Parker traduction Espagnol
5,315 traduction parallèle
Bu arabaları çalmayı düşünmüyorsun değil mi Parker?
No estarás pensando en robar estos autos, ¿ no es así Parker?
Bay Parker, sizinle iş yapmaktan ne kadar hoşlandığımızı tekrar ifade edebilir miyim?
Sr. Parker, me gustaría expresar nuestra gratitud y decir lo mucho que apreciamos su compra. Si alguna vez hay algo más que necesite, solo tiene que preguntar.
Ne buldun Parker?
¿ Qué tienes, Parker?
Parker?
Parker!
- Bay Parker?
¿ Sr. Parker?
Bir saniye efendim, birazdan sizinle ilgileneceğim.
Un momento, Sr. y sera atendido ¿ Sr. Parker?
- Bay Parker? - Efendim?
¿ Sr.?
Bay Parker.
¿ Sr. Parker...?
Bay Parker.
¿ Sr. Parker?
Jonathan Parker.
Jonathan Parker.
- Otursana, Parker.
- Siéntese, Parker.
Sonuca ihtiyacımız var, Parker.
Necesitamos resultados, Parker.
Parker'ı bu sefer işin dışında tutalım, olur mu?
Y dejemos a Parker fuera de ésta, ¿ de acuerdo?
- Parker nerede?
- ¿ Dónde está Parker?
- Parker'ı mı diyorsun?
- ¿ Hablas de Parker?
Parker'a olanların hiç yaşanmamış gibi olması için 5 milyon istediğini söyleyin.
Le dijo a Parker que queria cinco millones... para olvidar lo sucedido.
- Parker buluşmak isterse?
¿ Y si Parker quiere reunirse?
Bay Parker birkaç hafta önce geldi.
El Sr. Parker vino hace unas semanas.
İnsanlar bana, "Dikkatli ol Parker, ona güvenemezsin." derdi.
Los demás me advertían : "Cuidado con Parker, no te fíes de él".
Benim Parker.
Soy Parker.
Parker nerede?
¿ Dónde está Parker?
Dedektif Çavuş Al Parker.
Detective sargento Al Parker.
Dedektif Parker onu eve götürdü.
El oficial Parker acompañó a Tui hasta su casa.
Detektif Parker beni görevden aldı.
El detective Parker me echó. ¿ No me diga?
Başlarındaki Al Parker'la birlikte. Adli soruşturma yapılması için üç dava önerdim.
Sugerí que tres casos pasaran a Investigación Forense.
Emma, ben Ajan Debra Paker, nasılsın?
Soy la Agente Debra Parker. ¿ Cómo estás? - Saluda.
Ben Ajan Paker, kimsiniz?
Se comunicó con la agente Parker. ¿ Quién habla?
Ajan Parker.
Agente Parker.
Ajan Parker. Hardy evden çıktı.
Agente Parker, Hardy está fuera de la casa.
Hadi. Hadi. Zamanı!
- Hola señora Parker.
"Parker'ların Evi" ne hoş geldiniz.
Bienvenidos a ¨ casa de parker ¨.Despues
Tanrım, Daisy Parker. Avukatımı aramam gerekiyor mu?
Dios, Daisy Parker. ¿ Tengo que llamar a mi abogado?
- Wesley Parker.
- Wesley Parker.
Wesley, Wesley Parker.
Wesley, Wesley Parker.
Parker, sen ne...?
¿ Parker? ¿ Que estas...?
- Yoğun bakımdaki hasta, Parker Crane?
¿ El de terapia intensiva, Parker?
Parker Crane, bu o.
Parker Crane. Es el.
Tahminimce bu Parker Crane'in yatak odası.
Debe de ser el dormitorio de Parker Crane.
Anlamı basit olarak... Parker Crane'in annesi.
Simplemente significa la madre de Parker Crane.
Parker bu gelinliği giyip... cinayet işliyordu.
Parker uso ese vestido para cometer sus asesinatos.
Parker Crane arkasında ne tutuyor?
¿ Que tiene Parker Crane atras de su espalda?
Adım Parker!
¡ Yo me llamo Parker!
Senin adın Parker değil!
¡ No te Hamas Parker!
Parker, onun anılarını yok etmeme yardım et.
Parker, ayudame a destruir los recuerdos de ella.
Ben Dr. Parker.
Soy la Dra. Parker.
Dr. Parker, bir sorun mu var?
¿ Dra. Parker? ¿ Ocurre algo?
Bu Dr. Parker'ın arkadaşı mı?
- ¿ Es la amiga de la Dra. Parker?
Dr. Parker'ın zengin arkadaşı.
La amiga adinerada de la Dra. Parker.
Kayıp Bürosu gibiler.
Es como una oficina de Objetos Perdidos, con Al Parker como encargado.
Parker.
Parker.
- Ben geldim. - Selam, May Yenge. - Selam, Bayan Parker.
- Hola chicos, algo emocionante hoy?