Octavian traduction Espagnol
109 traduction parallèle
Sonunda Filippi'de kendisinin ve Sezar'ın varisi Octavian'ın lejyonlarıyla onların karşısına çıktı.
Al fin, en Filipos lanzó contra ellos sus legiones y las de Octavio el heredero de César.
Octavian moralimi bozuyor.
Octavio me deprime.
Octavian, o sikkeleri Sezar'ın tanrı ilan edilmesini kutlamak için çıkarmıştı.
Octavio las acuñó para conmemorar la divinización de César.
Octavian, Lepidus'u komutanlıktan azledip sürgüne göndermiş.
Octavio ha destituido y exiliado a Lépido.
Burada, Tarsus'ta tanrıcılık oynayarak harcama baksana Octavian Roma'da tanrı olmak üzere.
No lo malgastes jugando a ser dios en Tarsus mientras Octavio se convierte en dios en Roma.
Hayır, Octavian. Sezar'dan söz ediyorum.
No, hablo de César.
Octavian'ın haftada bir kez tıraş olduğu doğru mu?
¿ Octavio sólo se afeita una vez por semana?
Octavian'a dikkat et.
Ten cuidado con Octavio.
Antony ve Octavian, büyük bir anlaşma imzalamışlar.
Antonio y Octavio han hecho un pacto.
Octavian.
Octavio.
Sezar Octavian.
César Octavio.
Bu Octavian'ın istediğini yapmak olur.
¡ Todo quedaría en manos de Octavio!
Roma'yı, İtalya'yı, dünyayı Octavian'a vermek mi?
¿ Entregar Roma, Italia y el mundo a Octavio?
Octavian ile anlaşma yaptığım için mi yoksa kız kardeşiyle evlendiğim için mi?
¿ Que haya pactado con él o la boda con su hermana?
Bu yüzden de Octavian'a zincirlenmiş bir köle gibi geri geldin.
Has venido como esclavo de Octavio.
- Octavian'ım da olmayacak.
- Ni a Octavio.
Octavian'ın da efendisi var mı?
Y Octavio, ¿ no tiene amo?
Octavian onları çoktan çaldı, şimdi de Roma'nın sana olan sevgisini kız kardeşi adına yok edecek.
Octavio los ha arrebatado y quiere destruir, con su hermana el amor que Roma te tiene a ti.
Octavian'dan asla korkma mı?
¿ Y dices que no tema a Octavio?
Octavian aptal değil. Savaşmayacaktır.
Octavio no es tonto y no luchará.
İzin verin Roma'ya gideyim, Octavian'la, mümkünse Roma halkı ile görüşeyim ve onlara barış istediğimizi söyleyeyim.
Déjame ir a Roma a hablar con Octavio y los romanos para asegurarles que queremos la paz.
Tıpkı Antony'nin önceden söylediği gibi Octavian'ın orduları onları karaya çıktıkları yerde karşıladı bu yer Yunanistan'da Aktium'du.
Y tal como auguró Antonio las tropas de Octavio les alcanzaron en el punto de desembarco. Fue en Actium, Grecia.
Gözcüler, Octavian'ın sancağını gördü mü?
¿ La insignia de Octavio?
Octavian'a geldiğimizi bildirin.
¡ Que sepa Octavio que vamos!
Antony ve beraberindekiler, Octavian'ın peşindeler.
Antonio y los suyos persiguen a Octavio.
Antony, Octavian'ı kovalarken Agrippa gemileri Antony'nin arkasına çekecek.
Agripa se cerrará, mientras Antonio persigue a Octavio.
Şu anda Roma donanmasının ortasında Octavian'ı kovalıyor.
Está en medio de la flota enemiga persiguiendo a Octavio.
Octavian'ın gemileri bizim Mısır gemilerinden daha hızlı.
La nave de Octavio es más rápida que las nuestras.
Octavian!
¡ Octavio!
Octavian! İşte şimdi bir Sezar olabilirsin!
¡ Te ha llegado la hora de ser un César!
- Lord Octavian gemide değil.
- Mi señor Octavio no está a bordo.
Octavian'ın gemisinde olmalı.
Ya tendrá a Octavio.
Octavian'ın gemisini mahmuzladığını söylemiştin.
Dijiste que le atacaban.
Lord Antony, Octavian'ın sancağını çekmiş bir gemiyi mahmuzlamış olabilir.
Quizá el barco sólo llevaba su insignia.
Eğer o Octavian'ın gemisiyse, eğer Octavian gemideyse...
Si es su nave y Octavio está a bordo...
Octavian'ı bulup öldürse bile, etrafı Roma donanmasıyla sarılı.
Aunque le encuentre y le mate, toda la flota le rodea.
- Peki, Octavian'ın gemisi?
- ¿ Y la de Octavio? - Ardiendo, sin remedio.
Her zaman hatırlayın, Aktium savaşından sonra Octavian ve Antony ölmüşken galip gelenin altından gemisiyle yelken açtığını gördünüz.
Recordadlo siempre. Después de la batalla de Actium en que murieron Octavio y Marco Antonio visteis a la victoriosa escapar en su bajel de oro.
Octavian, Suriye'den Mısır'a geçti.
Octavio ha cruzado desde Siria a Egipto.
Onları Octavian'dan korumak istedim.
Quise salvarlos de Octavio.
Demek artık Octavian adın tamamını çaldı.
Octavio ya ha robado el nombre completo.
Octavian ne istiyor?
¿ Qué es lo quiere Octavio?
Octavian bir baş fiyatına, iki baş alabilir.
Le entrego a Octavio dos cabezas, y no una.
Octavian'la görüşürsen vaktini daha iyi harcamış olursun.
Mejor que aproveches el tiempo negociando con Octavio.
Octavian Gaius Julius Sezar Augustus imzalı Mısır halkına teslim olurlarsa barış teslim olmazlarsa felaket sözü veren yazılar.
Firmado por Octavio Cayo Julio César Augusto prometiendo paz si Egipto se rinde y destrucción si no lo hace.
Evinin temizliğini Octavian kendisi yapsın.
Que Octavio limpie el palacio.
- Octavian ne kadar yakında?
- ¿ Octavio está cerca?
Octavian ile Agrippa iki bakirenin stratejik dehasına sahip.
Octavio y Agripa saben tanto de estrategia militar...
Ve günün ilk ışıklarıyla Octavian'ın kamp ateşi hala gök yüzünü aydınlatırken saldıracağız.
Con la primera luz del día mientras los fuegos de Octavio aún brillen les atacaremos.
Öyle istiyorsan, öyle olsun Octavian.
Si eso te place, Octavio.
Octavian ölmeye hazır olduğum zaman öleceğim.
Octavio cuando esté preparada para morir moriré.