Osprey traduction Espagnol

aerodinamiğin ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar enerji tasarruf sağladığını görmek için balık yakalamaya giden şu balıkkartalını izleyin hele.

Para ver que tan importante es ser aerodinámico, Y cuánto energía puede ahorrar, Solo observemos este osprey cuando va ha pescar.

O kadar fazla sürtünme yaratıyor ki, yolunu doğrultmada balıkkartalı oldukça güçlük çekiyor.

Crea tanta fricción que el osprey tiene Gran dificultad en hacer cualquier cosa.

Aerodinamik şekli sürtünmeyi o kadar azaltır ki balıkkartalının kanat çırpması neredeyse önemsiz hale gelir.

Y su aerodinamismo reduce la fricción tanto Que el aleteo del osprey Llega a ser pausada.

Yavrular sürekli aç. Ergin balık kartalı bu yüzden sürekli avlanıyor.

Los pequeños están siempre hambrientos por lo que el Osprey adulta esta siempre de pesca

- Osprey'le acilen evde buluşmasını söyleyin.

- Osprey necesita ver la casa urgentemente.

Osprey'den acil çağrı.

Zona Uno. Flash de Osprey.

Danny, Osprey ile güvenli evdeler.

Danny está con Osprey en un piso franco.

Osprey'le sabahleyin birebir konuştum.

Osprey me lo ha dicho.

O zaman Osprey'in nüfuzunda kimse yok.

¿ No tenemos a nadie con la penetración de Osprey?

Merseyside üzerindeki bağlantıları takip edip, Osprey ve arkadaşlarını takip edelim.

Aumentad la vigilancia a los contactos en Merseyside, seguid a Osprey y a sus amigos.

Osprey'in açık verip vermeyeceğini görmek için, Liverpool'da takip işinde birilerine ihtiyacın olacak.

Necesitarás a alguien en Liverpool para la vigilancia, por si Osprey nos oculta algo.

- ABC'yi kutulamayı düşünüyorum.

- Estoy pensando en conectarle los ABC a Osprey.

- Osprey, yanında diğer kişiyle görüş alanında.

Ok. Todos atentos. Osprey a la vista.

- Osprey'i boşver, Falco'yu takip et.

Dejad a Osprey, seguid a Falco.

Chris Patterson kodlu, Osprey.

Osprey para Chris Patterson, codificado.

- Osprey bazı işler yapmış ama ters anlamış.

Osprey ha investigado. Se había equivocado.

Apache, Blackhawk, Cobra, Osprey.

Apache, Black Hawk, Cobra, Osprey.

Osprey mi, Chinook mu yoksa Black Hawk mu?

¿ Está hablando de ospreys, chinooks, o blackhawks?

Ben bir V22 Osprey'le uçmuştum.

Volé un Osprey V22 una vez.

Throop'taki Osprey Kâğıt'ta çalışıyor. Dunder-Mifflin'den en çok müşteri çalan o.

Trabaja para Osprey Paper en Throop y se roba más clientes de Dunder Mifflin que cualquier otro.

- Danny Cordray, Osprey Kâğıt.

- Danny Cordray, Osprey. - Un gusto conocerte.

Osprey?

¿ Osprey?

Sanırım V-22 Osprey'i bu yüzden orada test ediyorlar.

Creo que por eso es que probaron el V-22 Osprey allá.

Sabahları Osprey Point'e deniz yaşamını kayıt altına almaya giderler.

Van a Osprey Point por las mañanas. Para registrar la vida marina.

Harold Osprey.

Harold Osprey.

Bir sıkıntı yokmuş Bay Osprey. Beklettiğim için kusura bakmayın.

Todo en orden, Sr. Osprey, perdone por las molestias.

D.C., Nadia, siz Osprey'den çalışın.

D.C., Nadia, trabajen desde el Osprey.