Pasta traduction Espagnol
10,132 traduction parallèle
Umarım bir dilim pasta ayırmışsınızdır kavgalı olduğun kardeşine. LeVondrious!
¡ Espero que hayas guardado un trozo de tarta para el hermano con el que no te hablas, LeVondrious!
Pekala, Stan'in doğum günü için pasta, dondurma, parti şapkaları lazım.
Bueno, para el cumpleaños de Stan, necesitamos una torta, helado, sombreros de fiesta...
Bir çocuğun ilk doğum günü için pasta yapacağım koca bir malikanede çember oluşturup P.M. Dawn konseri için hazır bekleyen yurt kızları için 300 tane fincan kek hazırlayacağım sonra da.
Tengo un pastel para el primer cumpleaños de un bebé y 300 cupcakes para una hermandad de mujeres cuyos ciclos se han alineado y se están preparando para un gigantesco, dolor pre menstrual.
- Pasta yüzlüm!
¡ Cara de pastel!
Öncelikle Pasta Yüzlü ve Puding Dudaklı pis bir gölde seni yakalayan bir şeye benziyor.
Y antes que nada, cara de pastel y labios de pudin suena como algo que se te pega al nadar en un lago sucio.
Araştırma yap azıcık, Pasta Surat.
Deberías intentarlo, maquillado.
- Kırmızı kadife bir pasta bile değil.
El terciopelo rojo no existe.
Kırmızı kadifeye pasta diyen ölsün.
El terciopelo rojo puede irse al infierno.
- Bu daha çok sulu kahverengi hamur gibi.
- Esta es una pasta aguada marrón.
- Hadi ama, en azından pasta olmazdı.
- Por favor. No habría pastel.
Son yirmi yıldır bir kadınla aldatıyor olsaydın. Burada pasta yiyor olmazdık.
Si hubieras estado cogiéndote a mujeres durante los últimos 20 años ¡ no estaríamos aquí comiendo pastel!
Pasta falan yemiyoruz.
Así que no vamos a comer pastel.
Pasta bu, ölmezsin.
Es un pastel. No te matará.
â ™ ª Pretty girls, cars and bank rolls â ™ ª â ™ ª Gold and platinum plaques... â ™ ª
* Chicas guapas, coches y mucha pasta. * * Discos de oro y platino... *
şey olur mu ananaslı ters pasta.
¿ Qué te parece tarta de piña al revés?
Konuşma ve pasta!
Discursos y tarta. ¡ Vamos!
- Ama şimdi, eğer izin verirsen, burada bir pasta var üzerinde senin resmin olan ama sonunda biraz Muammer Kaddafi'ye benzemiş olan, o yüzden biraz zarar vereceğim krema kontrol bilgisi için.
- Pero ahora, si me disculpas, hay una tarta con tu cara en ella que ha terminado pareciéndose más a Muammar Qaddafi, así que
Pasta ister misin?
¿ Quieres un poco de tarta?
Bir makarna makinesini ne kadar çok istediğinden bahsetmeye bayılıyor cidden.
De verdad le gusta hablar de lo mucho que quiere una máquina de hacer pasta.
Dışarı çıktığın zaman bir markete falan girersen... Bayan Neudermyer deli gibi makarna makinesi arıyor.
Cuando estés afuera, si llegas a estar dentro de una tienda o algo así, la señora Neudermyer quiere una máquina de hacer pasta.
Sandık sandık kurutulmuş makarnamız var aslında ama o illa kendisi yapmak istiyormuş.
Es decir, tenemos cajas de pasta seca aquí, pero ella quiere hacer su propia pasta o algo así.
Mekânı temelli kapattığımızdan para lazım olacak.
El Rub-N-Tug ha cerrado, así que necesitamos la pasta.
Hayır, ben soslu makarna istemiştim!
¡ No, dije que quería pasta Hamburger Helper!
Sana pasta ya da nar suyu getirmelerini söyleyeyim mi?
¿ Pido que te traigan tarta o zumo de granada?
Tatlı bir dilim pasta olmak gösteri bileti getirir mi sanıyorsun?
¿ Crees que siendo un dulce trozo de pastel consigues una entrada para el espectáculo?
Burada yaşayamazsın ama Leesha buranın üçüncü yatak odası olarak sayıldığını söyledi. Yani resmi olarak tamir etmek için para alabiliriz.
Digo, no se podría vivir aquí, pero Leesha dice que cuenta como tercer dormitorio, así que te pueden dar pasta por arreglarlo, oficialmente.
- Param yok.
No tengo pasta.
- Bu pasta resmen şeytan icadı.
Les dije a esos tipos un pastel del diablo. - ¡ Muy bien, muy bien! Sí.
Pasta alır mıydınız?
¿ Te apetece un poco de pastel? - Toma.
Hayvanları pastalara boşaltıyor.
Lo pajean dentro de la pasta.
Parayı bu siyah şeyle kapladı. Vectrol macun diyorlar.
Recubrió el dinero con algo negro : vectrol en pasta.
Pasta almayacak mıyız yani?
Entonces ¿ no comeremos pastel?
Tabii ki pasta alacağız prenses.
Claro que comeremos pastel, princesa.
Pasta! Pasta!
¡ Pastel!
- Pasta yemeye hazırlan!
¡ Prepárese para comer pastel!
- Sağ ol. Kocan ziti seviyor olsa bari.
Espero que a tu nuevo marido le guste la pasta.
Yenisini almaya gücümüz yoktu çünkü babam kumarbazdı. Ben de gözlerini makarnayla şekil - Shelly!
No podíamos permitirnos uno nuevo porque mi padre tenía problemas con el juego, así que le hice unos ojos con caracoles de pasta... ¡ Shelly!
Annem kaç kişilik pasta yapacağını bilemiyor.
- Es por mi mamá. No sabe cuántos pastelitos hacer.
Daha sonra da, eve giderken.. .. şöyle güzel bir parça pasta alırız.
Y después comeremos un buen trozo de tarta cálida camino a casa.
Ama şu pasta işini yapabiliriz hala.
Acepto la rebanada de tarta.
- Aynen. Lemon aynı tabaktan pasta yiyen insanlara ne derdi?
- ¿ Qué dice siempre Lemon sobre dos personas compartiendo un solo trozo
Bosch Kaptan Pounds'un Chandler'a dosyaları için para verdiğini düşünüyor.
Bosch cree que el capitán Pounds le dio a "La Pasta" Chandler una copia de los escritos confidenciales de la junta de derechos.
- Pasta.
- Una tarta.
Sadece bir pasta işte.
Sólo una tarta.
O ızgarayı yakıyor. Ben de pasta yapıyorum.
Bueno, ella maneja el asador, yo horneo.
Pasta!
¡ La tarta!
Bize pasta almışlardı.
Nos trajeron una tarta.
Ayrıca buz, pasta, dekorasyon, hediyeler, müzik ve konuklar.
También hielo, pastel, decoraciones, regalos, música e invitados.
Janet ançüez ( hamsi ) ezmesimi kullanıyorsun?
¿ Está usando pasta de anchoas, Janet?
Salatayı doğru bir şekilde yapmak istiyorsan, ançüez ( hamsi ) ezmesi kullanmalısın.
Necesitas usar pasta de anchoa, si vas a tener ese tipo de salado.
Kocan ziti seviyor mu öğrenemedin.
Nunca supimos si a tu marido le gusta la pasta.