Paparazzo traduction Espagnol
29 traduction parallèle
Yeter artık! Kesin şunu!
- Paparazzo, ya vale.
Şaka yapmıyorum, in arabadan!
Paparazzo, no estoy de humor.
Şimdi de arkanızı dağa dönün.
- Ahora póngase aquí. Paparazzo, éste es el abuelo.
Araba kalsın, babamı sen bırak. Yapma!
Paparazzo, te dejo el coche y luego lleva a mi padre a casa.
Eczaneye git, ilaçları al. Ne?
Paparazzo, ve tu a la farmacia.
Arkadaşım eczaneye gitti, birazdan gelir.
Paparazzo ha ido a la farmacia. Vendrá enseguida.
hakkında haber yapacak. Ama artık moda fotoğraflarıyla uğraşmaktan sıkıldım. Öyle mi?
Paparazzo te buscaba para hacer un reportaje.
"Milanlı Muhabir" şarkısı çok güzel.
La canción "Il paparazzo di Milano", es muy bonita.
Lanet olası paparazziler!
Maldito seas, paparazzo.
- "Paparazzo". - Ne?
Paparazzo.
- Tekil haline "paparazz-o" denir.
¿ Qué? La forma singular de paparazzi es paparazzo.
Onu dün gece otelde gören bir tanığım var. "Ölü" paparazzo sakat resimler çekmiş olabilir.
Nuestro muerto... paparazzo pudo haber tomado fotos muy comprometedoras.
Magazincinin fotoğraf makinesi sizde olsaydı, bana bunları sormazdınız.
Si tuviera la foto del paparazzo... no me estaría haciendo estas preguntas.
Ve paparazzoyu yeniyorum. Bunu yapacak olan da bu adam.
Y para derrotar a un paparazzo se necesita de este hombre.
Homer şu paparazzilikten bu kadar çabuk vazgeçme.
Homero, no te des por vencido tan rapido con lo del paparazzo.
Joe Kidd, paparazzo.
Joe Kidd, los paparazzi.
Bir paparazzo olduğunu sanmıştım, ama sadece çocuğunun resmini çeken eziğin tekiymiş.
Pero sólo es un perdedor tomándole una foto a su hijo.
Paparazzonun paparazzinin tekili olduğunu biliyor musun?
Sabias que "paparazzo" es el singular de "paparazzi"?
Aslında "paparazzo" olur, çünkü "paparazzi" "i" olduğundan çoğul.
Eso sería "paparazzo", entonces ¿ no es cierto, por que "paparazzi" con "i" es plural. Entonces "paparazzo"...
Peki sen ne yaptın? En nefret ettiği paparazzinin olduğu küçük bir adada onu kaybettin.
La has perdido en un Hegg con el paparazzo al que más odia.
Paparazziymiş.
Es un paparazzo.
- Aman be, paparazziler geldi.
Hombre, un paparazzo.
Muhtemelen zavallı çocuğu takip eden bir paparazi.
Tal vez algún paparazzo que acosaba al pobre hombre.
Çünkü sen bitik bir polis ve ben de sıradan bir paparazzi değilim.
Porque tú no eres un simple policía, ni yo una paparazzo buscando primicias.
Paparazzo!
Vamos con mi padre.
Haydi, atla arabaya.
Paparazzo, sube al coche.
Şu Fanny değil mi?
Paparazzo, ¿ Es esa es Fanny?
Paparazzo seni arıyordu, "Moda Bahçesi"
- Si.
- Ne?
Pensé que era un paparazzo,