Palais traduction Espagnol
66 traduction parallèle
Palais Kraliyet Bahçeleri, Duc D'Orleans'ın kuzeni Kral'a duyduğu kinden dolayı Kral aleyhinde isyan konuşmalarının yapıldığı bir yer olarak kullanıldı. Birleşik Devletler elçisi Thomas Jefferson ve Marquis de Lafayette.
Los jardines del Palacio Real que el duque de Orleans, por odio al Rey, su primo, permite que se utilicen como lugar de intrigas rebeldes contra el Rey.
Schramm'ın Gazinosu...
Palais de Schramm...
Kesinlikle Louve Fransa'nın kalbinde duruyor.
Seguro que este Palais du Louvre está cerca del mismo corazón de Francia.
Üçümüz birlikte "Gaumont Palace"'da film izlemeye gidelim!
Podríamos ir al Gaumont Palais los tres.
Bir bakayım. Palais Royale'deki merkez parkı biliyor musunuz?
Así que ¿ conoce el patio central del Palais Royal?
Colonnade'nin yanındaki Palais Royale'in bahçesinde şu an.
Está aguardándome en el Palais Royal en el patio de las columnas.
- Lütfen, Rue du Palais nerede?
- Por favor, ¿ dónde queda Rue de Palais? - Oye.
- Rue Nerede'dir Rue Du Palais?
- ¿ Dónde está la Rue de Palais?
Hayır... değiştirip..... Grand Palais yapalım.
No... Cámbialo por... el Grand Palais.
Fotoğraf bile var! "İkizler, adını aldıkları burcu yaşatıyor."
"Las hermanas Garnier merecian Le Palais".
Sonra döneriz Chaillot Sarayına gidelim.
Que lo reparen. Palais de Chaillot, por favor.
Ah, başkent! Saray!
- Ah, la capital. ¡ El Palais...!
Saray seni takdir ediyor!
Le estiman mucho en el Palais.
Suçlular hükümette veya General'in muhafız komutanı olduğu sarayda
Busque a los culpables en el Gobierno, o más arriba, en el Palais, donde el General era el Jefe de la Guardia.
- Gérard'la mahkemeye gideceğiz.
- ¿ Qué? - Voy al Palais con Gérard.
Denizin kenarındaki Sait Palais.. gizemli olurdu.
St Palais sur Mer? No sería discreto.
- Hayır Palais Royal'da.
- No, en el Palais Royal.
- Grand Palais'ta mı?
- Es en el Grand Palais?
Saray Otel'i biliyor musun?
¿ Ya conoces el "Hotel du Palais"?
Gerçekten Saray Otel'de odan var mı?
- De verdad tienes un cuarto en el "Hotel du Palais"? - Si.
Üzgünüm, çünkü Palais Royal'de çok güzel bir yer buldum.
Me cabreé bastante porque encontré un gran piso cerca de Palais Real.
Yarın Palais Royal'e taşınıyorum.
Mañana me mudoa al Palais Real.
- Beyaz adam, Hammersmith Palais.
- Hombre Blanco, Hammersmith Palais.
Hammersmith Palais'ta White Man ile çıkmak çok şaşırtıcıydı ve bir kariyerin en iyi anlarıdır bu anlar.
Empezar con'White Man'en el Hammersmith Palais fue algo inesperado y éstos son los mejores momentos.
Biri, Palais-Royal'de diğeri ise, bugünün Parc Monceau'su olan mevkideydi. Miromesnil Sokağı'ndan da pek uzak değildi.
Una en el Palais Royal, y otra en el emplazamiento del actual Parque Monceau, no lejos de la calle Miromesnil.
Zavallı baldızımın kafasını bana Palais-Royal'de yemek yerken getirdiler!
Me trajeron la cabeza de mi infortunada cuñada al Palais Royal mientras cenaba.
