Packard traduction Espagnol
245 traduction parallèle
Bay Packard'ı buldun mu?
¿ Consiguió hablar con el Sr. Packard?
Bay Packard geldi.
El Sr. Packard acaba de llegar.
Dan Packard iyi biridir.
Todo un personaje, Dan Packard.
Buyurun Bay Packard.
Muy bien, Sr. Packard.
Tanıştırayım, Dan Packard.
Dan Packard.
Bak Packard.
Escúchame, Packard.
Dan Packard ve eşini davet edebilirsin.
Puedes invitar a Dan Packard y a su esposa.
Packard'lar.
Esos Packard.
Bay Packard'a sakın çıtlatayım deme.
No le hables de esto al Sr. Packard.
Buradan tropik kuşağa kadar var olan en iyi gemicilik şirketini alacağım... ve Bay Oliver Jordan sessiz sedasız gidecek.
Dan Packard es el dueño de la mejor línea naviera de aquí al trópico, y el Sr. Oliver Jordan hace mutis por el foro.
Renault'yu, Carlotta ile Packard'ın karısının arasına oturturum.
Veamos, le pondré entre Carlotta y la mujer Packard.
Evet Bayan Packard.
Sí, Sra. Packard.
Doktor, Bayan Packard özel hatta.
Doctor, la Sra. Packard por su línea privada.
- Bayan Packard'ı tanıyorsunuz sanırım.
- Creo que ya conoce a la Sra. Packard.
- Sizi akrabalarımla tanıştırayım.
- Sra. Packard, le presento a mis primos... el Sr. Y la Sra. Loomis.
Bay ve Bayan Loomis. Bay Packard.
Sr. Packard.
Bensiz gayet iyi gidiyor. Öyle değil mi Bayan Packard?
Está mejorando mucho sin mí, ¿ no es así, Sra. Packard?
- Nasılsınız Bayan Packard?
- ¿ Cómo está, Sra. Packard?
Lido Rıhtımında gezinen onlara ait bir Packard var.
Un Packard que les pertenece está a remojo en el muelle Lido.
- Packard.
- Un Packard.
Yakınımda Packard modeli bir araba vardı, ona bir göz attım.
Había un Packard y le eché un vistazo.
Packard şimdi nerede?
¿ Sabe dónde está el Packard?
Silah sesini duydum ve onun dışarı çıkıp, Packard'a binip, gittiğini gördüm.
Oí disparos. Salió corriendo y se fue con el Packard.
Sasikawa ve Dave Packard.
DAVE PACKARD LLAMARÁ A LAS 7. Sasikawa y Dave Packard.
Geriye Dave Packard kalmıştı New York'un en ünlü diskjokeyi.
Eso dejaba a Dave Packard, el disk jockey más famoso de Nueva York.
Oradaki Dave Packard.
Ése es Dave Packard ahí dentro.
yaşlı Dave Packard iyi geceler diler.
Dave Packard les da las buenas noches.
Buyurun Bay Packard, sizinle konuşmalıyım.
- Sr. Packard, debo hablarle.
Bakın, Bay Pa... Packard, üzgünüm ama birisi beni suçlamaya çalışıyor.
Lo siento, Packard, pero alguien trata de tenderme una trampa.
Willy Pecker'ın bir arkadaşı görmüş orada.
Fue a Terre Haute. Un amigo de Billy Packard la vio allí.
- Sarah Packard, Bert Gordon.
- Sarah Packard, Bert Gordon.
- Packard.
- Packard.
Sarah Packard.
Sarah Packard.
At yarışı haftasında Louisville'e gitmiş miydiniz Bayan Packard?
¿ Alguna vez ha ido a Louisville para el Derby, Srta. Packard?
Hepimiz o yollardan geçtik, değil mi Bayan Packard?
Todos lo hemos hecho, ¿ verdad, señorita Packard?
- Çok doğru Bayan Packard.
- Así es, señorita Packard.
Durun Bayan Packard.
Espere, señorita Packard.
Bayan Packard, Eddie Felson.
Señorita Packard, Eddie Felson.
Belki Packard model arabayla gidersin!
¡ Quizá acabes con un cochazo!
Bir Packard'la gidip şu Sally'yi görmek isterdim.
Me encantaría viajar en un cochazo y visitar a Sally.
Bay Packard?
¿ Sr. Packard?
Packard.
El Packard.
Kocası gıcır gıcır bir Packard'la kaza yapmış.
El esposo tuvo un colapso en un Packard.
Sana bakışları hiç hoşuma gitmedi kapıdan genç bir dana giriyormuş gibi.
No me gusta cómo te miran... No sabía lo de tú y Packard.
Sanırım eşiniz bana çok kızgın, Mrs. Packard.
Creo que su esposo está enojado conmigo, Sra. Packard.
Packard'ı fark ederlersiniz.
Como notarán, Packard no se apareció.
Bağışlayın. Bu, banka müdürümüz Mr. Packard.
Él es nuestro gerente, el Sr. Packard.
Maço Packard de Haven'i tam bir travestiye çevireceğiz.
Packard de Haven, el machista rudo, es en realidad un travestido.
Şurada duran Packard'ı göstermiş miydim?
¿ Ya le mostré el Packard modificado?
Şey, Packard doğuştan kusurludur.
- El es un error de la naturaleza. - Una aberración genética.
- Bayan Packard, memnun oldum.
- ¿ Qué tal?