Nesil traduction Espagnol
1,373 traduction parallèle
Sanırım bir nesil atlamış olmalı.
Debe de haber saltado una generación.
- Şuna geç. - "Bartex, yeni nesil savaş jetlerinin tasarımı için ABD Donanması'yla iki milyon dolarlık bir anlaşma yaptı."
Fue adjudicado a Bartex un contrato de diseño industrial por $ 200.000.000 de la Armada para la nueva generación de portaaviones de combate. "
Bu yeni nesil safsatalara inanmıyorum.
Yo no me trago esas cosas modernas.
Bence artık öyle bir gereklilik yok. Bunu yapan son nesil olabiliriz.
No pienso que esto sea una exigencia más, creo que nosotros fuimos tal vez la última generación que lo hizo.
"Evet, bu çocuklar işte bunlar yeni nesil."
"Si, esos chicos de ahí fuera son una nueva raza"
Bunu bütün halkıma, çocuklarına ve yedi nesil çocuklarına istiyorum.
Quiero esto para toda la gente, para los niños y siete veces sus niños.
Bu sayım, halkının hikayesini anlatabilecekti. Bir sonraki nesil için bu bilgiyi saklamak, artık onun sorumluluğundaydı.
Ahora era su responsabilidad preservar la cuenta para la siguiente generación.
Efendim bu şey NSA'den bile 10 nesil ileride.
Señor, esta cosa está 10 generaciones más avanzada que la NSA.
Bu çitlerin ardındaki çiftliği kaç nesil yurt edinmiştir kendine, kim bilir.
¿ Hace cuántas generaciones crees que construyen sus hogares tras esa reja?
Efendi Roshi... El, Hazinenin bir nesil daha kayıp olmasına katlanamaz.
Maestro, La Mano no puede permitirse perder el Tesoro durante otra generación.
Amcam, buranın 275. nesil ustası.
Mi tío, es maestro de la 275ª generación.
Hem yeni nesil çabuk boy atar.
Se estiran muchísimo.
Üç nesil de fahişelerle yattı.
Tres generaciones de clientes de prostitutas.
Bizim nesil empoze edeceğini ne düşünüyorsun engeller, sosyal normlar, daha fazla ebeveyn basınç?
¿ Qué piensas de que a nuestra generación le impongan barreras, normas sociales, más la presión de los padres?
Baba, bu değişik bir nesil.
Papá, es otra generación.
Hanımlar, beyler yeni nesil bilime hoş geldiniz.
Damas y caballeros. Bienvenidos a la próxima generación de la ciencia :
Elbette, yeni nesil silah kaçakçısı için de, yeni nesil polis gerekir.
Por supuesto, un nuevo tipo de traficantes requiere una nueva clase de policía.
Türümüzden sadece bir nesil daha yaşayabilecekti.
Sólo una generación más iba a sobrevivir.
Yedi nesil boyunca, Oren ve ben kendimizi klonladık kendi kendimize öğrettik, böylece hepimiz hayattayken bir tedavi bulmaya devam edebilirdim.
Por siete generaciones, Oren y yo nos hemos clonado... y entrenado para seguir tratando de encontrar una cura... mientras todos continuamos viviendo.
Cesaret ve vizyon isteyen bir plan yaptı kendi süper suçlu akademisini kurmayı ve daha en baştan cani olarak yetişecek yeni nesil kahramanlar oluşturmayı.
Sue concibió un plan muy atrevido, muy visionario : Fundar su Academia de Supervillanos y criar a una generación de héroes desde la cuna... como villanos.
Milorad Gluşica çocuk ıslâh evi, özgürlükleri bağışlanmış olan altıncı nesil sakinlerini uğurlama törenini gururla sunar.
El instituto correcional Milorad Glušica Gluša se enorgullece de dar la despedida a su sexta generación de internos y se les concede la libertad...
Yeni nesil mi?
¿ La nueva generación?
Bilirsin ya... Yeni nesil, yeni pazar.
Ya sabes, nueva generación, mercado nuevo.
Bazıları başka şeyler yapılmasını bekliyor... ahlaklı ve değerleri olan farklı bir nesil onların reklama veya... terziler tarafından yapılmış şeylere ihtiyacı yok... özel yapım şeylere, Çünkü ben zaten kendimizin özel yapım olduğunu hissediyorum.
