English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ N ] / Nilüfer

Nilüfer traduction Espagnol

211 traduction parallèle
Zarif bir bambu filizi, sudaki nilüfer gibidir.
Grácil como un brote de bambú, hermosa como un botón de nenúfar.
Buna katılmak isteyen, Miktarı küçük olabilir hayatında erdemli zevklere sahip olacak bunun yanında kutsal nilüfer çiçeklerinden binlercesi üzerinde imtiyazlı bir koltuğu olacaktır.
Aquellos que participen, por pequeña que sea la cantidad gozarán así de placeres virtuosos en esta vida sin mencionar el privilegio de encontrar un sitio entre los millares de flores de loto sagradas.
"Gözlerin nilüfer çiçekleri gibi..."
" Tus ojos son como el loto en flor...
# Nilüfer çiçeği açtı
La flor de loto se ha abierto,
# Nilüfer çiçeği kapandı
La flor de loto se ha cerrado.
2000 yıl sonra açan nilüfer tohumuyla ilgili yazıyı okudun mu?
¿ Leíste lo de la semilla de loto de 2.000 años que ha florecido?
Ben, Kıbrıs Prensesi Nilüfer.
Soy Nellifer, Princesa de Chipre.
İlerleyen haftalarda Nilüfer, Firavun'un gözdesi oldu.
En las siguientes semanas, ella se convirtió en la favorita del Faraón.
- İyi akşamlar, Nilüfer.
- Buenas noches, Nellifer.
- İyi akşamlar, Leydi Nilüfer.
- Buenas noches, Señora Nellifer.
Leydi Nilüfer, prense flütü verdikten sonra, hepimiz flüt çalmayı öğrenmesi için onu destekledik, bizzat kraliçenin kendisi bile.
Le animamos a que aprendiera a tocarla. Incluso la propia Reina, después de que la Señora Nellifer se la diera.
Flütü leydi Nilüfer'in verdiğini mi söylüyorsun?
¿ Dices que la Señora Nellifer se la regaló?
Nilüfer de onlardan biriydi.
Ella era uno de ellos.
Nilüfer, Nilüfer.
Nellifer, Nellifer.
Nilüfer. Kölen bana saldırdığı için, bunun senin işin olduğunu düşünmüştüm.
Nellifer, creí que esto era obra tuya.
- Kraliçe Nilüfer'i beklemeli miyiz Hamar?
- ¿ Sí, mi príncipe? - ¿ Debemos esperar a la Reina Nellifer, Hamar?
Siz, Nilüfer, bunun için hazır mısınız?
¿ Tu, Nellifer, estás preparada para hacerlo?
Firavun'un eşi olan Ben, Nilüfer, Firavun'un devrettiği sorumluluğu oğlunun ve mirasçisının vekili olarak üstlendiğimi bildiririm.
Yo, Nellifer, esposa del Faraón, como regente para su hijo y heredero asumo la carga que él ha dejado.
O halde ben Nilüfer, artık Mısır'ın kraliçesiyim.
Entonces, yo, Nellifer, soy ahora Reina de Egipto.
Nilüfer yakala, dileğin gerçek olsun.
Atrapa un loto y atraparás un deseo.
Nilüfer!
¡ Nenúfar!
Nil'in gri çamurunda nilüfer çiçeği açar.
La flor de loto florece en el fango gris del Nilo.
Onlar başka bir dünyada bir gölün üzerinde hep beraber yüzecekler. Aynı nilüfer gibi.
Van a vivir en otro mundo, en un hermoso lago... flotando juntos para siempre... como un lirio acuático.
Yalnızca Buda ve birkaç nilüfer yaprağı vardı.
Sólo está Buda y algunas flores de Loto.
Eğer bir kurbağa olsaydım, kendi nilüfer yaprağım olurdu.
Si fuera una rana, tendría mi propia hoja de nenúfar.
Sadie'yi rahat bırak, seni küçük kurbağa, yoksa seni nilüfer yaprağına çeviririm.
Deja a Sadie en paz, sapito, o te aplastaré como una hoja de nenúfar.
Gölün üzerinde nilüfer çicekleri var.
En las charcas hay algunos lotos, los cuales crecen arriba del agua.
Nilüfer hareketi, en kolayıdır.
La posición del loto, la más fácil.
Tanya'yla tanışın, Nilüfer Yutan.
Permítame presentarle a Tanya, la Devoradora de Loto.
Seni uyarıyorum, Tanya, Paskalya Nilüfer'i, kadın haklarına karşıyım.
Se lo advierto, me opongo a la liberación de las mujeres.
Ve kabul edersen iz kalmasını İşte budur Seni nilüfer yaprağında tutan
No nos quedan alternativas Hay que rendirse ante el amor
Bir Brahma yüzyılı sonunda, uyanıp düzelerek tekrar dalıp büyük kozmik nilüfer rüyasına yatıyor.
Hasta que, luego de otro siglo Brahma, se despierta se reanima y empieza de nuevo a soñar el gran sueño cósmico de loto.
Küçük bir göldeki nilüfer yaprağı misali sürüklenir delilik, hissiz daireler çizerek.
La locura va a la deriva como colchas de nenúfares en un estanque, haciendo círculos sin sentido.
Siyah nilüfer.
Loto negro.
Nehrin karşı kıyısından asla solmayacak bir nilüfer gönderirsen.
Si mandas un nenúfar a través del río, nunca se hundirá.
Git ve buğulanmış nilüfer yaprağı getir.
Trae un poco de cerdo al vapor en hojas de loto.
Dördüncü Hanım, bu nilüfer kökü çorbasını için.
Cuarta Señora, bébase esta sopa de semilla de loto.
Tanrıça Nilüfer misiniz siz?
¿ Eres tú la Diosa Loto?
Ben Tanrıça Nilüfer'im, kutsal ruh içimdedir benim.
Soy la Diosa Loto, los espíritus están conmigo.
Seni özlemişim, Nilüfer Çiçeği. Geisman.
- Te echaba de menos, flor de lotus.
Nilüfer Çiçeği, O köylüce olan adalet anlayışını özlemişim.
Flor de Lotus. Echaba de menos tu sentido campesino de la justicia.
Louisa-san'a nilüfer çiçeği öneriyorum.
Sugiero Louisa-san... flores acuáticas.
Yeşil yapraklar, kızıl taçyapraklar ve nilüfer çiçekleri açıyor.
Hojas verdes, pétalos rojos, flores de loto abiertas
Nilüfer çiçeği.
Padmini.
Jai, nilüfer çiçeğin orada!
Jai, está tu Padmini allí.
nilüfer çiçeği olmuş.
la misma padmini.
Sen Nilüfer.
Tú, Nilufar.
Nilüfer'i odama getirin.
Lleva a esa Nellifer a mi cámara.
Nilüfer, bataklıkta yetişen bir çiçektir.
El loto es una flor que crece en el lodo.
Bataklık ne kadar derin ve çamurluysa, nilüfer o kadar güzel çiçek açar.
Cuanto más espeso y profundo es el lodo, más bonito el loto florece.
Benim nilüfer çiçeğim. Belki de benim padminim ( nilüfer çiçeğim ) di.
Tal vez fuera mi padmini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]