estresando.
On altı yaşındayım.
Dieciséis años.
- Kuşatma altındayız. - Şehirde olan var mı?
¿ Alguno está en la ciudad?