Patladı traduction Espagnol
4,347 traduction parallèle
- Niye patladığını biliyor musun?
¿ Sabe por qué explotó? ¡ Estoy ocupado!
Fosseptiğin patladığını falan mı düşünüyorsun?
¿ Crees que la fosa séptica está llena o qué?
- Silah satışları patladı. Silahlarımız bitiyor.
Se nos están acabando las armas y tenemos que fabricar más armas ;
Arkadaşım patladı. Arkadaşım patladı.
Y tienen perlas y cantan... â ™ ª Mi amigo explotó Mi amigo explotó... â ™ ª
Langley'dekiler, en son raporunu okurken şampanya mantarı gibi patladılar.
Estuvieron descorchando champán en Langley cuando leyeron tu último informe.
Ve siz bomba patladığı sırada hala patlama yarıçapı içindeyseniz, bu kinetik enerji vücuduzda ki her kemiği paramparça edecektir.
Y si todavía estás dentro del radio de la explosión cuando la bomba detona, esa energía cinética te romperá todos los huesos de tu cuerpo.
Charlie'nin sinirden patladığı bir dövme değil, değil mi?
No es un tatuaje de la cabeza de Charlie explotando, ¿ verdad?
Ben de Arthur'a patladım.
Me descontrolé con Arthur, yo...
Senin James'le ve şu ağıyla olan işinin bana ne kadara patladığının farkında mısın sen?
¿ Tienes alguna idea de lo que tu trabajo con James y su red me ha costado?
Bir psikopatın ellerine bir operasyon verdin, ve iş suratımıza patladı.
Pusiste una operación en manos de un sicópata, y nos reventó en la cara.
Birden patladı.
Su cuerpo explotó de repente.
Evet, Brigham Young'ın demiryolu çalışanlarına tekrar güvenmesini sağlamam geçen hafta çeyrek milyon dolara patladı.
Y la semana pasada me costó un cuarto de millón ganarme otra vez la confianza de Brighman Youngs en los trabajadores.
Bir dolara patladı.
Me costó $ 1.
Patladı mı?
¿ Explotó?
Sonra gaza bastı ve bom diye patladı.
Luego presiona el acelerador y boom.
"Silah patladı" tabirini ateş edildiği anlamına geldiğini bilirseniz anlarsınız. Yine "tüm tahtayı görmek" tabiri de öyle.
Decir "salir en falso" solo tiene sentido si sabes su significado en una carrera o una frase como "ver todo el tablero".
Polis kızın içinden patladığını yazmış.
La policía dijo que era como si la chica hubiera explotado desde dentro.
O da patladı.
Explotó.
- Evet, ödüm patladı.
Oh sí, estoy muy asustada.
Bir hafta lüks hayatı yaşadılar. Ama bu onlara 50 bin saatlik bahçe ve ev bakımına patladı.
Vivieron una vida de ricos durante una semana, pero les costó 50.000 horas de jardinería y limpieza.
Temple Terrace açıldığından beri işler patladı.
Es un negocio floreciente desde que abrió el Temple Terrace.
Arabası patladı. Neredeyse salgın yüzünden ölüyordu.
Su coche explotó, casi se muere de peste.
Evimin içinde lanet bir bomba patladı ve beni içeri sokmuyorlar.
Una maldita bomba esplotó en mi casa y ellos no me dejan volver a entrar.
Bay Janoski'nin evindeki bir bombanın patladığını söyleyebilirsiniz.
Bueno, puede decirles que una bomba esplotó en la casa del señor Janoski.
Yani sizin güvenlik onun evinin etrafında kimseyi görmedi ve ertesi gün bir bomba, sizin ikinci aşama apartman inşaatınızı engelleyen tek kişinin evinde patladı.
Así que su seguridad no ve a alguien cerca de la casa y al día siguiente una bomba explota en la casa de la única persona que bloquea su Fase Dos de su desarrollo de condominios.
Ama ahır patladı.
El granero implosionó.
Harika patladı.
Sopló en grande.
Daha atılgan olması için piç kurusu bana 50 bin dolara patladı.
Más vale que sea acentuada. Me costó 50 de los grandes esta mierda.
Özür dilemek için bir daveti pek sık almıyorum. Sana patladığım için üzgünüm.
No es frecuente que me inviten a escuchar una disculpa lo siento mucho yo te contradeci.
Jeneratör patladığında hastanenin yakınında kimsenin olmasını istemiyorum.
No quiero a nadie cerca del hospital cuando ese generador explote.
Şimdi ise bir volkan patladı.
Ahora, hace erupción un volcán...
Lastik patladı ve sürücü kontrolü kaybetti.
Un neumático ha estallado y el conductor ha perdido el control.
Sana ne kadar patladı?
- ¿ Cuánto te costó?
Red patladığında tepedeydi.
Rojo estaba en la cima cuando explotó.
Bomba patladığında bende oradaydım.
Yo estaba allí cuando estalló la bomba.
Savaşta değiliz ama bomba patladı.
Esta no es la Guerra de Corea pero una bomba explotó.
Bir şey patladı.
Algo ha explotado.
Tüm o iyi şeyler patladı.
Todo esto del "bien mayor" apesta.
Flaşları yüzüme patladığında Teddy'nin "Anne" yerine "Marta" demesini ve fotografın altına "gerçekten iyi bir anne mi?" diye yazmalarını istemiyorum.
y me gustaría que cuando grite "Mamá" cuando los flashes aparezcan no hubiese querido decir Marta.
Satışlar patladı.
Las ventajs explotaron.
Tabancasıyla oynadı. Kazara patladı.
Fue un disparo accidental.
Ayrıca dün sana patladığım için özür dilerim.
Y lamento haberme enojado contigo ayer.
Nerelerdeydin? Tekerim patladı, ve saatlerdir sana ulaşmaya çalışıyordum.
Se me pinchó un neumático y he intentado comunicarme contigo durante horas.
Herkesin ödü patladı ama yaralanan olmadı.
Asustados pero nadie herido.
Büyük yıldız patladığında yayılan toz parçaları..... insanları, hayvanları ve evreni oluşturdu.
He leído que cuando una estrella explota, el polvo que encuentran es la misma cosa que forma a los humanos, animales, el universo completo.
Zımba teli patladı.
Se le saltaron las grapas.
Sürekli diyet yapıyordu, sonra birden patladı.
Estuvo con una dieta de 7 Up y explotó.
Ve 11 Mart geldiği zaman santral patladı. Bunu beklemiyordum ama şaşırmadım da.
Cuando pasó lo del 11 de marzo, y la planta explotó, no lo esperaba, pero no me sorprendió.
Vincent'ın öfkesinin tıpası patladı maalesef.
Creo que he dejado salir toda la rabia de Vincent.
- Ben sadece ilk partiye yardım ettim ama bir boru patladı.
Solo ayudé con el primer lote, pero estalló una tubería.
Patladığında evde olmak istemiyorsanız tahliye etmenizi öneririm. Tamam, bak ne diyeceğim ;
Está bien, escuche, no sé ni dónde está eso, pero aquí, en América, tenemos una tubería de hidrógeno que pasa justo por debajo de esta casa y si no quiere estar dentro de ella cuando estalle, le sugiero que se marchen.