Oxide traduction Espagnol
33 traduction parallèle
El değmeden paslanmasını önlemek için. yağlayıp paltosunun altında taşıyordu. - Yani?
Observen que sigue intacta la capa de aceite... que usan en Utilería para evitar que la hoja se oxide.
Kayip saattense paslisini tercih ederim.
Mejor que se oxide a que desaparezca.
Şu andan itibaren Bay Bomasch zırh levhalarını koruma veya paslanmaya bırakma konusunda bir karara varmanız gerekiyor. - Yeterince açık mı?
Y ahora, Sr. Bomasch, tendrá que decidir si se queda... con su blindaje o deja que se oxide. ¿ Entendido?
Hadi biraz daha kalırsak paslanacağız.
No lo dejes aquí para que se oxide.
Hayır, Erskine, borularımın patlamasını istemeyiz, öyle değil mi?
Erskine, no quieres que me oxide por dentro, ¿ no?
Yoksa kovulacağım. O zaman tembel olmayan bir kıza bakacak param bile kalmayacak.
No podré permitirme ni a una chica que no se oxide.
Bu kitabın bin yıl saklanacağı düşünülüyordu. Bozulmayacak, paslanmayacak, ihtişamından hiçbir şey kaybetmeyecek. Çünkü Alman Adolf Hitler İmparatorluğu, bin yıl yaşamalıydı.
Debería permanecer intacto, en perfectas condiciones, sin que se oxide jamás, porque el Tercer Reich de Hitler duraría miles de años.
- Yaparım! Üstelik, küreği de dışarıda unutmuş!
Y el que haya sido, se dejó la pala a la intemperie para que se oxide.
Eğer silahımda bir tutam bile pas görürsem seni öyle bir döverim ki aleme ibret olursun.
Como se oxide un poco - vas a despertar rodeado de gente.
"Nitrous oxide."
"óxido nitroso.." ( Gas Hilarante )
Bir köşede paslanmamı ya da bulunduğum yerde parçalanmamı ister misiniz?
¿ Quiéres también que me oxide en una esquina o me despiece donde estoy?
Ve tüm dünyayı pasla kaplar ve evrenin toprağına serperiz.
Y que se oxide hasta el estado. ¡ De polvo cósmico!
Paslanmasını istemeyiz.
No queremos que se nos oxide.
Fakat arabayı istersen çimenlerin önünde paslanacak. Seninkine birşey olmaz.
Sí, pero si quieres un coche que se oxide en el patio delantero no hay nada como el Dodge.
Paslanmasına müsade etme.
No hay que dejar que se oxide la hoja.
- Nitrous oxide hakkında konuşmuştuk.
- Hablamos sobre el óxido nitroso.
- Azot Oksit Sistemi.
NOS. Nitrous Oxide System.
Seni öldürmek, sadece kılıcımı paslandırır.
Matándote solo conseguiré que se oxide mi espada.
Umarım paslanmaz.
Ojalá que no me oxide el cañon.
Karbon demiri hışırtıdan korur. Demircinin Karısı mısın?
El carbono que contienen evita que el hierro se oxide.
Bir kez çim biçme makinesi paslanmasın diye çalıştırmaya geldim.
Sólo vengo una vez a la semana a encender su cortacésped para que la maquinaria no se oxide.
Doktor onu paslanmaya terk edemezsin.
Doctor, no puedes abandonarlo para que se oxide.
Zirconium oxide, yani seramik.
Óxido de Circonio, también conocido como cerámica.
Paslanmadan önce onu yıkamak istiyorum da.
Quiero lavarla antes de que se oxide.
Soğanı kesmek insanlarda tahmin etmesi çok kolay bir reaksiyona neden olan irritan bir kimyasal madde olan syn-propanethiol-s-oxide salınmasına neden olur.
Picar una cebolla libera un rocío de sulfóxido de tiopropanal un químico irritante que hace que la gente tenga una reacción muy predecible.
Bu görüntü, kararma sırasında Detroit'in Oksik Süper Stadyumu'nda çekilmiş.
Esto fue tomado en el Súper Estadio Oxide de Detroit en medio del desmayo global.
Silah iyice pas tutmadan elden geçirip kovanları hemen çıkarmamız lazım.
Tenemos que abrirla ahora mismo y sacar los cartuchos antes de que el arma se oxide por completo.
Azot oksit, amfelamin, Valtrex, Flomax Cialis ve doğum kontrolü.
Nitrous oxide, benzedrine, Valtrex, Flomax, Cialis, la pildora de control natal.
Bu kafesin bir gölün ortasında paslanması kaç yıl sürer sence?
¿ Cuánto crees que tardará hasta que esto se oxide en el fondo de un lago?
Otobüsün paslanmasına izin veremem, değil mi?
No voy a dejar que el autobús se oxide, ¿ no?
Beni burada paslanmaya terk edersen belki gücün hâlâ seninle olacak ama daha çok uzun bir süre yalnız kalacaksın.
Si me dejas aquí para que me oxide, puede que te vayas de aquí con tu poder, pero estarás sola durante mucho tiempo.
Tam kesimin ortasında, pas tuttum.
Y al ir a dar un hachazo, me oxidé.
Paslanmadığından emin oluyoruz.
- Cuido que no se oxide por dentro