Patates traduction Espagnol
5,792 traduction parallèle
- Patates kızartmamız var, fritözümüz var.
- Hacemos las papitas fritas, tenemos la freidora.
- Patates püresi.
- Puré de patatas. - Bueno.
Biraz daha patates püresi almamın mahsuru var mı?
¿ Puedo comer más puré de papa?
Sırf onu görmek için Patates salatası, börülce peynirli makarna falan sipariş ederdim.
Pedía una ensalada de patata y unas judías negras, macarrones con queso, solo para ver ese culo.
Patates falan vardı yanında, tatlıda turta vardı.
Con papas y pastel de postre.
Gus, o eski bir kızarmış patates değil mi?
Gus, ¿ eso es una vieja fritura francesa?
- Patates!
- Papas.
Kimse annenden iyi patates haşlayamıyor.
Bueno, nadie hierve una papa mejor que tu mamá.
- Patates?
- ¿ Patatas?
- Patates ister misin?
- ¿ Quieres kartoffel?
Balık patates kızartması iki kişilik.
Pescado y fritas para dos. No estaban aquí ayer.
Biraz da patates cipsi al.
Y unos "Pop Chips".
Patates cipsini seviyorum.
Me encantan los "Pop Chips".
Patates kızartması, yağda yumurta.
Papas fritas... a caballo.
Patates kızartmasıyla yumurta yapsana.
Hacele unas papas fritas a caballo.
Patates kızartması ve yumurta.
Papas fritas a caballo.
Ama cimri değiller. Patates kızartması ikramımız.
Pero no significa que las mesas estén en tu casa.
Birde patates yedi. Beni aptal yerine koydu.
Jomió jajas jrijas y je enjajo.
Adam patates yedi ve bira içti ödemeyi yapmıyor dedi.
Dice que comió, bebió y se niega a pagar.
Pardon, biraz patates kızartması alabilir miyim?
¿ Puede traerme unas patatas fritas cuando pueda?
- Patates kızartması lütfen.
- Patatas fritas, por favor.
- Patates kızartmasına gerek yok.
- No necesitas patatas fritas.
- Ne? Henry'yle ailesinin çiftliğine gidip patates topladık.
Fuimos hasta la granja de sus padres y cosechamos papas.
Her patates bulduğunda ben göreyim diye kaldırıp gösterdi.
Y cada vez que encontraba una papa la levantaba para que la viera.
Biraz patates ye.
¿ Qué tal una papa?
- Bir biftek, bir fırında patates kremalı ıspanak, ufak bir salata. Yalnız üzerinde güzel bir sos vardı. Bir dilim de güzel bir cheesecake.
Un bife, papas al horno, crema de espinacas un poco de ensalada, pero con un buen aderezo y una deliciosa torta de queso.
Tabii Akela patates tarlasında kamp yapmayı tercih etmiyorsa?
¿ A menos que Akela prefiera acampar en ese campo de patatas?
Bana bolca patates cipsi ve hamburger.
Quiero patatas fritas y hamburguesa.
Bizde patates cipsi ve hamburger bulunmaz.
Patatas fritas y hamburguesas no servimos aquí.
Ne olmuş yani? Patates cipsi bile bulunmayan bir yer burası
Ni siquiera tienen patatas fritas.
Biz iki tane soslu patates kızartması, iki adet vişneli kola ekstra pekmez ve müzik kutusu için 5 dolar, her zaman olduğu gibi.
Bueno, en realidad... ordenaremos dos porciones de papas fritas con salsa, dos sodas y $ 5 en monedas, como siempre.
Şişko patates seni çölde yemediği için şanslısın.
Tienes suerte de que a la gordita no te haya comido en el desierto.
Hamburger ve patates kızartması kimindi?
¿ Quién ordenó un cielo azul con patatas?
Sanki o patates çuvalında daha iyisini yapardın?
¿ Con ese saco lo habrías hecho mejor?
Tamamen hindiden yapılmıştır. İç malzemesi, salçalı patates püresi çalı fasulyesi, kızılcık sosu, kabak turtası ve bir topun içine sarılmış And dağı nanesinden oluşup harçla kaplanmış ve bol yağda kızartılmışlardır.
Es una comida entera de pavo, relleno, puré de papas con salsa, habichuelas, salsa de arándonos agrios, pastel de calabaza, y una menta andes enrollada dentro de una bola, abollada, y bien frita.
Bay Patates Kafa için ne kadar istersin?
¿ Cuanto para mi cabeza de papa?
Burada tatlı patates bulunmuyor.
Aquí no podemos conseguir patatas dulces.
Patates cipsini soğan sosuna batırıp yerdik yoksa.
Estaríamos comiendo papas fritas y salsa de cebolla.
Hiçbir şey söyleme. Ben patates soyayım.
Sólo pelaré patatas.
Buna "sıcak patates" diyorlardı.
Ellos lo llamaron "tema controvertido".
Sarhoş Patates?
¿ Patata borracha?
Garnitürler bir tane patates ve bezelyeyle hazırlanacak demiştim.
Dije una patata, los garbanzos y luego la guarnición se suponía que iba a ir...
Her tabağa yarım patates koyabiliriz.
Podemos poner media patata por plato.
Tamam. Patates krizimiz mi var?
Vale. ¿ Estamos teniendo una crisis de patata?
Annem patates tavuk yapmış.
Y cómo lo hace mi madre...
Uyandırmak için patates salatası yapmış mıydın?
¿ Hiciste ensalada de papas para el velatorio?
Bu adam patates salatasını gerçekten seviyordu.
El hombre seguro amaba la ensalada de papas.
Ben işlenmiş patates derim, sen işlenmiş pattis dersin.
* Yo digo patata de ingeniería, tu dices patatha de ingeniería *
İşte başlıyoruz : Tamamen Amerikan 50 eyaletlik Patates Kabuğu Örnekleri.
Su todo americano muestra de papas de los Cincuenta Estados.
Patates kızartması ve yağda yumurta.
Traeme unas papas fritas a caballo.
Patates!
* ¡ Patata!