Nun dediği gibi traduction Espagnol
108 traduction parallèle
Artık yaşlanıyorum. Yanımda kalmanı istiyorum. Ama Bay Okubo'nun dediği gibi senin iyi bir eğitim alman lazım.
Tu madre se está haciendo vieja y quisiera estar siempre a tu lado,... pero tiene razón el profesor Okubo.
Şu zavallı Boeldieu'nun dediği gibi, bu taş bana.
"¡ Touché!" como diría el pobre Boeldieu.
Biz iyi ölürüz. Kaptan Makino'nun dediği gibi, biz hepimiz iyi ölürüz.
Como dijo el capitán Makino, morimos dignamente.
Ya Clouseau'nun dediği gibi kız masumsa?
¿ Y si es inocente, como dice Clouseau?
Rousseau'nun dediği gibi :
Como dijo Rosseau :
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir Everglades'te kendi koloninizi kurar ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
Entonces, como dijo Armando, podréis viajar con él a Florida, fundar vuestra propia colonia allí y vivir felices y contentos.
El Chamaco'nun dediği gibi, "Bu seni ilgilendirmez".
En las palabras del Chamaco, "no es de tu incumbencia".
Ve Fulvio'nun dediği gibi benim rengim turuncu değil.
De todas formas seguro que mi color es el naranja, Fulvio.
Elbette, bu olağandışı, ama, Sertorius Macro'nun dediği gibi mucizelerin doğasında vardır bu.
Bien, por supuesto, es inusal, pero, como dice Sertorio Marco esa es la naturaleza de los milagros.
Mao'nun dediği gibi " Tüm dünya işçileri, birleşin!
Mao dice : "trabajadores del mundo, unios."
Eğer yaşamayı öğrenmezsek, Joe'nun dediği gibi öleceğiz dostum.
Se no aprendemos a sobrevivir, moriremos todos, hombre. Asi que vamos!
Üçüncü borazan, üstadım. Ubertino'nun dediği gibi.
La tercera trompeta, como dijo Ubertino.
Rusinau'nun dediği gibi.
Ni los hermanos se avergonzaban del placer.
Totó'nun dediği gibi.
"Pero hazme el favor" como decía Totó.
Mirabeau'nun dediği gibi devrimi başlatmak zor bir şey ancak yeterince gittiğini bilmek gerekir.
Como Mirabeau solía decir, la cosa más dura no es comenzar una revolución sino saber cuando se ha ido demasiado lejos...
Tıpkı amcam Lou'nun dediği gibi :
Es como lo que solía decir mi tío Lou :
Suzujiro'nun dediği gibi yabancılaşmışız. "
" pero, al fin y al cabo, para Suzujiro somos extraños.
- Tıpkı Keno'nun dediği gibi.
- Justo como Keno dice.
Mario'nun dediği gibi hepsi de şaşırmış.
"tontos", como los llama él...
Mobu'nun dediği gibi.
Es como Mobu dice.
Pango'nun dediği gibi delirmiş olmalıydı.
Sí, como diría Pango, él enloqueció al máximo.
Çiçero'nun dediği gibi...
Como Cicerón dijo...
Theo'nun dediği gibi :
Eso sí que coincide.
Otobüs zaten yeterince kötüydü. Dur biraz, Leorio. Mashu'nun dediği gibi, doğru yoldan geldik.
Y quiero saber de qué se trata el trabajo de Cazador que tanto le fascina a mi padre.
Motley Crue'nun dediği gibi... Burası benim tatlı evim olacak.
Pero, en las palabras de madre cristo... este sera siempre mi "Hogar, Dulce Hogar".
Kaoru'nun dediği gibi, sen geldiğinden beri...
Es como dijo Kaoru! Desde que llegó...
Tao'nun dediği gibi. "Yeni bir kapı açılması için diğerini kapatmalısın."
Como dice el Tao, debes cerrar una puerta antes de abrir otra.
Lider Bihari Babu'nun dediği gibi...