Otra generación de chicos con moral y valores, no necesitará Io que se comercializa o se hace a medida para ellos. Porque siento que estamos hechos a medida.
Gelecek nesil teleskoplarımız olduğunda,... başka dünyaların kanıtına rastlamakla kalmayacağımız gibi ;
Cuando coloquemos la próxima generación de telescopios no veremos apenas pruebas indirectas de la existencia de otras Tierras, pero veremos una fase anterior del Universo.
Dört nesil yetenek, bilgi ve beceriyi bir araya getirirseniz bu mükemmel olacağı anlamına gelir.
Cuando logras reunir cuatro generaciones de talento, conocimiento y habilidad... será explosivo.
Bu film, Wichita halkına ve bu vakayı çözmek için... gece gündüz çalışan üç nesil kanun kuvvetlerine adanmıştır.
Esta pelicula esta dedicada a los habitantes de Wichita y a las 3 generaciones.. de agentes de la ley que trabajaron sin descanso para resolver este caso.
Yeni nesil nine müziği mi bu?
Música de abuela.
Beyaz Rusya Bilim Enstitüsü gelecek nesil bir optik parça geliştirdi.
El Instituto Bielorruso de las Ciencias... ha desarrollado una pieza optica de vanguardia.
- Yeni nesil tetikçiler.
- Un francotirador moderno.
Ben 3. nesil bir sanatçıyım. Avrupadan.
De Europa, tradición, extirpe, somos la realeza.
Lukas 4. nesil miydi?
- Y los demás le odiaban por ello.
Dördüncü nesil bir sanatçıydı.
Era un artista de cuarta generación.
Bugünlerde, endişelenmen gereken gangsterler değil. Yeni nesil.
Hoy en día no te tienes que preocupar por los gángsteres sino por la nueva generación.
Tanglewood, yeni nesil çeteleri temsil ediyor.
Los chicos tanglewood representan la próxima generación de mafiosos.
Biz aslında üçüncü nesil kendi için vardır, rağmen gerçekten başlık layık.
Somos la tercera generación aunque no valemos ningún titular.
Sizin gibi, biz varlıklar seçilir. Büyülü bir soy Bölüm. Bir kız doğar her nesil, Pandora'nın kutusunu korumak için anlamına hangi biri.
Chicas elegidas con magia para proteger la caja de Pandora.
Elinizde ikinci bir nesil Whitelighter var gibi görünüyor.
Al parecer, tenéis otra generación de luces blancas.
Ordu işe el atıp, W.M.D.'yi bir parçası yapana kadar. Muhtemelen yeni nesil bir atom bombası. Süreci tamamlamasına müsaade edemem.
Hasta que los militares lo tomaron y lo transformaron en un arma, o en una bomba nuclear de nueva generación... no puedo permitir que lo perfeccione
Aynı nesil. Hemen hemen aynısı.
El mismo linaje, es idéntico.
Genomlarımızın böyle seyreltilip, tıbbi yazılarda "insan" sözcüğünün... dip nottan başka bir şey olmaması için kaç nesil geçecek?
¿ Cuántas generaciones pasarán antes de que nuestro genoma se haya diluido tanto que la palabra humano no sea nada más que una anotación al pie de página en algún texto médico?
Gelecek nesil için hazırlamak lazım.
Tendremos todo para la próxima generación.
Benim hastam "gelecek nesil" değil.
No me ocuparé de la próxima generación.
Bir önceki nesil cihazlardan ama gayet güzel çalışıyor.
Es la generación anterior, pero funciona.
"Nesil-aşırı" gidiyor olmalı.
Creo que se salta una generación.
3 nesil geriye kadar inceledim.
Historia de tres generaciones.
Sonraki Nesil'de Data'yı oynuyordu.
La Siguiente Generación.
Nathan Bradley'e oy verin. Taze kan. Yeni nesil.
Vote a Nathan Bradley : nueva sangre nueva raza, sólidos valores.
O yeni nesil.
Él es una raza nueva.
Artık nesil değişti.
Eso ya no pasa con nuestra generación
Annemle babam üçüncü nesil Amerikalıdır. Boş ver Walanda. Cadılar Bayramı'nda o kimonoyu ödünç alırım.
Por favor, es así como soy vista por parte de este país pero yo soy de este país..