Pacifica traduction Espagnol
92 traduction parallèle
Pacifica çalılarının arkasında şu bez sandalyelerin birinde uyuyordu ve aklımdan tamamen çıkmış.
Estaba durmiendo en una hamaca, entre los arbustos, cerca del río. No me acordaba.
Disari bak ve sessiz bir sahne goer.
? Quiere ver una escena pacifica?
İkiniz de barış içinde yaşamanın ne olduğunu bilmiyorsunuz.
Los dos tienen que aprender mucho sobre coexistencia pacifica.
Uygun psikolojik yöntemler uygulandığında en çekingen insan, en agresife dönüşebilir.
Se puede manipular facilmente por medios sicologicos muy sutiles. La gente mas pacifica pueden ser estimulados hacia la agresion.
Barışçıl bir çözüm için zaman tükenmişti.
Toda solución pacifica se ha vuelto imposible.
Hiç birşey olmaz! Biz de hapse gideriz, sessizce. Sevinerek.
Si me equivoco no pasa nada. iremos a la cárcel pacifica y calladamente, lo disfrutaremos.
Az önce... huzurlu evimizde aile içi şiddet patlak verdi!
Será cuestión de segundos : Violencia doméstica en pacifica casa del bosque.
Huzurlu kır evinde şu an kavga çıktı tüm dünya şokta. Cenevre görüşmeleri durdu.
¡ Los disturbios en una pacifica casa, conmueven al mundo y estancan las conversaciones de Ginebra!
Görevimiz, Pacifica'da, onlara... Federasyona katılma imkanı verecek bir konferansa kadar eşlik etmek.
Los escoltaremos a la conferencia del planeta Pacifica, donde les darán la oportunidad de afiliarse a la Federación.
3 gün sonraki konferansa varıncaya kadar hayır.
- No. Al menos hasta que lleguemos a la conferencia de Pacifica.
Ben de Pacifica'ya gidiyordum, siz de.
Yo iba a Pacifica y vosotros también.
Bu, Pacifica'ya ulaşmadan olmayacak, bayan.
Cuando llegemos a Pacifica, señora.
Hepiniz, Pacifica'da... çok saygın bir olaya davetlisiniz.
Están todos invitados a una prestigiosa celebración... -.. en el planeta Pacifica. - No...
Bayan Troi, hükümetiniz benden sizi konferansa götürmemi bekliyor... ve ben de bunu yapmak niyetindeyim.
Sra. Troi, su gobierno espera que la deje en Pacifica a tiempo y eso es lo que pretendo a hacer.
Beni dahil etmenden onur duydum. Fakat böyle asılsız suçlamalarla... hükümetin el değiştirmesine engel olmana müsaade etmeyeceğim.
Es un honor estar incluido, pero no le permitiré que interrumpa la transición pacifica de poder con estas acusaciones disparatadas.
50 milyon ile peşimdeki polisleri susturup Ramgopal Bajaj olarak huzurlu bir hayat sürdürebilirim.
Con 50 lakhs, la policia sera silenciada.. .. y yo llevare una vida pacifica como Ramgopal Bajaj.
Korku, huzurlu bir şehri eline geçirir.
El terror esta llegando a una pacifica ciudad
Barışçıl bir çözüm bulunabileceğine inanıyoruz.
Pensamos que podemos hallar una solucion pacifica.
Barışçıl bir çözüm önermek için buraya geldik.
Vinimos a ofrecerle una solución pacifica.
Kanada hükümeti barışsal bir çözüm arıyor Ama tabii ki biz dinlemiyoruz.
El gobierno canadiense ha suplicado una resolución pacifica al conflicto pero nosotros pasamos de ellos.
Öbür yarım ise çok sakin ve huzurlu.
La otra mitad está tan quieta y pacifica.
Barışçıl bir görevdeyiz.
Estamos en una misión pacifica.
Sakin ve güneşli.
Pacifica y soleada.
Git ve kızın gönlünü al.
Ahora ve y pacifica a mi hija,
Küçük bir İngiliz kasabasında huzurlu bir yaşamları vardı ve çıplak takvim kızları oldular.
Ellas vienen de una tanquila, pacifica vida de un pequeño pueblo de Inglaterra, para convertise en las chicas de un calendario de desnudos.
Halkın bizden umduğu... barış içinde bir toplum yaratabilmektir.
Era la esperanza que los ciudadanos tenían de que pudiéramos establecer una nación pacifica.
Huzur dolu bir tedirginlik mi?
Una ansiedad pacifica?
Huzur dolu tedirginlik olur mu?
¿ Puede haber una ansiedad pacifica?
Komutan. Bu durumu barışçıl yollarla çözmek için... isteklisiniz gibi görünüyor.
Comandante, parece que Ud. está dispuesto a resolver esta situación de forma pacifica.
Basit bir rüyam vardı, huzurlu bir mutluluğa dair, veremedin bunu bana.
Tengo el sencillo sueño, de una pacifica felicidad, que tu no podrías darme.
