English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Palma

Palma traduction Espagnol

1,313 traduction parallèle
Kız arkadaşıyla yattım ve o öldü.
- ¡ Me tiro a su novia y él la palma!
Memeler onda ve Adebisi'yi taşaklarından yakaladı.
Tiene las mamas y a Adebisi en la palma de su mano.
Takımınız silahsızken bile, düşmanın merhameti avuçlarında olunca, o zamanki gibi, içlerinden biri sizi serbest bırakabildi.
Así que incluso con su equipo desarmado, estando a la merced del enemigo... en la palma de sus manos, como si fuera... uno de los suyos, pudo liberarlo.
Ekibiniz silahsızken ve düşmanın merhametine kalmışken yani avuçlarının içindeydiniz onlardan biri sizi serbest bırakmayı başardı.
Así que incluso con su equipo desarmado, estando a la merced del enemigo... en la palma de sus manos, como si fuera... uno de los suyos, pudo liberarlo.
Parmağına sarılmış duran bir balık var.
Tienes un pez en la palma de la mano.
Kocanı avucumun içinde tutuyorum..... ve akıllı biriysen ona söylediklerimi yapmasını sağlarsın.
Tengo a tu esposo en la palma de mi mano... y si eres inteligente lograrás que haga lo que le estoy pidiendo
Babam, Limerick'in yollarını avcunun içi gibi biliyordu.
Mi papá conocía esos senderos de Limerick como la palma de su mano.
Sağ elinizi kaldırın, lütfen.
Palma hacia abajo.
- Sağ elinizi kaldırın, lütfen.
La mano derecha. Palma hacia abajo.
Ben konuşup onlar dinledikçe, avucumun içinde olurlar.
Les hablo, escuchan están en la palma de mi mano.
Çarşafta kanlı bir el izi bulundu.
Obtuvieron una huella de la palma de la mano.
- Ya ölürse?
- ¿ Y si la palma?
Hasta ölürse daha çok yemek ısmarlatır.
No digas eso, por favor. Pues si la palma, tocamos a más.
Kisş inin başı sağa yatar ve yukarı çevrilen avuca yaslanır...
La cabeza se inclina a la derecha y se apoya sobre la palma...
Öyle olmalı. Bu ormanı avucunun içi gibi bilen birisi.
Alguien que conocía el bosque como la palma de su mano.
Ne geçmiş olsun kartı, ne çiçek buketi... cenaze çelengi bile yok.
Ni tarjetas diciendo "Que te mejores", ni ramos de flores... " ni una palma funeraria siquiera.
Seven oraya yalnız gelmiyecek, birisiyle o yemeğe el elle tutuşarak gelecek.
Siete no solamente tendrá ahí una cita... sino que tendrá comiendo a su pareja, de la palma de la mano.
Yarın üzerinde sedef kolye ve palmiye yapraklarından başka... bir şey olmayan kaslı ada adamı Plantain'i seçeceğim.
Mañana buscaré actor para el papel de Plantain un isleño de cuerpo magnífico que sólo usa cáscaras de pocka y una palma.
Ve avuç içi kanseri?
Oh, oh, oh, ¿ y el cáncer de la palma?
Kron sizden daha büyüklerini sinek gibi ezdi, millet şu canavarın beynini pençelerimin arasına alır...
Kron ha espantado moscas más grandes que tú, abuelo. Podría sostener los sesos de ese monstruo en la palma de mi...
# Mouraria # # Eski Palma Sokağı'nda #
En Mouraria, cerca de Rua da Palma.
Avucunu okuyabilir miyim?
Demasiado! Te puedo leer la palma? - Sí
Hayatın mucizelerini görmemi sağladı. Delta'yı avucumun içi gibi öğrenmeye başladım.
Me ayudó a abrir mis ojos ante las maravillas de la vida y conocí el delta como la palma de mi mano.
King Kong avucu.
Palma de King Kong.
- Avucumu okuyabilirsin.
- Léeme la palma de la mano.
Burada, Nuremberg'teki bir mitingde, tüm öğleden sonra 250 bin kişiyi avucunda tutmuştu.
En una reunión, aquí en Nuremberg... él tuvo una audiencia de 250,000 personas en la palma de su mano... por una tarde entera.
Ailen avucumun içinde.
Su familia en Ia palma de mi mano.
Fena değil gibi, avucunu göster bakalım.
No está mal. Enseñame la palma de la mano.
- El falınıza bakayım mı?
- ¿ Le leo su palma?
- Avucunu göster.
- Muestra tu palma.
Avucunu göster...
Muestra tu palma.
¢ Ü Arkamda bir yerde duran elinin tersine razı olacağım
Colocaré la palma de tu mano En algún lugar de mi trasero
Bu eldiveni ele geçirdiğin avuç izinden yaptık.
Hicimos este guante con las huellas de la palma que trajiste.
Ben bu tünelleri avucumun içi gibi bilirim.
Conozco estos túneles como la palma de mi mano.
O mağaraları melanin eksikliği olan avucunun içi gibi bilen bir dostumuz var.
Tenemos un conocido que las conoce como la palma de su mano privada de melanina.
her kimse bana, beni başparmağının altına aldığını söylüyor.
Quienquiera que sea me esta diciendo que me tiene en la palma de su mano.
Burayı avucumun içi gibi öğrendim artık.
A estas alturas me conozco esto como la palma de la mano.
"sonsuzluğu avuçlarında tut ölümsüzlüğüyse bir saat içinde."
"El infinito en la palma de tu mano y la eternidad en una hora."
Daha sonra o ölür ve eşinden 500.000 peseta alır.
... la vieja la "palma" y la "socia" hereda 500.000 pts.
Dört milyon dolar senin elinde.
Cuatro millones de dólares en la palma de tu mano.
Bu suları avucumun içi gibi bilirim.
Conozco esas aguas como la palma de la mano.
Siyah adam önce ölür.
El negro la palma antes.
Ona elimin tersini gösteririm.
Yo quisiera enseñarle la palma de mi mano.
- Çok yaratıcı dolaplar gördüm, Polgar, ama bu harikaydı.
He visto planes muy elaborados, pero este se lleva la palma.
Her sokağı, her caddeyi ve her bulvarı avucunuzun içi gibi bilmek zorundasınız.
Tendréis que conocer cada calle, cada avenida y cada callejón como la palma de vuestra mano.
Eğer Shaolin Kung Fu'su öğrenmiş olsaydı Demir El, park etmek onun için çok daha kolay olacaktı.
Si hubiera aprendido la palma de acero de Shaolin, aparcaría fácilmente.
Çünkü şu anda senin durumun beni affet, onun elinin içinde.
Porque ahora, tiene tu caso en la palma de la mano. Ciao.
Ben el falı bakacağım.
Leeré la palma de las manos.
Avucunu aç.
La palma.
- Çok iyi oynuyoruz. - Şurada bir çocuk var. El falıma bakıyordu ve gayet iyi.
Hay un tipo ahí leyendo mi palma y es tan bueno y le pedí que terminara y soy alérgica a estas bolas.
Ama bu inanılır gibi değil.
Esto se lleva la palma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]