English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Patsy

Patsy traduction Espagnol

581 traduction parallèle
Bayan Patsy Brand ile tanışın... Virginia Valli
Visite a Patsy Brand.
Patsy, bayan Jill'in nişanlısı geldi.
Patsy, el novio de Miss Jill ha llegado.
Siz oda arkadaşı Patsy olmalısınız!
¡ Debes ser su compañera de habitación, Patsy!
Patsy, bay Levet'ten beni buradan almasını istedim.
Patsy, le pedí a Mr. Levet que me recogiera aquí.
Sevgili Paley, senden bu kadar erken ayrıldığım için üzgünüm ama kendime küçük bir daire tutma şansını yakaladım, artık ucuz meskenlerde kalamayacağımı anlayacağından eminim, neredeyse köle gibiyim.
Querida Patsy, Lamento abandonarte tan pronto, pero me ha surgido la ocasión de alquilar un coqueto piso para mí sola, entenderás que no puedo permanecer en alojamientos miserables.
Hugh'a verdiği söze sadık kalmak isteyen, Patsy Jill'i yola getirmek için son bir deneme yapar.
Devota a la promesa hecha a Hugh, Patsy hace una última tentativa de enderezar a Jill.
Ben endişelenmezdim, Patsy, o kız ne yaptığını biliyor ve bundan hoşlanıyor.
No me preocuparía, Patsy, esa chica sabe exactamente lo que hace - y le gusta.
Patsy, burada kısa bir süre kalacağım, yalnızlığımızı beraber paylaşamaz mıyız?
Patsy, mi estancia será breve. ¿ Podríamos compartir nuestra soledad?
İsterdim, Patsy, ama bu sana haksızlık olur.
Me gustaría, Patsy, pero no sería justo para ti.
Halen Zevk Bahçesinde çalışan Patsy artık tek bir şey için yaşıyordu... kocasından ilk mektup.
Aún trabajando en El Jardín de la Alegría, Patsy sólo vive ya para una cosa la primera carta de su marido.
Sevgili Patsy, daha önce yazmadığım için üzgünüm, ama haftalardır ateşten yatıyorum burası oldukça sağlıksız bir yer ve yaşamak için uygun değil anlayacağın yazamadım.
Querida Patsy,... Estoy desolado por no haberte escrito antes, pero estaba muy débil. Estuve con fiebre.
Yapamam Patsy - bütün paramı çeyizime harcıyorum.
No puedo, Patsy - Lo estoy gastando todo en mi ajuar.
Patsy!
¡ Patsy!
Bana teşekkür etme Patsy, hayatımı kurtardığını gördüm ve sadece borcumu ödüyorum.
No me des las gracias, Patsy. Has salvado mi vida y simplemente te estoy devolviendo lo que te debo.
Benim için tek kadın artık sensin Patsy, daha önce görmediğim için körmüşüm!
Ahora eres la única mujer para mí, Patsy. ¡ Cómo pude no haberlo visto antes!
Eve geliyorum, Patsy
SIDEY 19 ROUTE D'HASLEMERE BRIXTON LONDRES De vuelta a casa, Patsy
Muhtemelen Patsy Teyze'sindedir.
Quizás esté en lo de su tía Patsy.
Hiç Patsy Teyze'nin evde olmadığını düşündün mü?
¿ Y si la tía Patsy no estuviera en casa?
Lucy, Patsy Teyze'sinin kulubesinde.
Lucy está en la cabaña de su tía Patsy.
Patsy Teyze.
La tía Patsy.
Merhaba, Patsy, tatlım.
Hola, Patsy, cariño.
Patsy, tatlım, sen nereye gidiyorsun?
Patsy, querida, ¿ adónde vas?
Patsy, bu akşam seni sıktığım için üzgünüm.
Patsy, lamento que estés tan aburrida esta noche.
- Patsy, yapamazsın!
- ¡ Patsy, no lo harás!
- Patsy, nasılsın?
- Patsy, ¿ cómo anda todo?
- Patsy Teyzeyle dışarıdalar.
- Salió con la tía Patsy.
Gerçekten, Patsy, Jerry'i görmeliydin.
Honestamente, Patsy, deberías haber visto a Jerry esta tarde.
Patsy, şöyle böyle, az çok bir şeyler yaptım, değil mi?
Patsy, de vez en cuando, alguna que otra vez... - te hice varios favores, ¿ no? - Sí.
- Merhaba, Patsy. Nasılsın?
- Hola, Patsy. ¿ Cómo has estado?
- Merhaba, Patsy Teyze.
- Hola, tía Patsy.
Patsy, şuna bak.
Patsy, mira esto.
- Patsy'nin kulübesine gidiyorum.
- Voy a la cabaña de Patsy.
Patsy hayal kırıklığına uğrayacak.
Patsy estará decepcionada.
Patsy Teyze burada mı?
¿ No está la tía Patsy?
Geceliğim Patsy Teyze'nin kibarlığından geliyor.
Mi camisón es cortesía de la tía Patsy.
Busty, Porky Simms ve Pat Sullivan efendim.
Georgie, Patsy Pocketsons y Pat Sullivan.
Patsy, sanıyorum burada çok mutlu olacaksın.
Patsy, en Santa María te sentirás muy feliz.
Bize bir şans ver, senin icabına bakarız.
Eso es, confía en nosotros, Patsy, y todo irá bien.
Benden bir şey saklıyorsun, Patsy.
¿ Estás ocultándome algo, Patsy?
Hepsi bu kadar, Patsy.
Eso es todo, Patsy.
İyi akşamlar, Peder.
Patsy está aquí. - Bien.
- İyi akşamlar, Patsy.
Buenas noches, padre. - Siéntate.
Şimdi anlıyor musunuz?
Vista, oído, gusto, olfato y tacto. ¿ Cuáles son los cinco sentidos, Patsy?
Seni bu düşüncelerle yalnız bırakacağım.
Bien, Patsy, piensa en todo lo que te he dicho. ¿ Qué conclusión sacas?
Patsy gibi bir kızın cesaretlendirilmeye ihtiyacı var.
Sí, además una chica como Patsy necesita un buen estímulo. Tiene mucho talento.
- Konu, Patsy'yle ilgili dediniz.
¿ Qué es lo que pasa con Patsy? Ha dicho que se trataba de ella, ¿ no?
- Bakın, efendim.
Mire, hermana. Es muy bonito, Patsy.
- Çok hoş, Patsy. Kollarını yukarı çek. Biraz uzun sanırım.
Pero yo le subiría las mangas y lo acortaría un poco.
Umarım, okul saatlerinde değildir.
Buenas noches, Patsy.
Bir şey yapmak için, bir şeyden anlaman gerek.
No debes desanimarte, Patsy.
- Patsy hakkında mı?
¿ Es algo sobre Patsy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]