English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ N ] / Newfoundland

Newfoundland traduction Espagnol

91 traduction parallèle
Geçen yıl, Newfoundland'den... yolcu aldıklarında Orinoco'ya ne olmuştu?
¿ Qué pasó en el Orinoco cuando subieron a un pasajero en Terranova?
Zamanında teslim edebilirim sanmıştım ama sis yüzünden Newfoundland'da 16 saat mahsur kaldık.
Creí poder dárselo a tiempo pero estuvimos parados dieciséis horas por la niebla.
Newfoundland'ta karaya oturduk!
- Hemos encallado en Terranova.
Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
es requerido a Terranova.
Füzeler 1953'te Newfoundland'dan fırlatıImıştı.
Los cohetes salieron de Terranova en 1953.
10,000 metrede Ternöv üzerinden güneybatıya uçuyoruz.
Sobrevolando Newfoundland a 35.000 pies en dirección sudoeste.
Gretton gemisinden bir sinyal aldım. Newfoundland'a gitmesi ve yakıt tazelemesi gerektiğini söyledi. Geri gelip eskortun başına geçip geçemeyeceğimi sordu.
El Gretton puso en contacto conmigo y dijo que tenía que ir Terranova, hasta que el suministro y me preguntó si podía tomar el mando de la escolta.
Bu akşam ki rotamızda Toronto, Montreal Cape Ray, St John, Newfoundland, üzerinden geçeceğiz sonra Atlantik Okyanusunu geçerek Avrupa kıyı şeridinde, Lizbon'a gideceğiz ve planlanan sürede Roma'da olacağız.
Esta noche pasaremos sobre Toronto, Montreal, Cape Ray, St John, Newfoundland, a través del Atlántico, llegando a las costas de Europa justo al norte de Lisboa, para llegar a Roma sobre el tiempo previsto.
Tam şurada, Newfoundland sahillerinin 180 km açığında.
Está allí. A 100 millas de la costa de Newfoundland.
Merakı onu saf, hatta çekici kılıyordu. Ya da Newfoundland'de gereğinden uzun kalmıştım. Tutmak veya vurmak istemedikçe hiçbir şey balıkçıyı ilgilendirmez.
ignorancia y deseo de saber lo hacia de cierto modo atractivo era eso o el hecho de haber vivido un largo tiempo en terranova aunque en cualquier caso no puedo ignorar que los pescadores solo se interesan por los habitantes del mar cuando quieren pescarlos o matarlos
- Newfoundland'dan Rahibe Cruchotte.
- Sor Cruchotte de Terranova.
Yani Newfoundland'daki.
O Newfoundland.
Onay verilen adayların sınavı Anaton Penisend Newfoundland'de yapılacak.
Las audiciones de todos los candidatos... se dirigirán a y en Anaton Penisend, Terranova ".
- İlki, Newfoundland.
Terranova.
- Evet. - Ta Newfoundland'tan gelmiştiler.
Vienen volando desde Terranova.
- Newfoundland'dan.
¡ Qué extraña!
Sonra Amerika'yı, sonra Avrupa, sonra Çin, sonra Newfoundland, sonra tüm dünya.
Luego conquistaremos EE.UU, luego Europa luego China, luego Inglaterra, ¡ Y luego el mundo!
O yıl, Newfoundland Kıyıları son on yıldaki en kötü sisi yaşadı.
Ese año, los bancos de Terranova vieron la mayor niebla de la década.
İngiliz Newfoundland'a kadar kürek çekebilirdi.
Podría llegar a los ingleses, en Terranova.
O halde Newfoundland'a kaç.
Huya con los ingleses.
Newfoundland'a kadar kürek çekebilirsin.
Puede remar hasta Terranova.
Newfoundland'e gidiyorum. Bizim insanlarımızın geldiği yere.
De camino a Newfoundland, de donde viene nuestra gente.
Newfoundland'in en önemli avantajı sularının derin olması. Ayrıca limanları ve rafinerileri var.
"Hasta los más grandes se aprovechan... de los puertos de aguas profundas y refinerías -"
Petrol ve Newfoundland, jambon ve yumurta kadar uyumludur ve jambon ve yumurta gibi seneler boyu bizim gelişmemize katkıda bulunacaktır.
"El petróleo y Newfoundland son como pan con mermelada". "Y así nos alimentarán por muchos años".
- Evet. Bu tatlının tadına bakmayanlar için gerçek bir Newfoundland'li olamaz diyorlar.
Dice que no perteneces a Newfoundland... hasta que no pruebes el pastel de aleta.
Yaşamları Carolayna'dan Goundland kıyılarına kadar.
Rango, desde las Carolinas a las orillas de Newfoundland.
soyu tükenmek üzere Dr.Hans Spiedal tarafından 1985 martında Newfounland yakınlarında görüldü.
