English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ N ] / Neyi biliyordun

Neyi biliyordun traduction Espagnol

66 traduction parallèle
- Neyi biliyordun?
- ¿ Qué cosa?
- Neyi biliyordun?
- Se ha roto el cable.
- Neyi biliyordun?
- ¿ Qué sabías?
Neyi biliyordun?
¿ Qué cosa?
Neyi biliyordun?
¿ Qué es lo que sabías?
Neyi biliyordun?
¿ Sabéis cuál?
- Neyi biliyordun?
Lo sabía.
Neyi biliyordun?
¿ Cómo?
- Biliyordum. - Neyi biliyordun?
- Lo sabía - ¿ Qué sabías?
- Neyi? Neyi biliyordun?
- ¿ Qué?
— Bunu biliyordum... — Neyi biliyordun?
Ya Io decía yo.
Neyi biliyordun?
¿ Qué sabías?
- Neyi biliyordun?
- Que le íbamos a seguir el rastro.
Neyi biliyordun?
¿ Sabía que estaría ahí el qué?
Neyi biliyordun?
Sé qué?
Neyi biliyordun? - Bana ihtiyacın yok.
No te hago falta.
Neyi biliyordun?
- ¿ Supiste qué?
- Biliyordum. - Neyi biliyordun?
- Lo sabía.
- Biliyordum. - Neyi biliyordun?
- Lo sabia - ¿ Sabias qué?
Neyi biliyordun?
¿ Sabías?
Neyi biliyordun?
¿ Que sabías qué?
Neyi biliyordun?
¿ Sabías qué?
- Neyi biliyordun?
- ¿ Debiste haber sabido qué?
- Neyi biliyordun?
- Qué cosa?
- Neyi biliyordun?
¡ Lo sabía!
- Neyi biliyordun?
-? Que pasa?
Neyi biliyordun?
- ¿ Saber que?
neyi biliyordun?
¿ Supiste qué?
- neyi biliyordun?
¿ Sentir qué?
- Neyi biliyordun?
- ¿ Saber qué?
Neyi biliyordun?
¿ Qué supiste?
- Neyi biliyordun?
- Lo sabía. - ¿ Saber qué?
Neyi biliyordun?
¿ Tú sabías qué?
Neyi biliyordun?
¿ Sabes qué?
- Neyi biliyordun? - Aptal numarası yapma.
- No te hagas el tonto.
Neyi biliyordun, greftlerin sızıntı yaptığını mı?
- ¿ Qué sabías? ¿ Que los injertos pierden?
- Neyi biliyordun?
¿ Tú qué?
- Biliyordum. Neyi biliyordun?
¿ Sabías qué?
- Neyi biliyordun?
¿ Qué sabía?
- Neyi biliyordun?
¿ Qué es lo que sabías?
- Neyi biliyordun?
¿ Saber el qué?
Neyi biliyordun?
¿ Sabía qué?
- Neyi biliyordun?
- ¿ Qué?
Yine de neyi kastettiğimi biliyordun, değil mi?
Pero de todas formas sabes con qué me encontré, ¿ o no?
Bunun bir tesadüf olduğunu söylerdim Çünkü neyi bırakman gerektiğini biliyordun.
Diría que eso fue fortuito, porque sabías que tenías que irte, ¿ verdad?
Neyi feda etmen gerekeceğini biliyordun.
Tú sabes lo que podías perder.
Neyi biliyordun?
¿ Qué sabe usted?
Neyi biliyordun, anne?
¿ Sabías qué, mamá?
- Neyi biliyordun?
¿ Qué sabías?
- Neyi biliyordun?
- ¿ Sabías qué?
Ve Başkan "Bunu sen inşa etmedin." dediğinde neyi kastettiğini bilmekle birlikte söylediğinin bu olmadığını biliyordun.
Y cuando el presidente dijo, "Usted no construyó eso" no sólo sabían exactamente a qué se refería sabían que eso no fue lo que dijo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]