İlk önce Malibu'da Pasifik Sahil Otoyolu üzerinde görülen şüpheli şimdi 405 no'lu tercihli yoldan güneye doğru ilerliyor.
Yo volveré a llamar. ... hasta ahora. La sospechosa fue vista inicialmente en Malibu en la calle principal de la costa pacifica y se dirige ahora hacia el sur en la carretera 405.
Pacifica Radyo, daha sonra, bu telefon çağrısının doğrudan Ulusal Güvenlik Danışmanı, Condoleeza Rice tarafından yapıldığını ortaya çıkarır.
Más tarde'Pacifica Radio'confirmó que esa llamada había provenido de la Consejera de Seguridad Nacional Condoleezza Rice.
Arboreus bu güya barışçıl bir protesto olacaktı.
Arborius, esto no se suponía que era una protesta pacifica?
Çok sakin bir nöbetti.
Fue una transacción pacifica. Maneja!
Chávez hükümeti barışçıl gösterileri bastırmıştır,... silahsız barışçıl göstericilere ateş açmış ve bu 10 ölü ve 100 yaralı ile sonuçlanmıştır.
El gobierno de Chávez suprimió una manifestación pacifica y disparó contra protestantes desarmados, cobrándose 10 muertos y 100 heridos.
Pacifica'da G G Hurdalık adındaki bir hurdacıdan 15 gün önce alınmış Kaza yerinden sekiz mil ileride.
La compraron hace 15 días en una ferretería, G G en Pacifica, a ocho millas del lugar del choque.
Bu din iyi bir dindir Emma. Bu dine inanan insanlar, birisine kötülük yaparsan yaptığın kötülüğün on katının gelip seni bulacağına inanırlar.
La religion es pacifica, los que la practican creen que si uno hace un mal a otro, ese mismo mal te regresara.
Umarım olabildiğince huzurlu bir hayat yaşarsınız.
Espero que pueda tener... una estadía de lo más pacifica.
Niçin ortak bir çözüm üretip, üretemeyeceğimizi tartışmıyoruz.
¿ Así que, porque no vemos si podemos arreglar alguna especie de resolución pacifica?
Ortak bir çözüm mü?
¿ Una resolución pacifica?
İsimlerini bilmesek de memleketimizi ve geleceğimizi korumak için çocuklarımızın huzur, sağlık ve bereket dolu bir Türkiye'de yaşamasına temin için, bu topraklara terini, kanını ve canını hiç çekinmeden katmış bütün kahramanlarımızı ; minnetle iade ediyoruz.
Celebramos con gratitud a todos esos héroes aunque no conozcamos sus nombres que heroicamente dieron su corazón, sangre y sus vidas sin vacilar para proteger nuestro país, nuestro futuro, nuestros hijos, asegurando una pacifica... saludable y prospera vida en Turquía.
Barışçıl bir tür olabilirler, ama imkanları ve azimleri yok değildir.
Podrían ser una especia pacifica, pero no carecían de recursos o medios.
Komiser Stottlemeyer ve Bay Monk Pacifica'ya gidip birkaç eski komşunuzla görüşmüşler.
El Capitán Stottlemeyer y el señor Monk han ido a Pacifica. Han hablado con una cierta cantidad de sus viejos vecinos.
Kaydı Casa Pacifica'da alamadık çünkü sahil güvenlik radyo sinyallerimizi engelliyordu. Biz de, Cumhuriyetçi yerel bir işadamının daha mütevazi olan evini kullanmaya karar verdik.
Lamentablemente no pudimos hacer las grabaciones en Casa Pacifica debido a las interferencias radial de los guardacostas por lo tanto acabamos en la más modesta casa que era propiedad de un empresario local Republicano.
Bugün, Kazıkistan'da bir barış mitingi ; ... Hormsburg katliamını üçüncü yılında anan Dürzirli aşiretinin Kenpao meydanını doldurmasıyla tam bir kan gölüne dönüştü.
Hoy, en kuzikistan, una manifestación pacifica se volvio un derramamiento de sangre cuando mienbros de la tribu turzirly inundaron la plaza Kenpao en recuerdo del tercer aniversario de la masacre de Hormsburg.
Barış dolu bir hayat tarzı.
Es una forma de vida muy pacifica
Aziz Niklas Günü kutlamaları huzur içinde geçti.
La tradicional celebración del día de san Nicolás siguió siendo pacifica.
Çok huzurlu bir histi.
Experimente una sensación muy pacifica.
Huzurlu bir Noel dilerim ve koduğumun mutlu bir yeni yılı.
Una pacifica navidad a todos.. Y un maldito año nuevo.
Siz çocuklar insanların evine girip, onları tehdit edebiliyorsunuz fakat biz sakin bir konuşma yapamıyoruz.
Podeis ir a las casas de la gente y amenazarlas, pero no podemos tener una conversación pacifica.
Tamam.
ya, porque la nuestra es muy pacifica.