Extremadamente raro actualmente. Visto por última vez por el Dr. Hans Spiedal cerca de Foxbite, Newfoundland en marzo de 1985.
Her yıl, Newfoundland kıyılarında yüzlerce mil boyunca bir tür som balığı kendisini sahillere vurur.
Cada año, por cientos de Km a lo largo de las costas de Terranova, El capelín se lanza sobre las playas.
Diğer som balıkları, yumurtalarını okyanusa bırakır öyleyse neden Newfoundland balıkları karada yumurtlarlar?
Otras poblaciones de capelín ponen sus huevos en el océano, entonces por qué los peces de Terranova desovan en tierra?
Burası, Newfoundland kıyılarının 40 mil ötesindeki Funk Adası. Üreyen deniz kuşlarıyla tıka basa dolu olan ıssız bir kaya.
Ésta es la Isla Funk, a 65 Km de la costa de Terranova... una roca aislada atestada de aves marinas proliferando.
Kanada'nın doğu kıyılarındaki Newfoundland'ta çok fazla sayıda pisi balığı akıntılarla sığ sulara gelir.
En Terranova en la costa Este de Canadá, grandes números de lenguados cabalgan las corrientes hasta los bajíos.
Ama kendimi Newfoundland kumsalında buldum.
Pero yo conseguí llegar a las costas de Newfoundland.
İsteği üzerine, Henry size Newfoundland New Jersey'de bir mülk miras bıraktı.
En su testamento, Henry le dejó a usted una propiedad en Newfoundland, Nueva Jersey.
Seni Newfoundland'a getiren ne?
¿ Qué te hizo elegir a Newfoundland?
- Ne? - Yeni keşfedilmiş bir ülke.
- Un Newfoundland.
New York'tan Newfoundland'e oradan İrlanda'ya. Ve Paris'e.
De Nueva York a Terranova... a Irlanda... a París.
Geceyi Newfoundland'de geçirmeyi planlamayan 400 kişiyi korkuttun.
Espantó a 400 personas que no pensaban pasar la noche en Newfoundland.
Goose Bay, Newfoundland'e iniyoruz.
Vamos a aterrizar en Goose Bay, Newfoundland.
Newfoundland, Onyedi numara.
Terranova, número 17.
Ticaretin korunmasına yönelik bir diğer tartışma konusu ise Newfoundland'deki balık endüstrisinin Karayipler'deki kölelerin o bölgedeki balıkları tüketmesi nedeniyle sekteye uğramasına yol açmasıdır.
Otro argumento en defensa del tráfico es que la industria pesquera de Terra Nova se mantiene a flote porque los esclavos de las Indias Occidentales consumen la parte del pescado. que no puede es apropiada para ningún otro uso.
Newfoundland'de.
- En Terranova.
Belfast'tan İzlanda'ya sonra Newfoundland'giderdik.
Teníamos que ir de Belfast a Islandia a Terranova...
Cabot, Newfoundland, Amerika.
Cabot se fue a Terranova, otros marcharon a América, Las Indias.
- Evet her birimize, tabii eğer altı haftadan az sürede 400 dolardan az bir meblağaya Newfoundland'dan Vancouver'a gidebilirsek.
- A cada uno, si vamos de Terranova hasta Vancouver, en menos de seis semanas y gastar menos de $ 400, así que cada vez que se nos rompe algo, lo que ocurre, más que nada,
Ve sonra Heather eve bu başvuru formunu getirdi. Newfoundland Memorial Üniversitesi'nden almıştı.
Y luego Heather trajo esta solicitud que había conseguido de la Memorial University en Newfoundland.
Newfoundland'a gelip araziyi ateşe verdi.
"Vino a Newfoundland para quemar los bosques."
- Evet, Newfoundland'da.
- Si en Newfoundland.
Newfoundland'da etrafında birisi vardı ve o bundan hoşlanıyordu.
Y, en Newfoundland, le brindaba compañía y lo disfrutaba.
Polis, delillerin bu en önemli parçasını açığa çıkarırken Shirley, Newfoundland'da, Saint John's'daki evine gitmek için Birleşik Devletler'den ayrıldı.
Mientras la policía obtenía esta evidencia crucial, Shirley abandono los Estados Unidos y se fue a su casa en St. John's, Newfoundland.
Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
y por Terranova.
Bu akşam ki rotamızda Toronto, Montreal Cape Ray, St John, Newfoundland, üzerinden geçeceğiz sonra Atlantik Okyanusunu geçerek Avrupa kıyı şeridinde, Lizbon'a gideceğiz ve planlanan sürede Roma'da olacağız.
Nuestra ruta nos llevará a sobrevolar Toronto, montreal, Cape Ray, St. John y Terranova.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]