Doktor lütfen düke artık daha iyi hissettiğimi ve davetine karşılık verip kendisini yarından sonraki gün hükümet sarayında ziyaret edeceğimi bildirir misiniz.
Doctor,... os ruego... que me hagáis el favor... de transmitir al duque... que estoy mejor,... y que en respuesta... a su invitación... me propongo... ir a verlo... al Palais Royal... pasado mañana.
Hayır, Kraliyet Sarayı'na. Yeni bir emre kadar.
No, vuelve al Palais Royal hasta nueva orden.
Palais-Royal'e gittim.
Vengo del Palais Royal.
Palais de Jamais otellerinde şarkı söylemek için bir kontrat imzaladım. Tabii küçük bir tur atmayı da düşünüyorum.
Tengo un contrato de un mes para cantar en la cadena de hoteles Accor pero también espero hacer un poco de turismo.
Palais de Jamail'de.
En el Palais Jamais.
Palais de Jamail çok iyi bir oteldir.
¡ Bonito hotel! El Palais Jamais.
Fas'ta Palais De Jamail otelinde iki milyon dolar değerindeki Madam Falconetti'ye ait mücevherler çalındı. - Bu kolyeler nereden çıktı?
A más de dos millones de dólares en joyas asciende el monto del robo que acaba de ocurrir en el Hotel Sofitel Jamais de Fez en la habitación de la condesa Falconetti, esposa del célebre modisto.
Palais Royal'in arkasında, Grand Colbert diye küçük bir lokantayı.
Adoro un restaurante llamado Le Grand Colbert. Atrás del Palais-Royal.
Londra, Brixton'da Palais de Danse'da çalisiyordu.
Ella había estado trabajando en el "Palais de Dance" en Brixton
Palais Royale'in en büyük ismi.
- Soy el más renombrado del Palais Royale.
Bay Gaultier palaris Royale'de yönetmendir.
El Sr. Gaultier es director artístico del Palais Royale.
Palais'da Cuma Gecesi.
- # Puede que hoy no tenga nada #
Maracana Stadı kadar büyük sinema perdeleri gördüm, insanlar Palais'in merdivenlerine oturmuşlar.
Vi una pantalla grande como el Maracaná. La gente enmascarada en los escalones del Palacio.
Ardından Adalet Sarayı'nın merdivenlerinden aşağıya indim.
Y ahora bajo los escalones del Palais de Justice.
Palais Royal'i gezmeye gelen onca insana bakın.
Mire toda esta gente que viene a visitar el Palais Royal.
Biarritz'teki Grand Hotel Palais, birkaç yıldan beri Lea ve benzerlerinin av mekanı olmuştu.
El hotel Grand Palais de Biarritz era, desde hacía unos años, el coto de caza de Léa y sus semejantes.
Bu, İki'nin sarayı.
Eso es el "palais" dos.
Pembe Panter'in çalındığı Grand Palais'in hemen önündeyim.
Estoy afuera del Gran Palacio donde La Pantera Rosa ha sido robada.
Dünyadan gelişmelerde bugün Rüya Takım, Tornado soruşturmasına başlamak üzere bugün ilk defa Grand Palais'de bir araya geldi.
En las noticias internacionales, Ios miembros del Equipo Estrella se reunieron en el Gran Palacio para comenzar las investigaciones de los robos del Tornado.
Gala'nın yapıldığı Paris'teki Petit Palais'e canlı bağlanıyoruz.
Vamos en vivo al Pequeño Palacio en París, donde tiene lugar la fiesta.
# Hammersmith Palais, Bolshoi Ballet
♪ Hammersmith Palais, el Ballet Bolshoi
Kraliyet sarayında alışveriş.
Compras en el Palais Royale,
Paris'ten yayın yapıyor.
Dice que están organizando una reunión, una reunion de emergencia..... en el Palais du Charot. Es París.
- Palais Royale, lütfen.
Palais Royal, deprisa.
Şarkımız.
- Viernes noche en el Palais. Nuestra canción.