Así nuestro líder el Bihari Babu dijo...
Bir Skarra kaptanı... bir Şarit yardakçısı ile, aynen Sikozu'nun dediği gibi.
Un capitán Scarran... con un compañero Charrid, tal y como dijo Sikozu
Mo'nun dediği gibi, "Hepsi kim olduğunu anlamakla ilgili."
Como dice mi Maureen, "Sólo se trata de averiguar quién eres".
Sun Tizzu'nun dediği gibi :
Es como dice Sun Tizzu...
Mao'nun dediği gibi : "Dünya, bize ait olduğu kadar, size de aittir, ama son tahlilde size aittir."
Como decía Mao, "El mundo es tanto vuestro como nuestro... pero últimamente, es vuestro."
Meydandaydım. Manescu'nun dediği gibi kimseyi görmedim.
Yo estaba en la plaza y no vi a nadie, como dice Manescu.
Neticede Eko'nun dediği gibi o butona basmaya devam etseydin, onu kurtarmak zorunda kalmayacaktık.
Después de todo, si hubieras seguido apretando el botón como Eko te dijo- - Para empezar, no tendríamos que haberlo salvado.
Aynı Zero'nun dediği gibi!
¡ Tal como Zero dijo!
Silas, Dr. Tupelo'nun dediği gibi ; morlukların üzerine buz koy.
Silas, ve a ponerte hielo en los moratones como te dijo el doctor Tupelo.
Otoku'nun da dediği gibi "Bir aile ismi tiyatroda çok önemlidir."
Otoku comprendió que en este oficio... un buen nombre ayuda muchísimo. Junto a tu familia, tu futuro podrá... escribirse en los mejores teatros de Tokio, como te mereces.
Hayır, Aristo'nun da dediği gibi...
que quien desprecia el mundo, lo hace por protegerse del dolor, luego...
Yani Véronique'in can düşmanı Bay Malraux'nun da dediği gibi özgürlüğün de elleri her zaman temiz değildir.
Como dice el enemigo de Veronique, Sr. Malraux, la libertad no siempre tiene las manos limpias.
Yagyu'nun da dediği gibi, Tokugawa hükümeti 300 sene hüküm sürdü.
Como dijo Yagyu, el gobierno de Tokugawa duro 300 años.
Joe'nun dediği gibi, bölgeler önemli.
Joe dijo que por zonas. Asi que voy a estar en la cima eso cubre el techo y el frente. sigue.
İnsanlar kısmı. Ve Mercutio'nun dediği gibi,
Papá ¿ Que pasó?
Picasso'nun da dediği gibi :
Como dijo Picasso :
Willy Van der Paksho'nun da dediği gibi :
Como diría Willy Van der Paksho,
Devo'nun da dediği gibi "Bir sorun çıkarsa karşına direncini kamçıla".
" una batidora, está en el lugar adecuado.
Din, Plato'nun da dediği gibi Asil yalan durumuna gelmişti.
La religión se convierte en lo que Platón llamó una "mentira noble".
Aristo'nun da dediği gibi... "Takma kafanı, mutlu ol." 3 ay sonra, yeni bir seçim ile mağaza müdürü ben olmuştum.
Y como decía Aristóteles, "Al mal tiempo, buena cara." Tres meses después, tras un duro proceso de selección, me dieron el puesto de Jefe de Planta.
Margot'nun her zaman dediği gibi : "Değişiklik yapmak bayram gibidir."
Como solía decir Margo, un cambio es tan bueno como un festín.
Romanın sonunda dediği gibi "For hiç bir hikaye Juliet ve Romeo'nun hikayesinden daha kederli olamaz"
El chico era un Romeo habitual. "Y esa fue la historia de quien fue Julieta y su Romeo"
Ama Tru'nun da dediği gibi, her zaman B planına geçebilirim.
Pero como dijo Tru, siempre puedo ir al plan B más tarde.
Ama Cicero'nun da dediği gibi...
Así como Cicerón dijo...